03

14.7K 1.7K 444
                                    

_

Büyük kaplan hızını yavaşlattığında artık adım atmaya başlamıştı. Jeongguk gözlerini açıp yüzünü gür olan kahverengi tüylerden kaldırmış ve etrafına bakmıştı. Yeşil büyük yapraklar parlıyor ve net göremediği binlerce sinek, havada uçuşuyordu.

İki büyük ağacın ortasında ev tarzı, etrafı örülü bir alan görüş alanına girdiğinde kaşlarını çattı. Kaplanlar her zaman zeki miydi, yoksa üstünde bindiği kaplan fazla mı zekiydi? Sırtından yavaşça inip etrafa göz atarken buraya tıpkı bir insanın eli değmiş gibi olduğunu fark etti.

Her ne kadar ona tuhaf gelse de burası çok güzeldi. Zamanlar tahtaları saran sarmaşıklar, etrafı sarılı olan yerin içinde yumuşak kum olması. Gerçekten ona göre harika bir yaşam alanıydı. Her yapıtı tek tek incelerken büyük kaplan ağacın önüne kıvrılmış ve meraklı bedeni izliyordu.

Jeongguk'un bakışları kendisini buraya getiren kaplanı buldu. Ona doğru adımlarken artık fazla korkmadığını fark etti. Yavaşça önünde oturduğunda kocaman bedenin yanında bir tavşan kadar küçük kalmak onu korkutmamıştı.

"Nasıl bir kaplansın sen?"

Meraklı bakışlarıyla aklındaki soruyu gülümseyerek dile getirdiğinde kaplan bir süre önündeki yüzü izlemiş sonrada kafasını yere koymuştu. Jeongguk hareketlerini izlerken aklında bir soru daha gelmişti. Yavaşça kaplanın önüne yüz üstü uzanmış ve yeşil büyük gözlere bakarken konuştu.

"Neden beni yemedin?"

Kaplan onu takmayıp, bu seferde kafasını farklı yöne çevirmişti. Jeongguk ise sonunda pes ettiğinde kafasını koluna koymuş ve uyumaya başlamıştı. Oldukça yorgun bir gün geçirmişti.

·

·

İri kaplan uyuyan bedeni burnuyla yavaşça dürtmüş ve birkaç kez daha denemesinin ardından Jeongguk, gözlerini yavaşça karanlık gökyüzüne açmıştı. Kaşlarını çatarken doğrulmuş ve karanlıkta yeşil gözlere dikmişti gözlerini. Kaplan, onu tekrar takip etmesi için bir işaret göndermiş, hemen sonra barakasına ilerlemişti.

Jeongguk uykulu bedenini kaldırmış ve peşinden gitmeye başlamıştı. Soğuk hava içini ve dışını titretirken hızlı olmaya çalışmıştı. Yumuşak kumun üzerine geldiğinde Jeongguk büyük bir yaprak alıp sermişti. Kaplanın hemen yanına kıvrıldığında üşüdüğünü fazlasıyla hissetmişti. Vücudunu kaydırıp kaplana yanaşmış ve burnunu yumuşak tüylere sürtmüştü.

Kaplan önünde yatan küçük bedeni hissederken üşümemesi için ona daha çok yaklaşmıştı. Jeongguk etrafını saran sıcaklık ve güzel kokuyla iyice mayışmış durumdaydı. Kendisini evindeki yatağından daha rahat ve huzurlu bir yerdeymiş gibi hissediyordu. Mutluluk ve güven ise, uykuya dalmanın en iyi sebeplerindendi.


_

Plane Crash × TaeKook✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin