26

7.1K 809 113
                                    

_

JeonGGUK

Önüme gelen siyah saçlarımı elimin tersiyle geriye yatırıp şapkamı takıp sinirli adımlarla kumların üstünde oturan arkadaşlarım yanına ilerledim. Elimdeki poşeti neredeyse Namjoon'nun kafasına atar gibi yanına fırlattığımda bana şaşkınca bakmış ve burnunu kırıştırıp geri önüne dönmüştü. Aynı şekilde ilerleyerek sertçe yerde oturan Taehyung'un bacaklarını açmış ve arasına oturup sertçe sırtımı göğsüne yaslamıştım.

Sabahtan beri arkadaşlarımın iğrenç imalarına uğruyor ve resmen kullanıyordum. Mesela Yoongi'nin, 'orada nerede yıkanıyordunuz be, geldiğinizde Jeongguk kötüde kokmuyordu' demesiyle, Namjoon'nun 'sevişirken de kaplana dönüşüyor mu? Ay öyleyse Jeongguk geçmiş olsun.' demesi devam etmişti.

Resmen dalga geçiyorlardı.

Ve dünkü olaydan sonra kalçamın ağrısını göz ardı edip -ya da sadece onlara belli etmek istemedim- arabanın arkasında ki poşetleri deniz kenarına taşımıştım. Taehyung'un durumu anlayıp bana yardım etmek istemesiyle Jimin atlayıp, 'Of, Jeongguk'un eli kolu yok mu? Tek başına taşıyamaz mı?' diyerek sevgilimi kaçırması daha da sinirimi bozmuştu.

Şimdi ise Taehyung korkarak kollarını etrafıma sarmaya yelteniyor, sinirli bir nefes verdiğimde ise geri çekiyordu. Kumların yumuşaklığı yinede ağrımı geçirmezken, hızla doğruldum ve Yoongi'nin uyuma yastığını kalçamın altına koydum. İlk başta sızlansa da ona attığım öldürücü bakışlar sayesinden susmuştu. Daha sonrada Taehyung'un kollarından tutup kendime dolamış ve tekrar ona yaslanmıştım.

Bir süre geçmiş ve Jimin ile Namjoon denize gitmişlerdi. Ben hala kaşlarım çatık öylece yaslanırken eğlenmelerini izliyor ve denize girememenin acısını yaşıyordum. Çünkü vücudumda Taehyung'un gıcık -aslında çok güzellerdi- izleri vardı. Ve beyaz tenli olmam bunu ele veriyordu.

Yoongi kendisine başka bir yastık bulup kalçasını bize dönerek uyukluyordu. Taehyung kollarını daha sıkı bir şekilde etrafıma sardığında kendimi ona daha da çok yasladım. Çenesini omzuma koydu ve fısıldadı. "İyi misin güzelim?"

"İdare eder işte."

"Sinirli misin?"

"Öyleyim."

"Seni rahatlatabilirim?"

"B-burada mı?"

"Yanlış anladın Kook. Sadece sinirini geçirmeni sağlayacağım."

Konuşmadım. Uzun parmakları vücudumu yalayıp geçerken çıplak diz kapağıma ulaştı. Bir süre diz kapağımın etrafını okşadı ve parmaklarını ortada birleştirip yavaşça açarak diz kapağımı okşamaya başladı.

Daha sonra diğer elleri siyah saçlarımı bulduğunda geriye doğru taramaya başladı. Sırtım ise sıcak göğsüyle bitişik olduğu olduğu için çoktan mayışma moduna geçmiştim. Gözlerim kapanmış ve boynumda hissettiğim sıcak nefesler huylanmamı sağlasa da bana huzur veriyordu.

"Hmm, benim küçük beyaz kaplanımın uykusu mu gelmiş?"

Sadece mırıldandım. O da sesini daha da incelterek konuşmaya devam etti.

"Çok mu fazla uykusu gelmiş?"

"Hıhı."

"Uyusun o zaman."

"Hıhı."

"Üzerini örteyim mi?"

"Olur.."

Havlumu alıp üzerimi örttüğünde yan döndüm ve yanağımı göğsüne bastırdım. Şuan o kadar rahattım ki. Tıpkı bir ayıcık gibi kollarının arasında kış uykusuna yatabilirdim. Burnunu saçlarıma sürttüğünde fısıldadı.

"İyi uykular minik, beyaz kaplancık."



_

En çok sevilen üç yazdığım kurgudan biri. Fakat nasıl devam ettireceğimi ve nasıl bir son yazacağımı bilmiyorum. İyi yorumlara o kadar çok muhtacım ki, şu on dokuz kurgumdan şuan en iyisi bu ve ben gurur duyuyorum. Ve sanırım güzel yorumlarınızı görebilmek için bu kitabı sonsuza kadar devam ettireceğim. Ndjksksksk

🐯💜👨

Plane Crash × TaeKook✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin