_
Gözlerimi yeni bir güne açtığımda derin bir nefes aldım. Kollarımı açarak gerildiğimde kafamı yana çevirdim. Yüz üstü yatmış ve uzun kahverengi saçları yastığa dağılmıştı. Yataktan kalkıp banyoya ilerledim. Uzun bir süre sonra oradaki gölden farklı bir yerde yıkandığım için mutluydum. Ama şikayetçi değildim. Orası da güzeldi ve güzel anılar yaşamıştım orada. Mesela Taehyung'u ilk orada görmüştüm. Taehyung'la ilk kez orada öpüşmüştük.
Banyodan çıktığımda odama ilerledim ve üzerime yeni giysilerimden çıkardım. Muhtemelen bunları da Yoongi ve Namjoon almıştı. Taehyung'a baktığımda hala uyuduğunu görmüştüm.
Çekmecemden küçük not kağıtları alıp ona, dışarı çıkacağıma dair kısa bir not yazmıştım. Uyandığında beni merak etmesini istemiyordum. Çüzdanımı aldığımda hızla evden çıktım. Alış-veri merkezine uğradığımda ilk başta kendime ve Taehyung'a telefon almıştım.
Daha sonra mini marketlerden birine uğrayıp hazır yiyecekler almıştım. Mağazaya uğrayıp bir kaç kıyafet aldığımda oradanda çıktım. Eve gitmek için yürürken gözüme bir mağaza takıldı. Çocuklar için oyuncak satan bir mağazaydı. Camdan gördüğüm mankenin kafasında kaplan kulaklı taç vardı. Aklıma hemen Taehyung geldiğini içeri girip o taçtan almıştım. Sonra aklıma gelen görüntülerle kahkaha atmamak için kendimi zor tutmuştum.
Birkaç mağazaya girip birkaç parça kıyafet daha alıp eve dönmüştüm. Anahtarla içeri girdiğimde kulağıma gelen televizyon sesiyle Taehyung'un uyandığını anlamıştım. Elimdeki poşetleri salonun girişine bıraktığımda kendimi Taehyung'un yanına attım. Taehyung aldıklarıma kısa bir bakış atıp bana dönmüştü.
"Notta birkaç şey yazıyordu ama sen sanki binayı toplayıp gelmişsin."
"Öyle deme Taehyung-ah! Çok güzel şeyler aldım." Ayağa kalkıp poşetleri hemen ayak ucumuza koyduğumda hızla poşetteki giysileri çıkarmaya başladım. İlk başta kaplan kulaklı tacı çıkartıp dağnık saçlarına geçirdiğimde ona gülümseyerek bakmıştım. Çok yakışmıştı..
Daha sonra pijama takımını çıkartıp ona uzattım. "Bunlarını giyer misin?" Çatık kaşları ona uzattığım kıyafetlerde dolaşırken bana döndü. "Yah! Sen benimle dalga mı geçiyorsun?!" Gülmemek için alt dudağımı dişlediğimde kafamı iki yana salladım. "Hayır Taehyung. Emin ol çok şirin olacaksın."
Bayık bakışlarını bana çevirdi. "Bana çocuk muamelesi yapmamanı söylemiştim." Taehyung giymemekle ısrar ediyordu. Bende onu zorlamak istemiyordum. Hüzünlü bakışlarımı ondan çektiğimde çıkardığım kıyafetleri poşetlerine geri koymaya başladım. "İyi giyme."
Ama o, oflayıp elimdeki kıyafetleri alıp odaya ilerlemişti. Arkasından zafer dolu gülümsememi atarken birkaç dakika sonra salona geri dönmüştü. Ve ben o an donmuştum sanki.
Kafasındaki taç, üzerine tam oturan pijama ve dağınık saçlarıyla o kadar güzeldi ki yavaş yavaş yok oluğumu hissettim. Kalp atışlarım deli gibi göğsüme çarparken gözlerim yüzünden ve vücudundan biran olsun ayrılmıyordu.
Lanet olsun, fazla güzeldi.
"Yakışmış mı? Gerçi bakışların senin yerine çoktan cevapladı ama.."
Konuşmadan ona bakarken kaplanlı gömleğinin yarısı alt tarafının içine koymuş, koyu kahverengi saçlarını daha çok dağıtmıştı. Güzeldi ve bunu biliyordu. Sergilemekten ise asla çekinmiyordu. Ayağa kalkıp elimi beline attığımda gözlerini yüzüme çevirdi. "Çok güzelsin Taehyung."
Gülümseyip uzandı ve dudaklarımızı birleştirdi. Alt dudağımı kavrayıp aşağıya doğru asıldığında beklemedim. Aynısı ona yaparken güzel kaplancığımın dudaklarının tadını çıkartıyordum. Buna devam etmek hatta daha da ileriye gidip ona yakışan kıyafetleri tek tek üzerinden çıkartıp vücudunun her bir yanına minik öpücükler kondurmak isterdim. Fakat,
Çalan zil ile hayallerim biraz ertlenmişti.
_
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Plane Crash × TaeKook✔
FanfictionJeongguk'un kullandığı uçak, kimsenin bilmediği bir ormana düşmüştü. O ormanda ise türünün bilinmediği bir kaplan yaşıyordu. 🥇ukekook 🥇kaplan [03.08.20] - [07.10.20]