_
Jeongguk yavaşça gözlerini, cıvıldayan kuşlar ile açtığında yattığı yerde gerilmişti. Kafasını sağa çevirdiğinde iri kaplanın hala uyuduğunu fark etmişti. Elini, guruldayan karnına atmış ve sıkıntıyla oflamıştı. Ayağa kalktığında etrafa göz atmış ve nereye doğru gideceğini düşünmüştü.
İçinden geldiğini gibi ormana daldığında etrafa bakıyor ve kendisine göre yiyecek bir şeyler arıyordu. Ama bilmiyordu ki, bu ormanda bütün hayvanlar yanındaki kaplan kadar iyimserdi. İri gözleri etrafta geziniyor ve çıplak ayaklarıyla bastığı yere dikkat ediyordu.
Ağacın dibinde gördüğü yaban mersinleri ile gülümsemiş ve hızla oraya ilerlemişti. Ağzına birkaç tane attıktan sonra bu seferde avuç içine toplamaya başlamıştı. Fakat hemen önünden gelen sıcak hava dalgasıyla siyah saçları uçuşmuş ve kafasını kaldırmıştı.
Görüş alanına giren yüz hatlarını sarmış, gür yeleğe sahip bir aslan kendisine bakarken Jeongguk'un elindeki böğürtlenler yere düşmüştü. Anlamıştı. Bu aslanın amacı tamamen farklıydı çünkü, dün yanında uyuduğu kaplanla kendisine olan bakışları aynı değildi.
Ayağına batacak olan dikenleri umursamayıp hızla koşmaya başladığında, onu gözüne kestiren aslan ise hızla peşinden gitmeye başlamıştı. Jeongguk elinden geldiğini kadar hızlı davranıp koşarken ayağına takılan ağaç kökü ile yeri boylamıştı.
Bakışlarını yerden kaldırıp arkasına diktiğinde kendisine doğru gelen aslanı görmesiyle sıkıca gözlerini kapatmıştı. Fakat göz kapaklarına düşen gölge ile hızla gözlerini açmış ve biraz ilerisinde aslana acımasızca pençe atan kaplanı görmüştü.
Yediği darbelerden canı yanan aslan kükreyip hızla uzaklaşmaya başladığında kaplan bir süre arkasından bakmış sonrada Jeongguk'u hiç takmadan geldiğini yöne doğru yüürmeye başlamıştı.
Jeongguk dolu gözleriyle kaplanı izlemiş daha sonra ise hızla ayağa kalkarak peşinden gitmeye başlamıştı. Tıpkı suçlu bir çocuk gibi arkasından kafasını eğerek yürümeye başladığında kısa sürede barakalarına gelmişlerdi. Kaplan bir süre olduğunu yerde durduktan sonra farklı bir yöne doğru ilerlemeye başlamıştı.
"Hey! Nereye gidiyorsun?"
Jeongguk korkudan sesini biraz yükseltip konuştuğunda iri kaplan ona arkasından baktı. Hırlayıp bakışlarıyla barakayı işaret ettiğinde, bir bakıma orada beklemesini söylemişti. Jeongguk dudak büzüp yumuşak kuma oturduğunda bacaklarını kendine çekti.
.
.
Jeongguk kafasını tahtalara yaslayıp beklerken bir anda önüne atılan ve normal bir tavuktan daha büyük olan kuş türünü önünde cansız bir şekilde gördüğünde gözleri büyümüştü. Kaplan ise yine onun tepkisini takmayıp ağacın yerine oturmuş ve kafasını ayaklarının üzerine koymuştu.
Jeongguk kısa süreliğine bakışlarını onda gezdirdikten sonra burnunu kırıştırmış ve karnını doyurmak için iş başına geçmişti.
_
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Plane Crash × TaeKook✔
FanfictionJeongguk'un kullandığı uçak, kimsenin bilmediği bir ormana düşmüştü. O ormanda ise türünün bilinmediği bir kaplan yaşıyordu. 🥇ukekook 🥇kaplan [03.08.20] - [07.10.20]