_
│JEONgguk│
Parmaklarım uzun kahverengi saçlarda dolaşırken gözlerim her gözleriyle kesiştiğinde öpüşmekten şişmiş dudaklarımda küçük, sevgi dolu bir gülümseme yayılıyordu. İşaret parmağım yumuşak yanaklarından aşağı kaymış ve boynundan çıplak göğsünden aşağı doğru kaymıştı.
Kırmızı parlak dudaklarından gözümü alamazken içimdeki dürtüyü engelleyememiş ve yavaşça yüzüne doğru eğilmiştim. Oldukça yumuşak hareketlerle dudaklarımı, dudaklarına bastırıp çekiyordum. Uzun parmakları belimi bulduğunda hafif okşadı ve dudaklarımızın arasındaki mesafeden yararlanıp konuştu. "Jeongguk?"
"Hm?"
"Arkadaşlarından nereye kadar benim bir insan olmadığımı saklayacaksın?"
"İyi de.. sen insansın Taehyung."
"Öyle olmadığımı biliyorsun."
"Pekala. İnsan değilsin diyelim. Bu sır sadece ikimiz arasında kalabilir."
"Onlar senin arkadaşların. Hem Yoongi neredeyse öğreniyordu."
"Yoongi'yi hallettik ya Taehyung."
"Ama elbet ortaya çıkacaktır."
"Peki ya sen, Jimin'e söylemek istiyor musun?"
"Benimle, ne olduğumu bilerek arkadaşlık etmesini istiyorum."
"Peki. Sen nasıl istersen. Her zaman yanında olacağım."
"Biliyorum."
.
.
.
Arkadaşlarımız karşımızda oturmuş bize bakıyordu. Jimin sinir bozucu bakışlarını bana atmaktan çekinmiyor bende ona karşılık vermekten geri kalmıyordum. Namjoon sabırla neden burada topladığımızı ve neden bu kadar ciddi bir ortamda olduğumuzu sorguluyordu. Yoongi ise kuşku dolu bakışları Taehyung'un üzerinde geziniyordu. Hala gördüklerinin gerçek olup olmadığını sorguluyor ve ilk uyandığında etrafa bakıp 'taehyung' ve 'kaplan' kelimelerini ağzından düşürmezken bizim ona, 'hayal görmüşsün sen' dediğimizden sonra nasılda şüphelendiğini gösteriyordu.
Taehyung hala söylemekle ısrarcıyken onun yanından durmak için elimden geleni yapacağımı ona belirtiyor ve karşımızdaki üçlünün tepkisini merak ediyordum.
"Size çok önemli bir şey söylemek istiyorum."
Taehyung hafif mırıldandığında Namjoon'a doğru eğilip ellerini tişörtünün eteklerini ile buluşturup kendisini serinletmeye çalışmıştı. "Çok gerildim ben. Gerilince de terliyorum. Söyle artık şunu."
"Ben bir insan değilim."
Jimin gülmemek için dudaklarını birbirine bastırırken Namjoon bundan çekinmemiş ve kahkaha atarak koltuktan kalkmıştı. "Gidip soğuk bir şeyler alacağım." Alaylı yüz ifadesine devam ederken ben konuştum. "Otur şuraya Namjoon. Şaka yapmıyor o."
Namjoon göz devirip oturduğunda sırtını koltuğa yaslamıştı. "İnsan değilde ne demek?" Yoongi hızla ayağa kalktı ve ikimizde de bakışlarını gezdirdi. "Bana yalan söylediğinizi biliyordum. O gün.."
Herkes pür dikkat Yoongi'yi dinlerken, Yoongi yavaşça koltuğa geri oturdu ve yere bakmaya başladı. "Senin yanında bir şey görmüştüm. Bir-bir kaplan?" Anlamdıramayan bakışlarını bana çevirdiğinde derin bir nefes aldım. "Taehyung, ormanda mahsur kaldıktan sonra nasıl olduğunu bilmediği bir şekilde kaplana dönüştü. Dört yıldır kaplan bedenindeydi. Ama kontrol altına aldı."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Plane Crash × TaeKook✔
FanfictionJeongguk'un kullandığı uçak, kimsenin bilmediği bir ormana düşmüştü. O ormanda ise türünün bilinmediği bir kaplan yaşıyordu. 🥇ukekook 🥇kaplan [03.08.20] - [07.10.20]