Bölüm 16

156 24 0
                                    

BÖLÜM 16

"Pekâlâ, hafta sonu çözmeniz için verdiğim testleri pazartesi günü görmek istiyorum. Hastaydım hocam, misafir geldi hocam, çok rüzgâr çıktı elektrik telleri koptu elektrikler gitti hocam, anlamam. Anlaşıldı mı?"

Matematik dersinin haftanın en sevdikleri güne gelmesi bazen sinir bozucu olabiliyordu. Verilen ödevler resmen cuma gününü ve arkasından gelecek olan iki muhteşem günü baltalıyordu. Matematikle bir alıp veremedikleri yoktu ya da öğretmenleriyle ama bu kadar fazla test çözüyor olmak bazen sinir bozucu oluyordu. İstiklal marşını söylemek üzere dışarı çıkarlarken Ezel "Bıktım ya! Öğrenci miyiz programlanmış robot mu anlamıyorum?" dedi. Omuzlarını silkiyor bir yandan da etrafına bakınıyordu. Az ilerisinde duvara yaslanmış bir halde kendilerini beklemekte olan İrem'i görünce "Hey!" diye bağırdı. Kız, onca sese rağmen başını çevirdi ve tepkisine gülümseyerek karşılık verdi.

"Dışarısı çok soğuk acele etseniz iyi edersiniz." Diyen İrem, Ezel'in koluna girdiği sırada "Nefal nerede?" diye sordu.

Ezel "Onlar Cesur ile kavga ettiler," deyip iç çektikten sonra bakışları Tamu'yu buldu. Kız ifadesiz, sinir bozucu bir halde kendilerine doğru yürüyordu. "Bu soğukta buna mecbur muyuz?" diye söylendiğinde Ezel kaşlarını çatarak ona baktı. "İncilerin dökülmez, İnci Tamu." Dedi. Kız dudaklarını birbirine bastırmış olsa da sesini çıkarmadı. Onlarla birlikte yürümeye başladı. Merdivenlerden aşağı inerken Berat ile Saruhan da kendilerine katıldılar. İkisi de tartışıyordu. Elbette derslerden. "Eksiklerim var diyorum!" Berat, dirseğini Saruhan'ın boşluğuna geçirince İrem'e döndü "Bana hafta sonu matematik dersi vermen gerekiyor" dedi.

"Ve ben bunun neresinde bir rica sezemedim?" diyen İrem, Ezel ile birlikte gülümserken "Eksiğin olduğuna emin misin?" diye sordu. Ana kapıdan dışarı çıktıklarında kuru soğuk hepsinin yanaklarını yaladı. Eve gittiklerinde tokat yemiş gibi kızaracaklarına emindi hepsi. Farklı sınıflarda olsalar da aynı sıraya geçtiler. Berat, kızın arkasından kollarını boynunun etrafına dolayarak kendisine çekip sarıldığında "Darmadumanım Yağmur, anla. Bu işi batırmak istemiyorum. Matematik güzel ama bazen kafam basmıyor."dedikten sonra yanağını kızın yanağına bastırdı "Hı? Ne diyorsun? Sıcak çikolata, kahve, browni ya da gözleme... Annem ne istersen yapar. Hatta istersen onun kütüphanesinde zaman geçirmen için izin bile alabilirim." Diye yalvardığında İrem heyecandan gözleri parlayarak çocuğun ellerine tutundu "Kütüphane? Tamam, o zaman." Dedi. Ellerini birbirine vurup yerinde zıplamaya çalışırken "Of çok ağırsın, Berat. Bırak beni." Diye homurdandı.

"Seviyorum seni, Yağmur. Matematik dâhim benim." Dediğinde genç kız "Ne alaka ya? Hepimiz bence kendimizi verirsek yapabiliriz, öyle değil mi Saruhan?" diye sordu.

Saçlarını düzeltmeye çalışan Saruhan başını çevirip onlara baktı. Hepsi kendisinden geçerli bir cevap bekliyordu. Bunun için fazla beklemeden "Tabi kızım," dedi "Ama bir de şöyle bir gerçek de var ki sen bu derste resmen süzülüyorken Berat bildiğin sürünüyor." Kafasına yediği şaplakla kaşlarını çatsa da gülmeye devam etti. Diğerleri de yanlarına geldiklerinde hazır ola geçtiler.

**

TAMU

Günlerdir içi içini yiyordu. Menaf, gerçekten çok hastaydı. Okuldan bir haftalığına izin almışlar, arkadaşlarının dahi görmesine izin vermemişlerdi. Tamu, son olanlardan sonra Menaf'ı daha çok merak eder olmuştu. Ama ne yapması gerektiğini de bilmiyordu. Annesine ya da bir başkasına onu sorsa aldığı karşılık kaş çatma oluyordu. Hepsi ama hepsi makarna olayını öğrenmişler ve çok kızmışlardı. Hatta geçen akşam Bade teyzesi bir de laf sokmuştu. Ama ne sokma!

"Bazen gönül kırıklığı da insanı hasta eder."

Elbette böyle saçma bir şeye inanası gelmiyordu ama... Ya doğruysa? Yatağının ortasında oturmuş, tırnağını kemirirken bakışları felfecir okuyordu. Bir şeyler yapmalıydı. Menaf'ı görebilecek onun iyi olup olmadığını anlayabileceği bir şeyler yapmalıydı. Derken aklına bir fikir geldi. Gülümseyerek yataktan aşağı zıpladı ve üzerini değişmeye başladı.

ARKADAŞKÇAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin