Bölüm 30

208 24 0
                                    

BÖLÜM 30

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

BÖLÜM 30

KARACA

“İçinizdeki Chi’ye* odaklanın. Burada eşitlik, güçsüz ve yumuşak olanın sert ve dayanıklı olana karşı koyabilmesi ve yenebilmesi üzerine kurulmuştur. Anahtar kelimemiz ise ‘boyun eğmektir.’ Boyun eğmek, teslim olma anlamından çok, denetimli bir biçimde ‘düşmanın gücüne önce uyum sağlamak, daha sonra düşmanın gücünü kullanarak onu yenmek’ anlamında düşünülmelidir. 

Kendi etraflarında dönüp bir sonraki hamleyi yaptıklarında çıkan ses bir ıslık gibiydi. Jibit, geriden konuşuyor ortamdaki enerjiyi etraflarına yaymalarını sağlıyordu. Karaca’nın tüm kasları yanıyordu. Ellerinin arasında bitmek bilmeyen bir ateş vardı sanki. Nefal’in üzerine doğru yaptığı her hamlede sonuçlarının başarısız olması sinirlerini geriyordu. “Şunu unutmayın,” diyordu Jibit “Chi sanatı gölge oyunu olarak bilinir. Rakibinizi küçümsemek yerine onun hislerini paylaşırsanız, ona karşı yaptığınız her hamlede başarılı olur, gücü desteklersiniz.”

Nefal’in kendisine doğru atılmasıyla kısa bir an dengesini kaybetti. Onun kamasını kullanış şekli Karaca’yı her zaman biraz ürkütüyordu.

“Pes ediyor musun?” diye sorduğunda Karaca’nın akıllıca bir cevap vermesi gerekiyordu ama bunun yerine hislerine yenik düşerek tüm ders boyunca anlatılanları hiçe sayarak saldırı pozisyonuna geçti. İzleyenlerden birkaçı ıslık çaldığında Karaca yumruk ve tekmelerini Nefal’e doğru savuruyordu. Onun burnunun ucuna bir fiske vurmasıyla durdu. Dudağının üzerine doğru inen kanın tadını aldığında gözlerini kıstı. Nefal “Acımak yok. Gardını al!” diye emredip üzerine geldiğinde ortalık bir anda karıştı. İkisi de ellerindeki kamaları bir kenara atmışlardı. Nefal, bir şekilde boşluğunu bulup hamlelerini bedenine doğrulturken Karaca nefes nefeseydi. Onun kucağına atlayıp, bacaklarından destek alarak geriye doğru kaydı.

Aynı anda Jibit ile Atıl’ın itiraz eden sesini duydu. “Karaca, hayır!”

Yüz üstü yere kapaklanınca Nefal de sırt üzeri düşmüştü. Kısa bir an sessizlik içerisinde yerde yattıktan sonra ikisi de sıçrayarak birbirlerine döndüler. “Tüm yapabildiğin bu mu kız kardeş?” diye soran Nefal matın üzerine tükürdü. Dudağı patlamıştı. Karaca dişlerini sıkarak onun üzerine atladı. Kızın kahkaha atarak belini sardığını, poposuna şaplak attığını fark edince sinirinden onun omzunun üzerinden kaydı ve kalçasını ısırdı.

Nefal “Hey!” diye bağırınca izleyenlerden bir kahkaha koptu. Karaca, nefes nefese dişlerini göstererek sırıttı.

“Bu kadar yeter!” diyen Jibit platforma indiğinde Nefal “Bu kural dışı.” Diyordu “Beni ısırdı.”

Karaca “Hıırrr.” Diyerek ayağa kalktığında Nefal’in yüzündeki sinir yerini tebessüme bıraktı. Elini uzatıp tokalaştıklarında yan yana geldiler.

ARKADAŞKÇAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin