Bol soğanlı menemenin yanına Osmanın verdiği eti sade bir şekilde yağda kavurdum. Aynı zamanda çayda üstüne verdim ki yemekten sonra çayda içsin. Habire dışarıdan çay söylerse biz batarız. Yani Osman batar.
"Yemek hazır. " ön tarafa doğru seslendim. Dakikalar sonrada kapının girişinde Osman belirdi. Gözlerini kapatmış yemekleri kokluyordu.
"Kurt gibi açtım. " hazırlamış olduğum masaya kendini atıp hazır aldığımız ayranı açtı. "İnşallah kokusu kadar tadıda güzeldir. " daha ben cevap veremeden kocaman kopardığı somun ekmeğini yağda kavurduğum etin içine daldırdı. Pekala Osmanı kesinlikle böyle hayal etmemiştim. Dışarıdan biraz beyefendi görünürken şimdi çatal kullanmadan yemek yiyordu. Benim yemek yemek yerine ona baktığımı görünce duraksadı. "Niye yemiyorsun?"
"Yiyorum şimdi. " ufak bir parça ekmek koparıp çatal yardımı ile hazırladığım yemekleri yemeye başladım.
"Kimse yok mu?"ön taraftan gelen seslenme ile Osman ağzındakini yutmaya çalıştı.
"Abi arkaya gel yemek yiyelim. " bakışları anında beni buldu. Bir tabak daha indir dermiş gibi bakıyordu. Otuzlarının sonundaki adam çekingen adımlarla içeri gelip masaya oturdu.
"Rahatsız ediyorum ancak acıkmıştım. " adamın çekingenliği hala devam ediyordu. Yemek koyduğum tabağı adamın önüne indirdim. Onlar Osmanla muhabbet ederken bende sesimi çıkarmadan yemeye devam ettim.
"Yarende inşaat mühendisi abi. " aniden konuşmanın bana dönmesi ile lokmayı yuttum.
"Desene seninde işin zor olacak. " bana acıyan gözlerle baktım. Kaderimi kabul etmiştim zaten. Usulca başımı salladım. "Evlenince çalışmayı düşünüyor musun?" Evlenince derken benle Osmanı işaret etmişti. Osman öksürük krizine girerken benimde gözlerim büyümüştü. Dışarıdan bakan herkes bizim aşık olduğumuzu anlıyor muydu arkadaş.
"Tabikide çalışacağım. Boşuna okumuyorum bu bölümü. " biraz sert çıkmış olsamda umursamadım. Osman bile bana evlendikten sonra çalışmayacaksın dese onuda boşarım.
"Ayrıca abi ben karımın ayakları üstünde durmasından grur duyarım. Haa çalışmam dersede destekçisi benim çalışırım dersede destekçisi benim. " bakışları bana dönünce göz kırptı. Bu açıklama ile rahatlamıştım. Osmanın bana engel olması demek onu bırakmam demek.
"Hayırlısı olsun o zaman. Osmanım sen bana yarım kilo yağsız kıyma ver ben gideyim. " ikili ön tarafa geçerken bendr tabakları topladım. Bulaşık makinası olmadığı için hepsini elde yıkadım.
"Başım çatlıyor desem inanır mısın?" Ne ara gelipte sandalyede oturmuştu.
Son tabağıda yıkadıktan sonra ona doğru adımladım. Gözlerini kapatmış öylece duruyordu. Serin ellerimi saçlarının içine daldırdım."Şimdi başına bir masaj yapacağım hemen mayışacaksın. " parmaklarımın saçlarını istila ederken Osmanın memnun olduğuna dair mırıltılarını duyuyordum.
"Biraz daha yaparsam uyurum. " seside kendisi gibi uykuluydu.
"Koltuğa geçsene. Hem biraz uyursun. Ayrıca dükkanıda merak etme Cana telefon açarım." Osman lafımı ikiletmeden kendini koltuğa bıraktı. Tabi ilk başta oturmamı sağladıki kafasını dizlerime koysun. Bir yandan telefonu çıkarırken diğer yandan da parmaklarımı yine saçlarına daldırdım.
"Alo Can. Abin birazdan uyur sende gelip dükkana bakar mısın?" Direk konuya giriş yapmıştım. Nedeni ise hemen dibimde uyuyan adam. Aklımı toparlamama engel oluyordu.
"Tamam yenge geliyorum birazdan. " en azından bu defa zevzeklik yapmadı. Telefonu kenara atıp tamamen Osmana adepte oldum. Gıpta ile baktığım kirpikleri birbirine girmiş durumdaydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bizimkisi Bir Aşk Hikayesi (Tamamlandı)
Ficção Geral🖤❤ Mahalleler arası aşk. ....... Size diyorum beni dinleyin artık. " Canın sesiyle kendime geldim. Osmanın etkisi altından çıkmanın verdiği rahatlıkla derin bir nefes aldım. Kalbimin göğüs kafesimden çıkmak istemesi canımı acıtıyordu. Aşk böyle bi...