Gülün ağzından....
Yaren ile Cansu masayı hazırlarken ben kendimi odama attım. Boranın benimle oyun oynayamayacağını ona göstermem gerekiyor. İç çamaşırlarımın bulunduğu çekmeceyi açtım. Bir çok fantazi çamaşırı kenara itip şarap kırmızısı olanı çıkardım. Beyaz tenimde eminim güzel duracaktır. Kapıyı kitleyip üstümdekileri çıkardım. Göğüs kısmı tül gibi bir seyle kaplıydı. Sadece göğsümün ucunu kapatacak bir detay vardı onun haricinde gözler önüne seriliyordu. Altındaki takımı ise yine sadece tülden yapılmadı. Hem içini gösteriyor hemde göstermiyormuş gibi duruyordu. Aynadan kendime bakınca yanaklarıma kan pompalandı. Sırf bir inat uğruna ciddi anlamda bunu yapacak mıyım? Tabiki evet Boraya kiminle dans ettiğini göstermem gerekiyor. Yine şarap rengi oynumu saran kolyemi taktım. Tahmin ettiğim gibi beyaz tenimde çok güzel durmuştu. Boydan aynanın karşısına geçip yüzümün görünmeyeceği bir kaç fotoğraf çektim. Ancak hepsinde fazla masumdum. Bunlar insanı tahrik etmez. Aynanın tam karşısındaki yatağa oturup bacaklarımı ayırdım. Bu defa ekranda yüzümde görünüyordu. İşaret parmağımı ağzıma koyup ısırıyormuş gibi yaptım. Gözlerimde ise vahşi hayvanın yırtıcı ifadesi vardı. Telefonu tuttuğum elimlede fotoğrafı çektim. Boraya göndermek yerine üstümdeki takımı çıkarmadan kıyafetlerimi giydim. Bu fotoğrafı Boraya gönderdiğimde yanında olmak istiyorum. Salona geçtiğimde bakış açıma ilk Bora girdi. Masada oturmuş Osmanlarla muhabbet ediyordu. Uslu bir kız olup tam karşısına oturdum. Bakışlarım Yarenle kesişirken iş tamam anlamında gözlerimi kırptım. Boranın söylediklerini ona anlatınca bu oyunda bana destek olmuştu. Telefonumdaki fotoğrafı hemen karşımda öküz gibi anıran Boraya gönderdim. Yanıp sönen telefonu ilgisini çekmiş olmalı ki kiliti açtı. Saniyeler sonra deli gibi öksürmeye başlayınca sırıttım. İnşallah Osman ya da Can attığım fotoğrafı kazayla görmez. Bora ekran kilidini kapatıp telefonu masaya attı. Çocuk nefes alamadığı için kızarmaya başlamıştı. Hepsi ayaklanıp ona yardım etme derdine düştü. Bense sırıtarak bana bakan Boraya bakıyordum. Dediğim gibi olmuştu onu sadece fotoğrafımla bile sertleştirmiştim.
"İyiyim ben. " sık sık nefesler alıp verirken yine karşıma oturdu. Ancak garibimin elleri titriyordu. Benimle oynama diye uyarmam gerekiyor mu acaba. Bora tekrar ekranı açtı. Tabi kimsenin bakmadığına emin olup öyle ekranı aydınlatmıştı.
Öküz= Deli misin kızım. İsteyince niye atmıyorsun?
Sarı inek= Canım ne zaman isterse o zaman atarım. Hadi yine iyisin elinde fotoğrafım var. Ah pardon sen zaten her gün çıplak insan görüyorsun.
Öküz= Sikerim çıplak insanları benim umrumda olan sadece sensin.
Sarı inek= Pekala...
Öküz= Arka bahçeye gelsene halletmen gereken bir iş var.
Telefondan kafamı kaldırıp ona baktım. O da cevap vermediğimi fark edince kafasını kaldırdı. Ancak gözlerinden ateş çıkıyordu. Eğer o bahçeye çıkarsam sağlam eve gelemem. Yinede rahat durmayı sevmeyen kişiliğim kabullendi bile durumu. Usulca başımı olumlu anlamda salladım. Dönüp Osmanın kulağına bir şeyler diyip ayaklandı.
"Yaren benle Bora arka bahçedeyiz bizi kollasana. " ağzına o kadar yemek doldurmuş ki bana cevap bile veremedi. Onu göz ardi edip ayaklandım. Enimin arkamı kollar.
"Ne var neyi halledecekmişim?" Halbuki neyi olduğunu biliyorum. Yinede nazlanmak her zaman işe yarar. Kolumdan tutup sırtımı ona çevirdi ve arkadan bana sarıldı. Tabiki tek amacının sarılmak olmadığını biliyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bizimkisi Bir Aşk Hikayesi (Tamamlandı)
Fiksi Umum🖤❤ Mahalleler arası aşk. ....... Size diyorum beni dinleyin artık. " Canın sesiyle kendime geldim. Osmanın etkisi altından çıkmanın verdiği rahatlıkla derin bir nefes aldım. Kalbimin göğüs kafesimden çıkmak istemesi canımı acıtıyordu. Aşk böyle bi...