BÖLÜM 5-"Daha Fazlası Mı Var?"

8.2K 388 32
                                    


Güzel bir bölüm olmuş olması temennisi ile.

Bölüm Müziği- Ozan Ünsal Çevik Kuvvet


BÖLÜM 5- DAHA FAZLASI MI VAR?



Hiçbir karşılaşma tesadüf değildir bu hayatta. Hayatımıza giren kişiler ya bize bir şey öğretir ya da bizi bir yere götürür.*

Buna o kadar çok katılıyorum ki. Yirmi sekiz yıllık yaşantım boyunca hayatımda yaşadığım her olaya böyle bakmak için çabalamıştım. İyi ya da kötü her olaydan ders çıkarmak için çabalamıştım. 

Sabahın erken saatlerinde uyanmış hızla hazırlanıp hastaneye gelmiştik. Aç olması gerektiği için lokumumla kahvaltı da yapmamıştık. Kontrollerden sonra kantine inmiştik. Kahvaltımızı yaparken gözümle de sık sık telefonumu kontrol ediyordum. Verdiğimiz tahlillerin sonuçlarının çıkmış olması gerekiyordu.

Gül, kahvaltısını bitirmiş bende elimdeki çayı bitirmeye uğraşıyordum. Gelen mesaj sesi ile sonuçların çıktığını gördüm ekranda. Çayımın son yudumunu da içtikten sonra Gül'e döndü gözlerim. Meyve suyunu bitirmiş olmalıydı ki o da bana bakıyordu. 

'' Hadi bakalım lokumum gidiyoruz.'' dedim masadan kalkarken. Peşimden o da kalktı ve elimi tuttu. Beraber kantinden çıktıktan sonra merdivenlere yöneldik. İkinci kata çıktıktan sonra sağdaki koridorun sonuna ilerledik. Irmak Arşın, yazan kapıya tıklattım bir kaç kez. Gir sesiyle beraber önce lokumumu içeriye soktum peşine de kendim girdim.

Irmak Hanım, güler yüzü ile bizi karşıladı. Beraber önünde ki koltuklara oturduktan sonra konuşmasını bekledim. Güler yüzünü görene kadar o kadar gergindim ki. Kötü bir şeyi mi var? Diye düşünmekten tüm gece kendimi yemiştim. En büyük korkum buydu zaten, ona iyi bakamamak...

'' Öncelikle tekrardan geçmiş olsun, Gülümüze. Korkulacak bir şey yok Bade, merak etme. Sadece bazı değerleri düşmüş. Bunun bir kaç sebebi var; mevsim geçişleri ve bazı vitaminlerinin azalması. Bunun için ona bir kaç vitamin yazacağım. Kendine dikkat et tamam mı küçük hanım?'' dedi son sözlerini Gül'e bakarak söylerken.

Bıraktığım nefes ile kendime yeni gelmiştim. Sabahtan beri aklımda türlü türlü şeyler geçiyordu. Gecede oldukça geç yatmış ,sabahta erkenden kalkmıştık. Onların bana onu emanet ettiği gün dün gibi aklımdaydı. Üç yıl boyunca da bir kez bile unutmamıştım.

Büyük bir yüktü. Kendi canından kanından olmayan bir çocuğu büyütmek. Ama başta da demiştim ya insanlar birbirlerinin hayatına tesadüf eseri girmezler. Gül de bana bir çok şey öğretmiş ve beni ileriye götürmüştü. Küçük arkadaşım...

Irmak Hanım ile biraz daha konuştuktan sonra odasından çıktık. Sanki omuzlarımın üzerinden kocaman bir yük kaldırmışlardı, öyle bir rahatlamaydı şuan yaşadığım.

'' Lokumum demek ki sana daha iyi bakmalıyım artık.'' dedim elinden tutarken. Gülmüştü dediklerime o da.

'' Bade abla, özür dilerim.'' dedi az önceki güler yüzüne karşı. Sesi titremişti. Bir saniye neden özür diliyor şimdi bu kız?

Kolundan tutup onu koridordaki koltuklara oturttum, daha sonra ise önüne çöküp göz teması kurdum. 

'' Güzelim, sen neden özür diledin benden?'' Elimle de güzel saçlarını okşuyordum.

YİĞİTHANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin