Bölüm 11- '' Davet''

4.5K 181 32
                                    


Herkese merhaba:)

Bizim ikilinin resmi yukarıda :))

Yiğit Ali'nin ağzından bir bölümle buradayız. Umarım güzel olmuştur. Asıl hikayeye buradan sonra başladığımızı söyleyebilirim.

Bölüm müziği - Ayna/ Severek Ayrılanlar

BÖLÜM 11 - DAVET

Yiğit Ali'den

Söylediklerimi bir kaç dakika sonra idrak edebilmiştim. Onun yanında küfür etmek hoşuma giden bir şey değildi. Allahtan daha ağır bir şey söylememiştim.

Evin etrafındaki kalabalık dakikalar geçtikçe artıyordu ve bu oldukça sıkıntılıydı. Bunu yapan şerefsizler etrafta da olabilirlerdi. Büyük bir tehlike arz ediyordu burası herkes için...

Kolları hala sıkı sıkı sarılı olan Hazel'i biraz kendimden uzaklaştırmaya çalıştım. En önemlisi onun benden uzaklaşmasıydı. Ne kadar uğraşırsam uğraşayım kollarını gevşetmedi. İnatçı Keçi...

'' Hazel, ben iyiyim güzelim. Hadi eve geç, benim halletmem gerekenler var.'' dedim en sonunda. Sözlerime rağmen kollarını gevşetmedi. Bu gücü kuvveti nereden buldu bu kadın?

Son çare isli ellerimle yüzünü avuçladım ve göz göze gelmemizi sağladım.'' Sana söz veriyorum geri geleceğim. Lütfen beni yorma güzelim hadi!'' 

Önce uzun uzun baktı. Daha sonra kollarını gevşetti. Benden biraz uzaklaşınca dikkatlice üzerine baktım. Keçilerin olduğu bir pijama takımı vardı, ayakları ise yalın ayaktı. Gerçekten şaka gibi bir kadın!

''Önce seni eve bırakayım. Daha sonra işleri hallederim.'' dedim onu kucaklarken. Uyku mağrurluğu hala üzerindeydi. Kollarını direk boynuma sarmış, başını ise yuvasını bulan yavru kedi gibi omzuma yerleştirmişti.

'' Sinan, ben beş dakikaya geliyorum.'' dedim bağırarak. Sinan, polis memurlarının yanındaydı. Dediklerimi duymuş kafasını sallamıştı.

Eve doğru yürürken arkadan Tuğra ağabeyin tıslamasını duyuyordum.

'' İt herif! Her fırsatı değerlendiriyor.''

Evin önüne geldiğimizde Ayfer teyze ve yengesi bizi bekliyordu. Endişeli gözlerini üzerimizden çekmemişlerdi. Kapının önüne geldiğimde mecburen konuştum.

'' Yenge, odası nerede?''  Aslında biliyordum fakat formaliteden sormak zorundaydım. ''Üst katta.'' dedi kısık sesiyle.

'' Anne sen bir şeyler hazırla Yiğit Aliye. Müge'm birkaç parça ayarlayalım çocuğa. '' dedi arkamızdan içeriye giren Tuğra ağabey. 

Kimseye bir şey söylemeden üst kata çıkmaya başladım. Allahtan çocuklar uyanık değillerdi. Onlarında korku dolu gözlerini görmek istemezdim. Odasına girdiğimde yıllar önceki hali canlandı gözlerimde.

Annemin ve babamın her sene yenilediği, ben askeriyeyi kazanınca sil baştan tekrar hazırladığı odaydı burası. Yatağına bıraktım onu. Ellerimle önce yüzüne dağılmış saçlarını geri çektim.

'' İki gözümün çiçeği, ben iyiyim. Artık sakinleş. Hadi temiz kıyafet çıkarayım sana duş al.'' dedim dolabına doğru ilerlerken. Dolabını açtığımda etrafı çok kurcalamadan önüme çıkan ilk pijama takımını aldım.

YİĞİTHANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin