Herkese merhaba:)
Bol gizemli ve olaylı bir bölümle buradayız.
Umarım beğenirsiniz. Oylarınızı ve yorumlarınızı esirgemeyin.
Bölüm müziği- Sezen Aksu/ Gülümse
Bizimkilerin bir resmini bıraktım yukarıya :))
BÖLÜM 12- GİZLİ İŞLER
Kapalı olan gözlerimi çalan telefon sesiyle araladım.
Etrafıma baktığımda kızların yanında uyuyakaldığımı fark ettim. Gül, elimi bırakmamış, Hazel ise kolumu sıkı sıkı tutmuştu.
Tam şu an zamanı kilitleyebilsek, dondurabilsek ya da bir paradoksa bağlayabilsek...
Çalmaya devam eden telefonumu en sonunda cebimden çıkardım. Saate baktığımda yarım saat ancak uyuduğumu anladım.
Bu uyku, şu geçirdiğim sekiz aylık sürede ilk defa huzurla uyuduğum uykuydu.
Piknikte dizlerine yattığım da bile kabuslar görmüş, bunu ona yansımıştım. Şuan ise sadece huzurluydum.
"Ne oldu lan! Bir rahat vermedin." dedim kısık sesimle. Kızların uyanmasını istemiyordum.
"İt herif! Seni bekliyoruz burada, nerede kaldın? Çabuk gel lan!" Sinan'ı sesi benim sesime nazaran oldukça gür çıkıyordu. Gözlerimi hızla kızlara çevirdim. Neyse ki uyanmamışlardı.
"Kafanı patlatmamı istemiyorsan sesini biraz kız! Geliyorum bekleyin." dedim ve telefonu kapattım.
Hayatımda belki de en çok zorlandığım veda buydu. Şimdi bu kızlara sıkı sıkı sarılmış, güzel bir uyku çekiyor olmayı ne çok isterdim!
Yavaşça elimi, onların ellerinin arasında çektim. Önce biraz huysuzlandılar sonra ise birbirlerine sarıldılar. Telefonumu cebimden çıkarıp bu anı yanımda taşımaya karar verdim.
Odadan çıkmama yakın Gül'ün masasının üzerindeki kağıt kaleme gözüm çarptı. Belki bir süre onlardan uzak kalacaktım ama benim her zaman yanlarında olduğumu bilmeleri için ufak bir şey bırakabilirdim.
Masanın üzerinde ki kalemi ve kağıdı elime aldım ve içimden ne geliyorsa onu yazdım.
'' Ufaklığım, güzel kokulu Gül'üm,
Ali ağabeyinin seni sevdiğini asla unutma. Eğer canın sıkılır, kalbin kırılırsa yıldızlara bak. Çünkü Ali ağabeyin hep orada olacak ve senin kalbinin kırıklığını da canının sıkkınlığını dinleyecek.
Kendine ve çok sevgili arkadaşın Onur'a dikkat et. Ali ağabeyin...''
Gül için yazdığım kağıdı iki katladım ve üzerine Gül için yazmayı ihmal etmedim. Şimdi ise benim gönlümü yazma zamanım...
'' İşaret Bırakan, İki Gözümün Çiçeği, Doktor Hanım...
Senin için daha bir sürü lakap yazabilirdim ama ne yazarsam yazayım hep eksik kalacaktır. Benim güzeller güzelim, saygı duyduğum hepsinden önce gurur duyduğum Hazel Bade, seni çok seviyorum. Dün sevdim. Bu gün seviyorum. Yarın da seveceğim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YİĞİTHAN
Novela JuvenilYİĞİT ALİ DEMİRHAN/ HAZEL BADE SONAY * Adını Türk Silahlı Kuvvetlerine altın harflerle yazdırmış bir yüzbaşı. Yaşadığı saldırı sonucu her şeyini kaybetmiş biri. * Arkadaşlarının emanetine sahip çıkmaya ant içmiş bir kadın. Doktor olmasının yanında B...