Bölüm 8- ''Bade Şekeri''

6K 248 11
                                    


Yeni bölümle herkese merhaba:)

Bölüm müziği- Sekiz Ve Dokuz.

Bölüm müziği- Beyza Demir/ Beni Sev.

Yazım yanlışlarını mahsur görün, lütfen! Keyifli Okumalar.



BÖLÜM 8 - BADE ŞEKERİ


'' Masayı eskittin Badem şekerim.'' dedi biri ve karşımdaki sandalyeye oturdu. 

Gözlerimi masadan karşımdaki sandalyeye oturmuş olan Buket'e çevirdim. O ise elindeki tepsiyi masaya bıraktı ve üzerinden bir bardağı aldı.

'' Çay aldım bize. Afiyet olsun canım.'' dedi ve bardağını yudumlamaya başladı. Onun ardından bende çayımı aldım. Belki biraz da olsa rahatlatırdı şu ufacık çay beni...

'' Şuan senin bana heyecanla dün geceki yemeği anlatman lazımdı. Ama sen düşüncelere dalmış bir haldesin. Bir sorun mu var?'' dedi Buket.

Sorun... Sorun vardı elbette.

'' Dün akşam, yemekten eve döndüğümüzde Gül koşarak bana sarıldı. Biliyorsun normalde adeti değildir geç saatlere kadar ayakta kalmaz. İşte odasına gittim sorununu öğrenmek için. Bir arkadaşı var adı Melis. Okula ailesiyle beraber gittiği pikniğinin resimlerini getirmiş. Gül'ü biliyorsun çok şey yapmaz böyle şeyleri ama bu sefer kafasına takmış. Bir de her sene yaptıkları bir organizasyon var okulun.'' dedim sıkıntıyla.

Elimdeki bardağı masaya geri bıraktım ve ellerimi masanın üzerinde birleştirdim.

''Çocuklar ve aileleri ile bir gece konaklamalı bir gezi. İğne Adaya götüreceklermiş bu sefer de. İki senedir ben onunla gidiyorum bu geziye, biliyorsun. Bu sefer Melis ona resimlerini gösterince gitmek istemedi.'' dedim sesimin titremesini engelleyemeden.

Gözlerimi birkaç kez kırpıştırdım. Ağlamak istemiyordum.

'' Bahanesi de canı istemiyormuş!'' dedim sinirle.

'' Ya Buket ben napacağım? Elimden gelenin fazlasını yapmaya çalışıyorum ama bir yerde tökezliyorum. Herkes anne ve babasıyla giderken o...'' dedim sıkıntıyla.

'' Badem şekerim bu kötü olmuş. Arkadaşı Melis'i ailesi nereye götürmüş?'' dedi merakla.

'' Tam bilmiyorum.'' dedim bıkınca.

Gerçekten artık yorulmuştum. Elimden gelenin fazlasını ufaklığım için yapmaya çabalıyordum. Ama konu aile olunca kendi yaralarımı sarmadan onunkilere yetişmeye çalışıyordum. Sonuç olarak da başarısız oluyordum.

'' Bak şimdi sıkma canını öncelikle. Bizimkilerle konuşalım ve bir piknik ayarlayalım. Kalabalık ve bol çocuklu. Eminim ki bu Gül için oldukça iyi olacaktır. Ne dersin?'' dedi.

'' Olur mu ki?'' dedim umutla.

''Tabi ki de olur. Piknikten sonra bir daha sorarsın geziyi, belki kabul eder.'' dedi masanın üzerindeki elimi tutarken.

YİĞİTHANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin