Kapının açılmasıyla kafamı oraya çevirdim.
—Kendini bu kadar yormana gerek yok dedi kadife sesiyle. Neden birden bu kadar sakinleşmişti bilmiyorum ama kollarini bana dolamasıyla daha da şaşırmıştım.
Onun kokusunu istemeden içime çekerken bana bu kadar acımasızca davranmamalıydı.
—Daha çok zamanımız var. Eminim ki sen çabucak diğer kopyayı da almayı başarırsın. Bu yüzden hazır Paris'teyken biraz zaman geçirsek fena olmaz. Aşıklar şehrinde. Dedi.
—Uyumak ister misin? Yorgun görünüyorsun dedim.
Kafasını salladı. Sonrasında kolunu çıplak bacaklarımın altından geçirip sandalyeden kaldırdı beni. Kucağında yatağa taşırken bu jesti neye borçluydum bilmiyordum.
Üzerini değiştirmeden rahatsız kıyafetlerle yanıma gelip yattı. Kafasını boynuma koyarken kollarını belime dolayıp tamamen kendine çekti. Çenemi kafasının üzerine koyup ona istediği sevgiyi vermek için elimi yumuşak saçlarında dolaştirmaya başladım.
Onun nefesini boynumda hissetmek kalp atışlarımı rahatsız ettiği kadar ruhumu sakinleştiriyordu.
—Heyecanlanıyorsun dedi.
Dudaklarımı kafasına bastırdım.
—Yanim da sen bana böylesine sarılıyorken heyecanlanmamak ne mümkün. Benim diğer kızlardan hiç bir farkım yok Jungkook dedim.
Burnumu saçlarında gezdirirken. Şampuanını değiştirmişti. Ancak her koku olduğu gibi bu da ona çok yakışıyordu işte.
—Hiç bir kız benim için bunlara katlanmazdi Hyuna dedim.
Parmakları hafifçe belimde dolaşıyordu. Bu fazla hoştu.
—Yaparlardı Jungkook. Emin ol. Dedim.
—Onlar dış görünüşümü seviyor dedi.
—Neden bu kadar farklı yapmaya çalışıyorsun beni? Halbuki senin çoğu erkekten farkın yok bile.
—Değişelim Hyuna birlikte. Dedi.
—Bu halimizden sen de memnun değilsin değil mi? Diye sordum burukça gülümserken.
—Öpüşmelerin, sarılmaların bir anlamı olmalı. Her şeyi o kadar basitleştiriyoruz ki...
—Bunlar sadece sevdiğin kişide anlamlı Jungkook. Yoksa zaten kendileri basit şeyler. Dedim.
—Birbirimizde anlam bulalım Hyuna dedi.
—Bulmayalım Jungkook. Şuan sadece duygusal olarak kötüsün. Bunlara anlam yüklemek istediğin kişi ben olmayabilirim dedim.
—Hayatımın muhtemelen en zor dönemini yaşıyorum. Sence bu dönemde yanımda olan kişiyle bir ömür geçirmek istemem çok mu yanlış?
—Jungkook biz birbirimize güvenemeyiz. Biz berbat insanlarız. Eve geç geldiğimizde aklımıza Başına bir şey mi geldi acabadan önce acaba beni aldatıyor mu? Ifadesi gelir. Mutlu olamayız. Dedim.
—Biz birbirimizi hakediyoruz Hyuna. Birbirimizin iğrençliğinde boğulmalıyız. Hiç bir masum kişiye bunları düşündürmemeliyiz.
—Sen bu iğrenç dediğin yerde bile o kadar güzelsin ki Jungkook... uzun zamandır sana kapılmamak için kendimi zor tutarken öylece zaafım olmaya başlıyorsun. Ben ilk defa birine karşı koyamıyorum. Dedim uykulu sesimle.
—Her şey bittikten sonra benimle Busan sahilinde buluş. Otur bir banka. Bekle benim tüm sahilde seni bulmamı.
—O zaman 09.01.21 de seninle Busan sahilinde, belirsiz bir saatte soğuktan donduğum bir bankta oturarak bekliyor olacağım. Eğer gelmezsen Jungkook ertesi gün tüm kore haberlerinin manşetinde yer alırım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dark Lord ~Jeon Jungkook
FantasyŞeytanın yazdığı iddia edilen bir kitapta kesinlikle önlerine çıkan ilk ayini yapmamalılardı.