"İnci?",
Önümdeki arabadan gelen sesle kafamı kaldırıp seslenen kişiye baktım.
"Aras?",
Aras hemen arabasından inip yanıma geldiğinde göz yaşlarım bu sefer mutluluktan akıyordu.
"Senin ne işin var burada?",
"Yurttan atıldım.",
Ağlayarak kurduğum cümle üzerine Aras bana sarılmıştı. Sarılışına hemen karşılık verip onun erkeksi kokusunu burnuma çektim. En olmadık zamanlarda karşıma çıkıyor olması bir mucize miydi?
"Bu soğukta nasıl atarlar seni? Niye bana haber vermedin?,"
Aras öfkeyle konuşurken birden durdu,
"Ah siktir, doğru ya telefonun bende. Sana vermek için geliyordum.",
Aras kabanının cebinden telefonumu çıkarıp bana uzattı. Telefonumu alıp cebime koyduğumda sorularını sormaya devam ediyordu?
"Ne oldu neden attılar seni? Polise gidip şikayetçi olalım.",
Aras'ın tepkilerini umursamadan göz yaşlarımı sildim. Ne diyeceğimi bilmiyordum. Tek isteğim bugünün bitmesiydi.
"Aras polise gitmeyeceğiz, sen beni bir otele götürür müsün?"
"Ne oteli? Seni otele falan bırakamam bana geliyorsun!",
"Aras lütfen, sadece otele gitmek istiyorum. Ne olur konuşacak halim yok.",
"Hayır İnci, saçmalamayı keser misin! Burada sevgilinin evi varken otele mi gideceksin? Kabul etmiyorum. Şu valizlerini al bana gidiyoruz!",
Aras benim cümlemi dinlemeden iki tane valizimi alıp arabaya doğru gittiğinde pes ettim. Daha fazla itiraz edecek gücüm yoktu.
Sırt çantamı tekrar takıp iki valizimi almıştım. Aras elimdeki valizleri aldığında kafasıyla arabayı işaret edip konuştu,
"Sen bin. Hasta olacaksın.",
Dediğinde ikiletmeden ön kapıyı açıp içeriye geçtim. Resmen gelip beni süper kahraman gibi kurtarmıştı. Tamam buraya telefonumu getirmek için geri dönmüş olasada olayı dramatikleştirmeden duramıyordum. Çok geçmeden Aras'ta sürücü koltuğunu oturduğunda bana baktı,
"İyi misin?",
Yüzündeki endişeli ifadeye gülümseyerek baktım,
"İyiyim süpermenim.",
Dediğimde gülümsemişti.
"Anlatacak mısın ne oldu?",
"Eve gittiğimizde anlatsam?",
Aras elimi tutup üzerini öpmüştü.
"Tamam.",
Beni fazla zorlamamasına sevinip başımı pencereye çevirdim. Gerçekten konuşacak gücüm yoktu. Sadece uğradığım haksızlığı sindiremiyordum.
• • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • •
"İnci gerçekten sana inanamıyorum, nasıl bunu bana söylemezsin?",
Aras'ın şu an beni azarlıyor oluşuna gerçekten sinir olmuştum. Ne diye bu kadar üzerime geliyordu ki?
"Nerden bilebilirim ki odamı arayacaklarını?",
"İnci o paketi alıp lavaboya dökseydin, pencereden atsaydın, ya da hiç almasaydın. Ne diye alıp sakladın?",
"O an en mantıklı şey bu gelmişti. Dökersem Alex'in daha büyük sorun çıkartacağından korktum.",