Merhaba kuzular,
Yeni bölümün geç geldiğinin farkındayım. Bunun için üzgünüm, taslak halinde bekliyordu ama bir türlü yayımlayamadım. Nedenini halen çözebilmiş değilim. Bu satırları okuyorsanız çözmüşümdür. 😂✋🏻
Bu arada sevgili okuyucum, trabzonlidaaa 'nın profilinde yayımladığı bir kitabı var. Okuyabilirsiniz.
Teşekkür ederim, İyi okumalar!
• • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • •
Evin kapısını anahtarımla açıp içeriye girdim. Ev sessizdi. Karanlık koridor izlediğim korku filmlerini anımsattığı için evin her ışığını yakmaya başladım. Kesinlikle korktuğumdan değildi(!) Başak ve Gizem biricik sevgilileriyle vakit geçireceklerdi. Ece'de arkadaşının doğum günü partisine gitmişti. Her hangi bir etkinliği olmayan tek ben kalmıştım.
Aslında bugün Kal'ı görmeye giderim diye umuyordum ama sabahki olaydan sonra bir daha Aras'la konuşmamıştık. Ben de okuldan erken çıkıp eve gelmiştim. Güne başlarkenki mutluluğum şu an yoktu. Şu an oldukça suratsızdım.
Salondaki koltuğa attığım bedenimi zar zor kaldırıp odama götürdüm. Üzerimi değiştirip yiyecek bir şeyler hazırlamam lazımdı. Odama girdiğimde bu fikirden vazgeçtim. Sipariş vermek en mantıklı hareket olacaktı. Bir şey hazırlayacak kadar kendimi enerjik hissetmiyordum. Telefonumu çıkarıp bir orta boy pizza ve kola söyledim.
Üzerimi değiştirdikten sonra ayaklarıma pofuduklarımı geçirip yatağımın üzerindeki yumuşak battaniyemi aldım. Sabahlar hava nasıl güzelse akşamları bir o kadar kötüleşiyordu. Ve asla bu durumdan rahatsız değildim. Aksine bayılıyordum.
Elimde yorganım ve telefonumla aşağıya inip salona geçtim. Evin bu katındaki tüm ışıklar yandığı için kendimi iyi hissediyordum. Televizyonu açıp izlenilecek güzel bir film aradığım zaman kapı çaldı.
Üzerimdeki battaniyemi omuzlarıma alıp oturduğum yerden kalktım. Şu an dışarıdan oldukça komik durduğumum farkındaydım, üzerimde siyah pijama takımı, omuzlarımda beyaz tüylü battaniye, ayaklarımda pufuduklarım. Şu an liseli kızlardan tek eksiğim ayıcıklı göz bandımdı.
Kapıyı açtığımda elinde siparişimle duran benimle yaşıt bir adam duruyordu. Adam baştan aşağı iki kez beni süzdüğünde yüzünde muzip bir sırıtış belirdi. İçinden deli gibi güldüğüne yemin edebilirdim.
"İnci hanım?",
"Benim.",
"Siparişlerinizi getirdim.",
"Görebiliyorum çok şükür.",
Dediğimde adam bozulmuştu. Ne yapayım salak salak sırıtmasaydı. Elindeki pizza kutusunu ve kola olduğunu tahmin ettiğim paketi alıp kapıyı kapattım. Parayı online ödediğim için bir sıkıntı yoktu.