Merhaba kuzucanlar! 🥰♥️
Balkon konuşması yapmayalı uzun zaman olmuştu,
Öhöm öhöm,
Bu kitabın finalinde o kadar çok yorum aldım ki artık dayanamadım. Herkes nasıl üzüldüğünü söyleyip duruyordu benim vicdanımda sizi daha fazla üzmeye el vermedi.
Ben de dedim ki neden alternatif bir son yazmıyoruz?
Bu fikirle yola çıkıp, yıl başına özel bir final yayımladım. Umarım severek ve keyif alarak okursunuz.
Hepinize mutlu ve sağlıklı yıllar dilerim!
Sizleri seviyorum kuzcanlar! 🎉
İyi okumalar! ♥️🌺
• • •
"Aras!",
Acı içinde haykırdım.
"Aras'ı çağırın lütfen!",
Korkuyordum. Ameliyathanede tek başıma olmamama rağmen korkuyordum. Canımın acısı bile bu korkunun yanında hiç bir şeydi.
Çoğu zaman hissediyordum bu korkuyu, sanki birimize bir şey olacakmışta ayrı kalacakmışız gibi hissediyordum.
Hangimiz hissetmiyorduk ki? Bir adam karısının başına bir şey geleceğinden korkardı, bir anne çocuğuna bir şey olacağından korkardı, bir baba ailesini kaybedeceğinden korkardı, bir evlat anne babasız kalmaktan korkardı.
Hepimizin korkuları vardı. Kaybetme korkusu... Sürekli bu korkuyla yaşardık, zaman zaman bu korkuya teslim olur ağlardık.
Bir çok gece uykumdan uyanıp Aras'ı seyrettim. Onsuz nasıl yaşardım, sürekli bunu kendime sordum. Sürekli bunu düşündüm.
Kaybetmeye alışık bir insandım. Başta ailemi kaybetmiştim, başka bir şey kaybetmek canımı acıtmaz diye düşünürdüm hep.
Ama öyle olmuyormuş. Bu korku hiç terketmiyormuş. Sanırım tüm hayatımı bu korkuyla yönetmiştim. Yönetmeye de devam ediyordum.
Haksız sayılmazdım. Aras'ı kaybetmek benim için son nefesimi vermekle eş değerdi. Kalbim delik deşik darbeler almış bir haldeydi. Her nefesimi korku ve acıyla alıyordum. Ama buna rağmen mutluydum, şimdi hem Aras'a hem de ufak meleğime sahiptim.
"Aras! Ne olur kocamı getirin ne olur!",
Göz yaşlarım acıdan çok korkudan akıyordu. Bu soğuk ameliyat masasında tek başıma olmaktan korkuyordum.
"İnci...",
Kulaklarımı şenlendiren o sesi duyduğumda doğrulmaya çalıştım. Kasıklarımdaki ağrı yüzünden pek başaramamıştım ama o gözlerine vurgun olduğum adamı görebilmiştim.
Bir anda tüm korkumun uçtuğunu hissettim. O mavi gözleri gördüğüm an her şeyi unutuyordum.
"Aras...",
"Burdayım sevgilim. Geldim güzelim.",
Aras hemşirelerin önlüğünü bağlamasını beklerken gülümseyerek bana bakıyordu. Hemşire geri çekildiğinde bana doğru geldi.
Başımı tekrar geriye doğru bıraktığımda Aras başucumdaydı.
"Korkma canımın içi, kavuşacağız kızımıza az kaldı. Çok az kaldı.",
Rahat bir nefes aldım. Her an yanımda olduğu zaman aldığım gibi derin ve huzur dolu bir nefes.
Aras ellerinin arasına aldığı elimin üzerini öperken saçlarımı okşadı. İçeriye giren doktorla zamanın geldiğini anladım.