8.bölüm "part 2"

317 48 10
                                    

Zeynep'den...

Sabah kahvaltımı annemle beraber konuşa konuşa yaptım. Uzun zaman olmuştu beraber kahvaltı yapmayalı. Işten sebep hep atıştırarak çıkıyordum evden. Bugün bu adetimi bozmuştum.

Bugün işten önce okula gidecektim. Işten önce derken işe istifa etmek için gidecektim. Evet istifa edecektim.

Keşke Ömer Bey beni kovsaydı. Daha kolay olurdu bu benim için. Istifa etmek için bile karşısına çıkacak yüzüm yok..

Işten ayrılacağımı anneme söylememiştim. Nasıl söyleyebilirdim ki?.. Bugün moralimi azda olsa yerine getiren şey babamın işe başvurması olmuştu. Belki işe başlasa benim işten ayrılmama pek üzülmezlerdi...

Düşüncelerimin arasında okulun bahçesine gelmiştim. Daha ilk dersin başlamasına yarım saatten fazla vardı. Ders dinleyecek kafada da değildim. Sınıfa baktığımda arkadaşlarımdan biri yoktu. Normalde bu saatlerde gelirlerdi.

Telefonumu çıkarttım, ve ona bakarak sınıftan çıkıyordum ki birine çarpmamla kafamı telefondan kaldırdım.

"Zeynep..!" dedi Eymen şaşkın bir ifadeyle "Sen buradamıydın?"
"Evet. Ben buradayım ama kimsecikler yok bizden. Size bakmak için geldim okula."

Eymenle görüşmeyeli uzun zaman olmuş gibi hissediyordum. Öyle de olmuştu sanırım.
Beraber konuşarak aşağı indik. Okulun bahçesinde bir banka oturduk.

"Eee nasılsın bakalım.? Görüşmeyeli neler yaptın?" dedim konu açmak için.

"Nasıl olsun. Aynı. Annem ve babamın atışmaları. 23 yaşına geldim ben hâlâ onların saçmalamalarına katlanıyorum."

O anlatırken bende biraz olsun kendi dertlerimden uzaklaşıyordum.

Dikkatimi daha çok yoğunlaştırmaya çalışarak; "Sen nerde kalıyorsun şu an?" dedim.

Annesi ve babası küçüklüğünde ayrılmıştı Eymen'in. Annesi zengin bir aileden gelmiş, babasıyla birbirlerini severek evlenmişlerdi.
Babasının durumu iyi olsada, annesinin ki kadar değildi.

Annesi Eymen daha 4 yaşındayken terketmiş evi. Sonra babasından boşanmış kendi ailesiyle yaşamıştı. Boşanmalarından sonra hiç Eymen'i görmeye bile gelmemişti.

Sonradan liseye giderken, gelip görmek istemiş, Eymen ilk zamanlarda kabul etmesede babasının ısrarlarıyla zamanla görüşmeye başlamıştı. Ama onun için babası hep farklıydı. Onun için hiç düşünmeden canını bile verirdi. O derece babasını çok seviyordu. Annesini sevip sevmediğini hâlâ anlamış değilim doğrusu...

Onun hakkında bildiklerim bu kadardı. Ona bazen gerçekten hayret ediyordum. Yaşadıkları küçük şeyler değildi. Tamam daha ağır şeyler yaşayan insanlar var, ama onunkisinin bana görünen ve benim bildiğim kısmı bile bence zor ve ağır taşınması güç şeylerdi.
"En azından biz tam bir aileyiz. "
diyerek kendimi teselli ediyordum..

"Babamda kalıyorum. Kafam ara sıra gidiyorum anneme." dedi sorduğum soruya cevap olarak.

Oturduğumuzdan beri bizi izleyen bir çift göz şimdi hızla yanımıza doğru geliyordu. Izleyende denemez tabi ona gözleri ile resmen bana parçalayacakmış gibi bakıyordu.

Ceren üniversitenin başından beri Eymen'in peşinde gölgesi gibi resmen. Ayşe söylemese bunu farkedemezdim belki. Her zaman Eymen neredeyse uzakta bir yerde gözleriyle kesiyor çocuğu.

Yıllar Sonra ILK ADIMIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin