·2010·
Bölümde geçen şarkı: Mademoiselle Noir (Peppina)
Draco aşağı indiğinde Astoria ve Scorpius'u şöminenin önündeki koltukta yan yana uzanırken buldu. Üzerlerinde kalınca bir battaniye vardı. Yanlarındaki masanın üstünde iki fincan, içinde kırıntılar olan bir tabak ve Scorpius'un hikaye kitapları duruyordu. İkisi sessiz sessiz konuşuyor, gülüyorlar ve anlaşılan çok iyi vakit geçiriyorlardı. Draco kapıda dururken ne kadar huzurlu olduklarını düşündü. Keşke hep böyle kalabilselerdi. Ses çıkarmadan sadece orada durup izledi ve içine dolan mutlulukla gülümsedi.
"Ama babam gelmez ki," diyordu Scorpius kıkırdayarak. "O oyun oynamayı hiç sevmiyor. Hem de çok işi var." Astoria onaylar gibi başını salladı. "Evet, baban çok çalışıyor. Ama bazen dinlenmesi de gerek. Hem o kartopu oynamayı çok sever. Biz önceden, yani sen daha doğmadan önce, hep kartopu savaşı yapardık. Ben babanı her zaman yenerdim." Duydukları komik gelmiş olacak ki Scorpius kocaman bir kahkaha attı. "Hayır, yapmazdınız."
Hadi ama Scorpius, diye düşündü Draco, babanı gerçekten o kadar sıkıcı mı buluyorsun?
"Soralım bakalım, gelmek ister mi diye. O zaman bana inanırsın." Scorpius annesine dönük bir şekilde oturdu. Yüzünden heyecan okunuyordu. "Gerçekten gelir mi?" Astoria başını salladı. Scorpius bu sefer de çok bilmiş bir tavırla kollarını önünde bağladı. "Hem sen onu yenemezsin ki. Babam çok güçlü." İşte şimdi aynı dili konuşuyoruz.
"Siz ikinize karşı ben," dedi Astoria da iddiayla. "Biz seni yeneriz!" diye haykırdı Scorpius. "Göreceğiz bakalım!" Sonunda anlaşıp gülmeye başladılar. Astoria oğlunu gıdıklamaya başladı. Scorpius da kahkahalar içinde annesine sımsıkı sarılıp göğsüne yattı.
Draco bu manzaraya daha fazla dayanamadı. "Hey," diye seslendi onlara doğru. "Ne o, bensiz mi eğleniyorsunuz?" İkisi ona koltukta yer açarken Draco aralarına sıkışıp onları kucakladı. Scorpius heyecanla boynuna sarıldı. "Babacım! Babacım annem dedi ki siz hep kartopu oynuyormuşsunuz! Bak şimdi de kar var, oynayalım mı?" Draco düşünüyormuş gibi yaptı. O düşünceli sesler çıkarırken Scorpius merakla gözlerinin içine bakıyordu. "Peki o zaman," dedi en sonunda onu daha fazla bekletmeye dayanamayarak. Scorpius sıçramaya başladı. "Yuppi! Kartopu savaşı! Babacım biz ikimiz takımız. Annem de karşı takım. Onu yenelim tamam mı?" Baba oğul ellerini birbirlerine vurup kutlama yaptılar. "Çok kötü yenileceksin anne!"
Astoria kendine oldukça güvenle gülümsedi. "Göreceğiz bakalım."
๑
Deniz kenarında yaşıyorlardı, pek kar yağmazdı. Daha önce, belki kar yağmadığından, belki Scorpius küçük olduğundan hiç kartopu oynamamışlardı. Bu ilk deneyim küçüğü çok heyecanlandırmıştı. Pelerini, eldivenlerini giyip kendini hemen bahçeye attı. Kar neredeyse dizlerine geliyordu. Kendini yüz üstü yere atıp neşeyle yuvarlanmaya başladı.
Astoria ve Draco da kol kola bahçeye çıktılar. Scorpius hemen salıncağın arkasına cephe aldı. "KARTOPU!" Göğsüne isabet eden atışla Draco isyan etti. "Biz aynı takımdayız!" Astoria hemen kolundan ayrılıp onu ittirdi ve koşup bir ağacın arkasına saklandı. Az sonra, hala açıkta bekleyen Draco kafasının arkasına ikinci kartopunu da yedi. Böylece 'Aile Arası Birinci Kartopu Savaşı' resmen başlamış oldu.
Scorpius bir komutan gibi hemen askerini güvenli salıncağın arkasına çekti. "Baba n'apıyorsun! Hemen saklanman lazım!" Draco onun bu tavrına gülümserken emirlerini dinlemeye başladı. "Bak şimdi, sen kartopu yapcaksın, buraya diz onları tamam mı?" Eliyle ayak basılmış bir yeri düzleyerek gösterdi. "Soora ben burdan alıp annem çıkar çıkmaz onu vurcam. Hadi başla! Çok çalışman lazım çok!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
başlangıç · malfoy
Fanfiction"Annenin en çok hangi yanını severdim, biliyor musun? Her zaman karanlıkta bir ışık bulmamı sağlayabiliyordu. Dünyayı, en azından benim dünyamı, daha az - hangi kelimeyi kullanmıştın - kasvetli kılıyordu." "Öyle mi?" "Sandığımdan daha çok şey almışs...