·2014·
"Annem çok güzel değil mi?" Astoria oradan oraya koştururken Draco ve Scorpius bir koltuğa sığışmış kıkırdıyorlardı. "Evet, öyle," dedi Draco gözleriyle onu takip ederken. Astoria'nın kadife elbisesi ışığın altında parıldıyordu. Aynanın önüne geçip asasını hafifçe salladı ve saçları ensesinde sımsıkı toplandı. "Söz konusu güzellik olunca kimse onun eline su dökemez." Astoria aynadan arkasını inceleyip Draco ve Scorpius'u görünce kaşlarını çattı. "Hazırlanmayı düşünüyor musunuz?"
"Aslında biz böyle iyiyiz," dedi Draco. "Noel'i kendi evimizde de kutlayabiliriz. Bir kez olsun." Astoria seçmesi için Draco'ya bir kolye ve bir bileklik gösterirken gözlerini devirdi. "Noel demek aile demek. Bir arada olmamız her açıdan daha iyi."
"Tabii, zaten bayılırsın aileye," dedi Draco, "Asıl mesele, yemeğe gitmezsek büyükbaba Lucius'un dilinden bir ömür kurtulamayız." Scorpius gülmeye başladı. "Büyükbabamdan korkuyorsun." Draco inanmaz bir ifadeyle ona doğru döndü. "Hiç de bile."
"Korkuyor," dedi Astoria da gülerek. Draco kaşlarını çattı. "Çok kabasınız."
"Evet, öyleyiz. Scorpius, haydi, üzerini değişmeye." Scorpius sızlandı. Astoria ellerini çırpıp onu kalkmaya zorladı. "Geç kalıyoruz." Scorpius söylene söylene kalkıp odasının yolunu tuttu. "Bu sefer çok güzel bir hediyem olsa iyi olur yoksa bir daha Noel falan kutlamayacağım."
"Böyle tehditler bu evde işe yaramaz küçük efendi," dedi Draco arkasından. Scorpius ona dil çıkarıp koşa koşa kaçtı. Astoria arkasından kızgınlıkla ayağını yere vurdu. "Scorpius Malfoy, dilinin yeri ağzının içidir! Çok ayıp!"
"Çok da ayıp sayılmaz aslında," diye mırıldandı Draco, Astoria'nın ona da kızmasından çekinerek. Astoria ona ters bir bakış attı. "Bu evde terbiye işi bana ait." Takılarını Draco'nun gözünün önünde sallamaya başladı. "Seç birini. Kızdırma beni."
Draco gözleriyle mavi taşlı bilekliği işaret etti. Bu akşam alacağı hediyesini hemen takabilmesi için boynu boş kalmalıydı. Astoria beğeniyle başını salladı. "Evet, güzel. Tamam haydi, sen de hazırlan artık."
Draco üstünde hala pijamaları olduğu halde arkasına yaslanıp iyice yayıldı. "Ben hazırım." Astoria bir iç çekip gözlerini devirdi. "Çok komik gerçekten. Seni bekleyemeyiz haberin olsun." Draco cık cık etti. "Çok ayıp. Bu evde yaramaz kızlara ne yapıyoruz biliyor musun?" Astoria'yı tuttuğu gibi kucağına çekti. "Yemeğe geç kalırsak büyükanne bize ne yapar, asıl sen onu biliyor musun?" diye sordu Astoria.
"Bilmiyorum. Öğrenmek ister misin?" Astoria gülümseyip ona iyice sokuldu. Tam dudakları buluşurken Scorpius'un kızgın sesi duyuldu. "Ben hazırım!" Astoria hemen yere atladı. Draco da sıkkın sıkkın soludu. "Bu çocuğun büyümesi hiç iyi olmadı."
๑
Draco yemek masasında krizin eşiğindeydi. Şömine harıl harıl yanıyordu, içerisi cehennem gibi sıcaktı. Babasının çenesi hiç durmuyordu ve karşı sandalyede Scorpius ayaklarını sallayıp duruyor, Draco'nun dizlerine çarpıyordu. Annesi ve Astoria baş başa vermiş, fısır fısır bir şeyler konuşuyordu, ilgileri tamamen başka yerdeydi. Her ne karıştırıyorlarsa Draco babasını dinlemektense onlarla dedikodu yapmayı tercih ederdi.
Sonunda dayanamayıp asasına uzandı, bir hareketiyle şömineyi söndürdü. Babası kaşlarını çattı. "Ateş bastı," dedi Draco göz teması kurmadan. "Aman, sakın hastalanıyor olmayasın," diye atladı Narcissa masanın diğer ucundan endişeyle. Lucius küçümser bir bakış attı. "Aman ha, bir de sen çıkma başımıza," dedi Astoria'ya dönerken. "Zaten yeterince hastalıkla uğraşıyoruz."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
başlangıç · malfoy
Fanfiction"Annenin en çok hangi yanını severdim, biliyor musun? Her zaman karanlıkta bir ışık bulmamı sağlayabiliyordu. Dünyayı, en azından benim dünyamı, daha az - hangi kelimeyi kullanmıştın - kasvetli kılıyordu." "Öyle mi?" "Sandığımdan daha çok şey almışs...