'3

5.5K 418 140
                                        


Gözlerim olabildiğince açılırken öksürmeye başladım. Duru şaşkınca bana bakmaya devam ederken masanın üstündeki suyu alıp içtim. Şişenin kapağını kapatırken Duru'ya baktım.

"H-hayır o değil"

Duru gözlerini kıstı. "Ayça biz kız olarak bir kıza aşık olman imkansız değil"

Ciddi ve samimi mi diye yüzünde göz gezdirdim.

"Ceren mi?" diye sordu tekrardan fısıldayarak. Gözlerimi kaçırdım.

Duru inatla bana bakmaya devam edince yavaşça kafamı salladım. Yüzünde bir gülümseme oluştu.

"Ona olan hayranlığını onla sıfır arası numaralandır" kafamı çevirip Ulaş ile konuşan Ceren'e baktım. Çok güzeldi.

"Dokuz" demem üzerine Duru güldü. "Ona o kadar da fazla aşık değilim Duru"

"Onu bunu boşver de ben sizin aranızı nasıl yapıcam?" oflarak kafamı masaya bıraktım. Öğrenir öğrenmez dalga geçmeye başlamıştı.

"Yani Ceren sonuçta. Şu ana kadar Beyza, Fatih ve Ulaş dışında kimseyle muhabbeti olmayan kız. Ben nasıl onunla muhabbetimi ilerletip aranızı yapmaya calışıcam ki? Hem aslına bakarsan ben ondan baya baya gıcık oluyorum. Ne yapalım senin için katlanıcaz"

"Duru salak salak konuşma" kafamı masadan kaldırdım.

"Salak salak konuşmadan fazlasını yapıcam" birden sandalyesini geri itip ayağa kalktı.

"Ne yapıyorsun?" onların masasına doğru ilerlemesiyle "Duru, dur" diye yüksek seste fısıldadım.

Beni sallamadı bile, sinirle inledim. Ulaş'ın yanında durup konuşmaya başlaması ile kalemimi elime alıp önümdeki teste bakmaya başladım. Şu an ne konuştuklarını o kadar çok merak ediyordum ki. Kafamı kaldırınca Ceren ile göz göze geldim. Kafamı kaldırmamla geri eğmem bir oldu. Niye bana bakıyordu ki?

Kafamı hafifçe kaldırıp onlara belli etmeden bakmaya çalıştım. Ceren de dahil hepsi Beyza'ya bakıyordu. Çünkü konuşan oydu. Beyza ve Ulaş gülümsüyordu, Ceren ise aynı düz ifade. Duru bir kaç şey daha dedikten sonra yanıma geldi. Onlar kendi aralarında konuşmaya başlarken Duru yanıma oturdu.

"Ne yaptın sen?" sinirle inledim.

"Onları cumartesi günü olucak konsere çağırdım"

"Ne konseri?"

"Pera'nın, duymadın mı?" anlamsızca ona baktım.

"Merak etme beş tane bilet ayarlarım. Zaten onları da fazladan üç biletim var diyerek çağırdım" dediklerini anlamak için bir süre sessizce yüzüne baktım.

"Ben gizli lpg destekçisiyim" güldüm. "Ve Ulaş'tan hoşlanıyorum. Sen bir şeyi itiraf ettin ya hani ben de edeyim dedim"

Sessizce ona bakmaya devam ettiğimde elini şıklatıp "Dünyaya dön Ayça" dedi.

Kollarımı omuzuna sarıp "Seni çok çok seviyorum" dedim.

"Biliyorum. Beni sevmeyen ölsün zaten" güldüm. "Onlarda gidecekmiş aslında ama bilet bulamamış"

Kollarımı ondan çekip "Sen nasıl bulacaksın?" diye sordum.

"Abim konserdeki görevlilerden biri. Hallederiz yani her şekilde" elimle yüzümü kapatıp güldüm. Ceren ile konsere gidecektim, hayal gibi bir şeydi.

Sandalye çekilme sesi ile kafamı kaldırdım. Beyza elindeki test kitabını masaya bırakıp oturdu.

"Ayça şu dört soruyu çözemedim. Acaba sen çözebilir misin?" şaşkınca ona baktım. Genelde benimle hep iğneleyici bir şekilde konuşurdu ve nerdeyse 4 yıldır aynı okulda olmamıza rağmen benden hiçbir şey istememişti.

"İstersen yanıma gel, anlatarak çözeyim" o yerinden kalkarken işaretlediği sorulara baktım.

Bugün her şey fazla hızlı ilerliyordu.

"Tamam, tamam. Anladım" kalemi kitabın arasına bıraktım.

"Bu denklemi kullan bu sorularda her zaman" kafasını sallayarak "Teşekkür ederim" dedi.

Kitabını alıp ayağa kalktı. Beyza yanımızdan uzaklaşırken Duru'ya döndüm. "Az önce çok garipti"

"Yani sonuçta onları konsere çağırdık. Birden aramızın iyi olması bir bakıma normal aslında" belli belirsiz kafamı salladım, haklıydı.

Onlara baktığımda az önce Beyza'nın elinde olan kitabın Ceren'in elinde olduğunu gördüm. "Hadi artık gidelim" kafamı çevirip Duru'ya baktım.

"Bu ders Ayşe hocanın ve bizi yok yazabilir" ofladım ve masanın üzerindeki eşyalarımı toplamaya başladım.

Çıkış zilinin çalmasıyla arkama yaslanıp sınıfın boşalmasını beklemeye başladım. Herkes tek tek sınıftan çıkarken çantamı alıp ayağa kalktım. Sınıftan ağır hareketlerle çıktım. Benimle aynı anda çıkan Ulaş ve Ceren'i görmemle durdum.

Ulaş gülümseyerek yanıma geldi. "Naber?"

Yürümeye başlamasıyla ona ayak uydurdum. "İyi senden?"

"İyi"

Ulaş'ın benimle daha önce de arada konuşurdu, konser ile alakası yoktu yani. Aralarında en samimi ve tatlı olan oydu zaten.

Ceren de Ulaş'ın yanında belirince istemsizce gülümsedim. "Konser için teşekkür ederiz tekrardan"

"Benlik bir şey yoktu. Duru'nun fazladan bileti varmış" merdivenlerden inerken Ceren arkaya geçti.

"Biz de gidecektik aslında ama bilet bulamadık bir türlü"

"Pera'yı sevdiğinizi bilmiyordum" belli belirsiz kafasını salladı.

"Ceren sayesinde sevdik bizde" demesiyle kafamı hafif eğip Ceren'e baktım. Ceren bize değilde önüne baktığı için bizi dinlemediğine emin olmuştum.

"Güzel" diye mırıldandım.

Okuldan çıkınca durduk. "Biz üst tarafan gidiyoruz" kafamı salladım, biliyordum.

"Ben de aşağıdan"

"Ayça" Ceren'in sesiyle kafamı ona doğru çevirdim. İlk defa adımı ondan duyuyordum. Ne yani adımı biliyor muydu? Çığlık atma isteğimi bastırdım.

"Cumartesi günü ben sizi alırım" kafamı salladım. "B-ben daha sonra sana adresimi veririm" dedim zorlanarak.

"Gerek yok. Biliyorum" dedikten sonra arkasını dönüp yürümeye başladı. Ben şaşkınca Ceren'in arkasından bakarken Ulaş da "Görüşürüz" diyerek Ceren'in peşinden gitti.

"Gerek yok, biliyorum mu?"

İmkansız |gxg|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin