'15

4.1K 353 175
                                        


Evimin önünde Burak'ı görmemle durdum. "Günaydın kuzen" diyerek kaputtan kalktı. Anlamsızca ona baktım.

"Seni okula bırakmaya geldim" göz devirme isteğime engel oldum ve ona doğru yürüdüm.

Vazgeçmeyecekti. İstediği kızı elde edene kadar vazgeçmezdi.

"Gerek yoktu" diye mırıldandım.

Önünde durduğumda kapşonumu kapatıp fermuarımı çekti. "Hasta olacaksın. Bir daha montunun fermuarını tam çekmeden evden çıkma"

Ona sinirlenemiyordum bile.

"Bugün fazla durgunsun" arabaya binip kapımı kapattım. Oda arabaya binince arabayı çalıştırdı.

"Kötü bir şey mi oldu?" diye sordu bana doğru eğilirken. Sen oldun. Kafamı hayır anlamında salladım.

"Öyle olsun bakalım" kafamı cama doğru çevirdim. Ve her şeyin bir an önce bitmesini diledim.

"Sınıfına kadar sana eşlik edeyim" yanıma gelip çantamı omuzuna aldı. Ve diğer kolunu omuzuma attı.

"Gerek yok Burak. Ceren için ise bunlar daha yaratıcı olmalısın" burnumu sıktı.

"Çok konuşuyorsun" diyerek yürümeye başladı.

Okul bahçesine girdiğimizde kolunun altından kurtuldum. Okul bahçesinde olan çoğu kız bize bakıyordu, evet Burak baya yakışıklıydı. Yüzünde en çapkın gülümsemesi varken her kıza kısa bir bakış atıyordu. Kolunu hafifçe sıkmamla önüne döndü.

"Ceren'in sınıfı nerde?" diye sordu merdivenleri çıkarken.

"Benim sınıfımın karşısında" dedim. Her şekilde görücekti Ceren'i, buna artık engel olamazdım.

Bizim kata çıktığımızda kolunu yeniden omuzuma attı. Göz devirdim. Böyle havalı gözüktüğünü düşünüyorsa, doğru düşünüyordu. Ceren sınıfın önünde duvara yaslanmış Beyza ile konuşuyordu. Kafasını çevirince göz göze geldik. Tek kaşını kaldırırken bakışlarını Burak'a çevirdi.

"Bak nasıl da inceliyor beni" diye fısıldadı Burak. Ceren yerinden doğrulup bize doğru yürümeye başladı.

Burak "Oha" diye mırıldandıp adımları yavaşlatırken boşta olan eliyle saçlarını düzeltti. Burda en çok zarar gören Burak'ın kolunun altında olan bendim.

Ceren tam önümüze gelince durduk. Ceren bana bakarak "Bu kim?" diye sordu.

Burak kolunu omuzumdan çekerken "Siz tanışıyor musunuz?" diye sordu. Ceren bakışlarını Burak'a çevirdi.

"Beni hatırladın mı?" diye soran Burak'a Ceren "Hayır" dedi.

"Hatırlamam mı gerekti?" gülmemek için alt dudağımı ısırdım.

"Dershane de geçen ya-"

"Umrum dışı" diyerek Burak'ın cümlesini böldü Ceren.

Burak'a kapak hareketini yapmamak için kendimi tutuyordum. Burak'ı ne kadar çok sevsem de göklerde olan egosunu Ceren yerle bir etmişti ve bu fazlasıyla komikti.

Burak bakışlarını kaçırırken "Görüşürüz Ayça" diye mırıldandı. Çocuğun tüm keyfi kaçmıştı.

Bana uzattığı çantamı alırken "Teşekkür ederim beni bıraktığın için. Görüşürüz" dedim.

Gülümsedi ve başka bir şey demeden yanımızdan uzaklaştı. Sanırım kırılmıştı. Bir kızın Burak'ı kırabileceği aklımın ucundan bile geçmezdi.

İmkansız |gxg|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin