'4

4.9K 402 284
                                        


"Nerden biliyor benim evimi?" Duru kafasını telefondan kaldırıp bana baktı.

"Ayça bu soruyu on kere sordun ve biz de bu soruyu on defa tartıştık" ofladım.

"Ama bir cevap bulamadık Duru"

"Belki sizin ordan geçerken seni eve girerken görmüştür. Olamaz mı?" olabilirdi.

"Görkem konusunda ne yapmalıyım?" konuyu çok çabuk değiştirmemiş miydi?

"Tatlı çocuk. Güzelce konuşup reddet" güldü, komik değildi. Elinden telefonunu çekip aldım. Bana bakmadan konuşması çok sinir bozucuydu.

"Hey" telefonunu hırkamın cebine koydum.

"Yarın ne giymeliyim hiç bilmiyorum"

"Çok güzel olman gerek Ayça" bunu dediğin iyi oldu Duru.

Birden gözlüklerimi çıkarmasıyla "Ne yapıyorsun?" diye sordum.

"Gözlüksüz görebiliyor musun?" kafamı belli belirsiz salladım.

"Yarın gözlük takmak yok o zaman" anlamsızca ona baktım.

"Gözlüksüz daha güzelsin" kaşlarımı çattım, bir nevi küfürdü.

"Yarın kıyafetlerimi de alıp size gelirim ve bakarız ne giyeceğine"

Harika, umarım yarın gözlüğüm olmadığı için düşmezdim.

-

"Duru ben bunu giyemem" diye bağırdım banyodan.

"Gel bir bakayım" kafamı eğip üzerime baktım. Bana göre fazlasıyla kısa ve siyahtı.

"Ama bu çok kısa Duru" elbiseyi çıkarmak için hamle yaptığımda "Sakın çıkarma" diye bağırdı.

Banyo kapısını açıp kafamı uzattım. "Çıksana" göz devirip banyodan çıktım.

O baştan aşağı beni süzerken bakışlarımı kaçırdım. "Sen, fazla güzel olmuşsun Ayça"

Ayağa kalkıp yanıma geldi. Birden elimden tutup beni döndürdü. "Kesinlikle bunu giyeceksin"

"Duru saçmalama, bu olmaz. Hadi diğer elbiseleri de deniyeyim" tek kaşını kaldırdı. Bu oldurttururum bakışıydı.

Kapının çalmasıyla Duru gözlüklerimi çıkardı. "Ceren mi geldi?" diye sormasıyla heycanla ayağa kalktım.

"Olabilir" aynadan son bir kez daha kendime baktım. Hızla odamdan çıkıp kapıya doğru koştum.

"Ben bakarım an-" kapının önünde Ceren ve annemi görmemle eş zamanlı ayağım halıya takıldı ve yere düştüm, daha doğrusu uçtum. Acıyla inleyerek kafamı kaldırdığımda şaşkınlıkla bana bakan annem ve Ceren ile göz göze geldim. Duru'nun gülme sesini duymamla sinirle inleyip ayağa kalktım.

"Kızım iyi misin?" diye yanıma gelen anneme "İyiyim, iyi" diye cevap verdim.

Sevdiğim kızın önünde uçarcasına düştüm yani en fazla ne kadar kötü olabilirdim? Duru hala da gülerken kafamı eğip kapının dışında bekleyen Ceren'e baktım. Siyah kot pantolon, siyah deri ceket ve içine siyah düz tişört. Zaten genelde hep siyah renk kıyafetler giyerdi. Aslında baya uyumlu olmuştuk. Onun güzelliğinden dizimin ağrısını unutmuştum.

"Hoş geldin" dedim en tatlı ses tonumla. Annem "Ben mutfaktayım" diyerek yanımdan geçip gitti.

"İçeri gel istersen" dedim ona doğru bir kaç adım atıp.

Kısa süreli gözlerime baktıktan sonra baştan aşağı beni süzdü. İster istemez heyecanlanırken derince nefes alıp verdim. Yeniden gözlerime baktı.

"Arabada bekleyecektim aslında ama sen aramalarıma cevap vermediğin için buraya kadar gelmek zorunda kaldım" kaşlarım şaşkınlıkla havaya kalktı. Şu ana kadar duyduğum en uzun cümlesiydi.

"Benim numaram sende var mıydı?" hiç bir şey demeden bana bakmaya devam etti.

Bir soru sorduk yani değil mi? Cevabı belli de olsa insan kibarlık olsun diye cevap verirdi. Ceren düz ifadesiyle bana bakmaya devam ederken bakışlarımı kaçırdım.

"Ben şey, o zaman çantamı ve Duru'yu alıp geliyorum" arkamı dönüp adım atmamla yeniden halıya takıldım. Son anda duvara elimi koyarak düşmekten kurtulurken "Siktir" dedim.

Elimi dudaklarıma bastırırken arkamı dönüp ona baktım. Alt dudağını ısırmış ciddi bir yüz ifadesiyle bana bakıyordu.

"Pardon" diyerek önüme dönüp odama koştum.

Çantamı elimi alıp saçlarımı düzelttim. "Halıya takıldın ve Ceren'e pardon mu dedin?" tamam, düşününce komik olabilirdi ama Duru'nun buna anırarak gülmesi abartıydı.

"Anırma Duru, yeter" ona doğru döndüm ve gülmeyi kesmesini bekledim. O göz yaşlarını silerken göz devirdim.

"Bitti mi?" kafasını salladı.

Odamdan çıkacağım sırada Duru beni durdurup gözlüğümü elime verdi. Oflayarak gözlüğümü elinden alıp çantama koydum.

"Ben düşünce gülmeni sana münasip bir ara sorcam"

"Ayça, sen düşmedin. Uçtun"

Arabanın kapısını açıp Ceren'e baktım. "Öne oturmamda sorun yok, değil mi?"

Cevap vermeden arabayı çalıştırdı. Göz devirip arabaya bindim. Emniyet kemerini takıp kafasını bana doğru çevirdi.

"Kemerini tak" dediği cümleyi dudaklarına bakarak dinlediğim için anlamam biraz zor olmuştu.

Emniyet kemerimi takarken kısa süreliğine arkaya bakmıştım ve Duru gülümseyerek göz kırpmıştı. Araba ilerlemeye başlayınca ellerimi önümde birleştirip göz ucuyla Ceren'e baktım. Fazla güzeldi.

"Gözlüklerini neden çıkardın?" diye sordu kısa süreli bana bakarken.

"Bilmiyorum, bazen çıkarıyorum"

"Gözlüksüz daha çirkinsin"

İmkansız |gxg|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin