'7

4.3K 365 293
                                    


"Islak mendili ver" göz devirip elimdeki paketi direk ona uzattım. Paketten ıslak mendil çıkartıp pantolunu daha sert silmeye başladı.

"Yıkayınca geçer ya" kafasını kaldırıp bana baktı. Oldukça sinirli gözüküyordu.

Islak mendili lavabonun üzerine bıraktı. Bana doğru adım atması ile geriye doğru adım attım.

"N-ne yapıyorsun?" iki üç adım sonrası sırtım duvarla buluştu.

Ceren son adımını ayaklarım arasına atmış beni duvarla arasına almıştı. İki gözümü de sıkıca kapatıp nefesimi tuttum.

"Bu cesaretinin kaynağı nerden Ayça?" tek gözümü açtım. Fazla yakın.

"Ne yaptığını sanıyorsun?" diğer gözümü de açtım.

"Üzerine limonata dökülmesini hak ettin, bunun için beni suçlayamazsın Ceren" tek kaşını kaldırırken sağ elini duvara koydu.

"Demek hak ettim?" alt dudağımı ısırıp kafamı salladım. Kafasını bana doğru eğmesiyle gözlerimi kapatıp yeniden nefesimi tuttum.

"Biraz daha kendini tutarsan patlayacaksın Ayça" gözlerimi açtığımda gülümseyen Ceren'in kısık gözlerine denk geldim, benimle dalga geçiyordu. Ve neyi kast ettiğini anlamamıştım. Bakışlarımı kaçırıp kafamı önüme eğdim.

"Bunun bedelini daha sonra çok kötü ödeyeceksin ama" elini duvardan çekip geriye doğru bir adım attı. Öyle iyiydik ya, ne gereği vardı da geri çekildin?

"Senden gelecek her şeye razıyım" o anlamsızca bana bakarken içimden kendime sövdüm.

"Bi limonata lekesini silemediniz" Beyza lavaboya girip tam yanımda durdu. Zamanlaması mükemmeldi.

Beyza kısa süreli Ceren'i süzdükten sonra kafasını çevirip bana baktı. "Sen niye bu kadar kızarmışsın?" gözlerim şaşkınlıkla açıldı.

"B-ben bilmiyorum" Beyza tam ağzını açıp bir şey daha diyecekti ki ona fırsat vermeden yanından geçip lavabodan çıktım.

"Sen ne tür malsın ya?"

"Ama beni cidden çok sinir etti" gülmesiyle göz devirdim.

"Bir insan neden sevdiği kişinin üzerine limonata döker ki?" güldüm. "Sizin kadar saçma bir çift daha görmedim" dedi gülmeye devam ederken.

"Daha çift bile değiliz Duru" göz devirdi.

"Farkındaysan sabahtan beri siz ikiniz bizden ayrı takılıyorsunuz"

"Daha doğrusu o hiçbir muhabbete dahil olmayıp tek takılırken ben onun peşinden koşup onunla yalnız kalmaya çalışıyorum"

"Olsun. Hem saçma hem de çok tatlı bir çiftsiniz. Şu an sizi aşırı şipledim" eliyle kalp işareti yaptı.

"İnanır mısın? Ben de beni Ceren ile aşırı şipliyorum" Ceren ve Beyza gelince konuşmayı kesmiştik. Az önce hiç yaşanmamış gibi yeni bir konu açılırken arada çaktırmadan Ceren'e bakıyordum.

Beyza da arabadan inince ben ve Ceren tek kalmıştık. Elimde olmadan gülümsüyordum. "Saat kaç?" telefonumu cebimden çıkartıp baktım.

"Bir olmak üzere" ben telefonumu yeniden cebime koyarken Ceren arabayı durdurdu.

"İstersen öne gelebilirsin" şaşkınlıkla iki kaşım birden kalktı. Şu ana kadar bana karşı kurduğu en kibar cümleydi. Ya da ben mi yanlış duymuştum?

Önde Beyza oturmuş; ben, Duru ve Ulaş ise arkada oturmuştuk. Ulaş'ın sohbeti baya sarmıştı ve fazlasıyla gülmüştük. Ceren arada dikiz aynasında anlamsızca bize bakıp "Anırmayın" diye uyarmıştı. Sizce de Ceren fazla kibar değil mi?

Ceren'e hala da cevap vermediğim aklıma gelince hızlıca "Tamam" diyerek arabadan indim.

Kemerimi takmak için hamle yaptığımda kafasını çevirip bana baktı. "Yavaş çek, yavaş" göz devirip kemerimi taktım.

"Bu araba kaçıncı yüzyıldan kalma?" diye sorduğumda beni sallamadı ve arabayı sürmeye devam etti.

Evimin önünde arabayı durdurduğunda yavaşça kemerimi çıkardım. "Bak isteyince yavaşca tek seferde çıkarılabiliyormuş"

Üzerine limonata döktüğümü kendimi hatırlatıp ona ters bir cevap vermemek için kendimi tuttum.

"Teşekkür ederim" kafasını çevirip anlamsızca bana baktı. "Yani şey evime bıraktığın için" gülümsedi.

O gülümseyerek bana bakarken heyecanlanmamak elimde değildi. "İyi g-geceler" daha fazlası elimden gelmezdi.

"Neden kekeliyorsun?" diye sormasıyla "Arada oluyor" dedim.

Neden böyle bir şey sormuştu ki? Yüzümü kısa süreli inceledi. Bunu sürekli yapıyordu. Acaba başkalarına da yapıyor mu? Yapıyorsa çok kıskanırdım, umarım yapmıyordur.

"Seni en son kekelerken gördüğümde tüm okulun önünde konuşma yapıyordun" iki hafta önce o gün en arkada durmuş kulağında kulaklık varken ben dışında her yere bakıyordu. Ve o gün kekelememin sebebi de oydu. Birden gözlerimiz buluşunca bana konuşmayı unutturmuştu zalimin kızı.

"Sen konuşmamı dinlemedin bile"

"O kadar kalabalık içinde bana mı dikkat ettin?" bakışlarımı kaçırdım.

Evet, hep sana dikkat ediyorum ve sen dört yıldır bunu fark etmeyen salağın tekisin.

"Çok garip bir kızsın Ayça" yüzünde anlayamadığım bir gülümseme vardı. Sen de salağın tekisin demek vardı şimdi.

"Bu iyi bir şey mi?" diye sormamla "Sayılır" dedi.

"Artık arabamdan insen diyorum" gülmemek için alt dudağımı ısırdım.

"Tamam" dedikten sonra kapıyı açıp arabadan indim.

Kapıyı kapatmadan önce son bir kez daha ona baktım. "İyi geceler Ayça" demesiyle "İyi geceler Ceren" dedim ve kapıyı kapattım.

Ben evime girene kadar bekledi. Bu hareketiyle ona olan sevgim üç tık daha arttı. Sessizce asansöre bindim. Yedi numaraya bastıktan sonra arkamı dönüp aynaya baktım. Yüzüm kızarmıştı ve gülümsüyordum. İki elimle birden ağzımı kapattım ve içten bir çığlık attım.

İmkansız |gxg|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin