"Unutmak için verdiğim bunca çabadan, geçtiğim bunca yıldan sonra... Tam unutmaya alıştırmışken kendimi, artık unutmak istemediğimi fark ettim. Artık unutmak istemiyorum! Artık unutmak istemiyorum!"
"Verdâ'nın kan tahlillerini, EKG'sini, EEG'sini ve de MR sonuçlarını bizzat inceledim. Tedaviye başlamakta herhangi bir sakınca görmüyorum. Gidişata göre değişikliğe gidilebilir elbet fakat şimdilik haftada iki seans yeterli olacaktır. Kaç hafta süreceğini ise bize zaman gösterecek."
Annem ağlıyordu.
"Başka bir yolu yok mu?" diye sordu burnunu çekerken.
"Verdâ ile çok uzun zamandır tanışıyoruz, bunu siz de biliyorsunuz. Yaşadığı zorluklara şahit oldunuz. Bu süreçte ilaç tedavisi yeterli düzelmeyi sağlayamadı maalesef. Yüksek doza çıkamıyor olma sebebimiz ise Verdâ'da çeşitli yan etkilere sebep olması, örneğin ben hafıza kayıplarını biraz da buna bağlıyorum. Şu anda en hızlı düzelme ancak EKT ile sağlanabilir. Atakların da önüne geçecektir bu tedavi."
Annemin iç çekişlerini umursamadan ben sordum bu sefer.
"Anılarım... Onlar da gidecek mi?"
Bir süre sustu, ne diyeceğini kafasında tartıyor gibiydi.
"Bu mümkün Verdâ, fakat bu moralini bozmasın çünkü yüksek ihtimalle tekrar hatırlayacaksın. Altı ay ve bir yıl arası bir süre gerektirebilir elbette ama EKT tedavisi alan hastalarımızın birçoğu kalıcı hafıza kaybı yaşamıyorlar. Tabi senin unutkanlığa yatkınlığın olduğunu da söylemem gerekir. Dediğim gibi, bu uzun süredir kullandığın ilaçların bir yan etkisi de olabilir."
Donuk bakışlarımı beyaz tavana diktim.
"Verdâ, lütfen. Senin bu tedaviyi kabullenmen gidişat için oldukça önemli. Bunu biliyorsun."
Annem ikna olmuş gibiydi, bu sefer sözü o aldı.
"Evet annecim, doktor haklı. İyi olacaksın. Biz yanındayız."
Güldüm.
Gülmem gittikçe şiddetlendi.
Buz gibi olan kahkahalarım odayı dolduruyordu.
Hiçbir şey demeden öylece beklediler.
Ve kahkahalar yerini hıçkırıklara bıraktı.
Ruhum bedenimden ayrılıyormuşçasına bir sancıyla ağlıyordum.
Doktor hemşireye gözleriyle bir işaret yaptı.
Damar yolum zaten açık olduğu için sakinleştiricinin enjekte edilmesi fazlasıyla hızlı olmuştu, ben ne olduğunu anlayamadan geri çekildi hemşire. İşini çoktan halletmişti.
Kafamı yastığa bıraktım.
"O iyi olacak, değil mi?" diye sordu bir kadın sesi.
"Hastanemizde en yeni cihazları kullanıyoruz. Yan etkiler en aza indirilmiş durumda. Az önce de bahsettiğim gibi, bazı hastaların hafızalarında kalıcı boşluklar oluşabilir. Bu hastadan hastaya oldukça değişiklik gösteren bir ihtimal yalnızca. EKT'nin sebep olduğu kalıcı hafıza kayıpları çok nadir. Kaldı ki onlar dahi yıllar sonra tekrar hafızalarına kavuşabiliyor. Hem..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
iflilak: yeryüzünü bulutlar kapladı
Fiction générale"Yeryüzünü bulutlar kapladı Verdâ. Bâtılın kara bulutları yüzünden insanlar gözlerinin önündeki hakîkati idrak edemez olmuş." Travmaların, yalnızlığın, geçmişin aydınlığındaki kavrayışın ve şefkat yüklü bir sevginin hikâyesi. "Sevmekten daha zordur...