Cici kız

İşte 1 bad boy Ateş

Hava çok güzeldi. Saçlarımı hafifçe okşayan rüzgâr vardı sadece. Telefonumla uğraşıyordum. O sırada eski mesajlara girdim.

Cici kız ;)

Lanet olsun ki Deniz'in şuan ne yaptığı hakkında hiçbir fikrim yoktu.Yalnızca merak etmiştim. Mesaj atmalı mıydım ? En son 2 hafta önce girmişti. Bizde yaklaşık 2 hafta önce konuşmuştuk. Mesajlarımız sıradandı. O mesajları geçerek eskilere gittim. Çok eskilere. Giden sadece ekran görüntüsü müydü ? Hayır kafamdaki görüntüler geriye sarılıyordu.

Herkes eskimişti. Cansu bile, onunla karşılaşma ihtimalimiz de sıfırlanmıştı. Cem vardı tabii. Ama yanımda olması farklıydı. Annem vardı. Annemle her şeyi konuşmayı isterdim.Ne yazık ki annemin baskıcı tavrından ona anlatmaya çekiniyordum. Babam zaten kayıptı. Ama merak etmiyordum. Kavga ettiklerini biliyordum , eskiden de böyleydiler. Zaman çok geçse de o balıkçı arkadaşıyla birlikte olduğunu tahmin edebiliyorum. Ne kadar da çocuklar, hâla!

Bahçeden eve girmeyi düşündüm. Ama üşendim.Ben de gözlerimi gökyüzüne diktim. Bulutları bi şekle benzetmeye çalıştım. Beyaz pofidik bi ördek yavrusu gördüm. Annesini arıyordu. Belki bulacaktı, belki de bulamayıp tek başına kalacaktı. Aynı benim gibi...

Annemin araba motoru sesiyle karışık sesini duyunca toparlandım.

-Merabaa anne, evet 2. günüm güzeldi ve Sude diye bi kızla iyi anlaşıyorum ve de şuan odama çıkıyorum.Yemeğe Miray beni çağırmasın aç değilim.

Merdivenlere yöneldim. Annem sesiyle durmamı sağladı.

+Öncelikle meraba kuzum. Gününün iyi geçtiğine sevindim. Ama benim ufak tefek işlerim var sonra da Nesibe Teyzenle alışverişe çıkacaz. Yemeğini de yiyeceksin. Bu kadar.

+Ah tanrım, tavandan oflayarak yere doğru kafamı indirdim.Sonra odama çıktım, kitap okumaya başladım.Kitaplar insanlardan daha çok rahatlatıyor, evet evet.

Şimdi uyu

***************

-Günaydın Süde

+Heey günaydın !

-Olay var mı olay ?

+Senin ki gelmedi daha :)

-Aslında onu kasttetme...evet onu kasttetmiştim, sırıttım.O da güldü başını salladı.

+Bak Tarığı tanımıyorum ama o sırnaşan bi tiptir. Yani bir çok kız kankası var. Onlara sarılır felan. Bu nedenle adı biraz yavşağa çıktı geçen yıl. Bu yıl buna dikkat etmeye çalışıyor ama bilirsin değişmek zordur.

-Anladım yanii bu çocuk bana göre değil

+Hayır onu demek istemedim. Sevgilisi yok. Ama kız kankaları var vee gıcık olabiliorlar.

-Tamam işte bana göre değil.

+Neden ?

-Kıskanç biriyim.

+Hee o ayrı onun sana göre olup olmamasını zaman göstericek canım :)

-Aynen. Hiç dersi çekemem şuan var ya.

+Al benden de o kadar.

Kapıdan Meriç girince, saçını düzeltip toparlandı. Ah deli kız !

+Selam Meriç

Sude de kafasıyla onu selamladı.

-Selam kızlar

~bir selena repliği jdhsj

+Sarışınım hani şu Ateş var ya...

Meriç durgunlaştı. Ağzındaki gülümse silindi.

-Eee var bizene.

+Duru'yla tanıştırmamız mümkün mü ?

Sude'ye ters ters baktım.Öksürdüm "Pek de önemli bi şey değil yani tanımıyorsan sorun yok." Kafasını sağa sola salladı dişlerini göstererek "Onu tanımayan ölsün." dedi. Süde lafa karıştı "O çocuğu gerçekten tanımayan yoktur.Cool bi tip olduğunu anlamıssındır. Kızlar onun için delirir. Ayrıca...babası varlıklı..." lafını böldüm.

"Tipik bi zengin, cool, bad boy işte!"

Meriç karşı çıktı,"Bir şeyi unutuyorsunuz. Ne kadar havalı olsa da onun ilk zamanlarını bilirim. Hâla da değişmedi, tanısanız sizde seversiniz tipinden biri aslında." El ele tutuştular ve yanımdan ayrıldılar

Bu sefer pasif kalmayıp şu Yaren dediğim kızın yanına gittim. Zaten o da tek oturuyordu.

"Oturabilir miyim ?"

"Tabii. İsimleri ezberleyemedim kusura bakma. Ama ben Yaren."

"Ben Duru."

"Sude'yle takılan :)"

"Aynen geçen yıl sen de mi burda değildin ? Yalnız takılmandan soruyorum."

"Yoo.Cidden asosyalım Duru. Geçen yıl arkadaşım vardı ama aynı sınıfta değiliz. Dışarı çıkmaktan hoşlanmam."

"Ben de bazen hoşlanmam. Aslında bana üşengeçlik desek daha doğru olur :)"

Güldük. Hocanın gelmesiyle Meriç sınıftan çıktı. Okul çıkışı Eda ile sallana sallana geldik.Ayrıldığımızda kapıda annemi gördüm.

"Hadi Duru içeri girmeden bi terziye gidelim. "

"Anne yorgunum sen git."

"Bana arkadaş ol sen de. Bak bi elbise diktiricem. Ama karar veremedim. Senin yardımın da gerek."

"Ne elbisesi.Boşver dolabından bi sey giyin."

"Biraz da hava al. İyice eve takıldın. Telefon manyağı oldun!"

"Nasıl olsa eve gelicez neden çıkıyoruz ki ?"

Annem kahkaha attı. Zorla kolumdan tuttu. Arabaya bindik.

"Sahi sınıfın nasıl ?"

"İyi gibi. Adlarını ezberleme aşamasındayım şuan."

"Cansu gibi birisini buldun mu bari ?"

Cümlesini tamamlamadan yüzüne baktım.Cevap vermeyi bile düsünmezken dayanamadım.

"Cidden mi ? Onun gibi birini nasıl bulurum ki?"

"Özür dilerim bitanem. Anlaşabildiğin biri de mi yok ? Şu Sude dediğin ?"

"Tabii var. Sude ve Yaren şuanlık."

Arabayı durdu. "İyi" diye mırıldanıp kapısını açtı. Ben de indim. Terziye girdiğimizde annem nasıl elbise istediğini anlatıyorken ben de telefonumu çıkardım. Mobil veriyi açıp (internet paketim var nihahahha eziqler byü) vatsaba girdim. 10-E grubundan 853 mesaj vardı. Mesajların azını okudum.Tanrım ne boş konuşmuşlar. Umursamadan ben de mesaj attım. Komiktiler ve saçmalasak da eğleniyordum. Arada tebessüm ediyordum. Bu anlardan birini yakalayınca annem kimle konuşuyosun diye yanıma geldi. Telefonun ekranını kapatıp

"Sınıf grubu işte.." diye mırıldandım. Yüzüme baktı sonra elbiseyi anlatmaya devam etti. Bir kaç soru sordu elbise hakkında. Son sorusu da şu oldu:

-Bordo mu yoksa koyu yeşil mi olsa rengi ?

Cevap vermeyince yüzüme baktı. Ben de cevap vermek zorunda kaldım.

+Bordo bence...ama yeşil de güzel.Sen bilirsin.

-Tamam bordo olsun. Kumaşı elleyebilir miyim? Aslında biraz daha akıcı bi kumaş olsa daha parlar, en azından mat durmaz. Dikkat de çekmek istemem. Neyse bu iyi...

Sonunda karar verip çıktık. Eve girdiğimizde yemek yiyip televizyon izledim. En sonunda mayışıp yatağa bile gidemeden koltukta göz kapaklarımı kapattım...

SİZLERİ SEVİYORUUM. OYLARSANIZ SEVİNİRİM :) MULTİDEKİİİ ATEŞ ;)