Harika kuzenim yine ucuza kaçmıştı. Çikolatayı yirmi beş kuruşluklardan, içecek için su, tostu da en ucuz olan kaşarlıdan almıştı fakat beleş beleştir. Hepsini de gömdüm.
Kimya Hocası içeri girdi ve "Arkadaşlar benim dersimde proje ödevini yapacağınız kişi ile yan yana oturun." dedi.
Samira'ya baktım "Seninle ayrılmak çok zor olacak ama geri buluşacağız. Beni özle bebek." dedim.
"Siktir git lan. Yanıma Metin gelecek." dedi.
"Kalbim çıt. Göz yaşım pıt. Osuruğum pırt." dedim ve çantamı alıp Talha'nın yanına gittim.
"Selam." dedim ve yanına oturdum.
"Selam." dedi.
"Bu arada bugün ki rezilliğimden dolayı özür dilerim. Çok saçmaladım." dedim.
"Unuttum bile." dedi.
"Birde ceketini evde unutmuşum ben. Dün Samira'nın evinde kaldım ve ceketini oraya götürmeyi unutmuşum. Geri eve dönecek zamanım da yoktu." dedim.
"Dolabında bana da yer ayırt istediğini daha önceden söyleyebilirdin." dedi.
Bu cümleyi algılayabilmek için biraz durdum. Cümleyi ögelerine ayırıp incelemem lazım.
Dolabımda onun eşyaları da olması için bu ortak dolabımız olmalıydı.
Ortak dolap kullanan insanlar kardeş olabilir fakat kardeş olamayız. Çünkü böyle bir şey demesi saçma olurdu.
Başka kim aynı dolabı kullanır? Annem ve babam kullanıyor. Onlar ne? Karı koca.
"Oha evlenme teklifi mi ettin?" diye bağırdım.
Herkes bana dönünce Talha kahkaha atarken hoca beni takmadı.
"Şey pardon ben of en iyisi susayım." dedim.
"Çocuklar diğer sınıflara göre müfredatta öndeyiz. O yüzden bu derste sizi boş bırakacağım. Ses çıkarmadan istediklerinizi yapabilirsiniz." dedi.
Burhan bağırarak "Hocam sınava gireceğiz biz? Burada kumar salonu kuracak değiliz. Oturup test çözeceğiz fakat kumar salonu fikri de fena değilmiş. Ne kadar kazanırım ki?" dedi.
"Lütfen biri şunu sustursun." dedim.
"Kırıldım kuzencağızım." dedi.
"Ayaklarına kapanıp özür dilemeyeceğim. Kırılırsan kırıl." dedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gamzeli'm/ Texting
ChickLitUyku tutmayan bir gece bilinmeyen numaradan gelen mesajlar ile başladı her şey...