"Çocuklar hadi gelin akşam yemeği yiyelim." dedi annem.
Talha'nın yardımı ile oturduğum koltuktan kalkıp mutfağa gittim.
"Annelerin bir tanesi ne yapmış yemeğe?" diye sordum.
"Barbunya var öncelikle." demesiyle "Aslında pek de acıkmamışım." dedim.
"Bu barbunya yenilecek. " dedi annem.
Yüzümü buruşturarak masaya oturdum. Barbunya sevmiyorum.
"Talha yavrum sen seviyor musun?" diye sordu annem.
"Aslında daha önce hiç yemedim." dedi.
"Annen yapmaz mı?" diye sordu annem.
"Annem de babam da çalıştığı için küçüklükten beri ben kendim hazırlarım. O da bir yere kadar oluyor." dedi Talha.
Annem kıyamam dercesine baktı ve "Artık bende senin bir annen sayılırım. Gel akşam yemeklerini bizde ye." dedi.
Talha'nın gözleri parıldamıştı. Hafif bir tebessüm etti ve "Sağ olun efendim." dedi.
"Ne demek kuzum." dedi annem ve tabaklarımıza yemekleri koydu.
Talha büyük bir iştahla yerken yemeğimi zorla yemeye başladım.
Gözüm Talha'ya kayınca gülümsedim. Ailesi tarafından sevgi göremeden büyüdüğü belliydi. Daha küçük çocuktu aslında. Çünkü hiçbir çocuk sevgi görmeden büyüyemezdi.
Beni gülümseten durum böyle bir çocuğun beni sevmesi ve sevgiyi benimle yaşamak istemesi.
Düşüncesi insanı pamuk gibi yapıyor. Sevgi göremeden işkolik bir aileye sahip bir çocuk gelip seninle sevgiyi tatmak istiyor.
Talha ona baktığımı fark etmiş olmalı ki bana döndü.
Göz göze geldiğimizde kalbimde atlar tepinmeye, çanlar çınlamaya başladı. Sadece kalp atışım hızlanmış da olabilir.
Kızardığımı hissetmem ile önüme dönüp yemeğimi yedim. Salak Beren. Çocuğa öyle bakılır mı? Tabii dönüp sana bakar.
Kalbim sende bir rahat dur. Bu kadar hızlı atma. Kendini çok pis ele vereceksin.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gamzeli'm/ Texting
ChickLitUyku tutmayan bir gece bilinmeyen numaradan gelen mesajlar ile başladı her şey...