Ayağım sargıya alınmıştı ve her ihtimale karşı birkaç test yapılmıştı. Şimdi ise hastane odasında, Talha'nın yatağının yanındaki yatakta yatıyordum.
Doktorlar ciddi bir şeyi olmadığını söylemişlerdi. Eğer olsaydı gerçekten çok pişmanlık duyardım.
Şimdi ise uyanmasını bekliyorduk. Uyanınca hastaneden birkaç kontrol sonrası çıkabilecekti.
Hemşirelerden biri kafasının arkasında yara var diye sargı bezi ile başının çevresini sarmıştı ve oldukça komik gözüküyordu.
Gözlerini kırpıştırması ile heyecanla "Talha." dedim.
"Efendim Gamzeli'm." diye mırıldanması ile ne diyeceğimi bilemedim. Gizemli Jojuk, Talha mıydı?
Kaç kez Talha'yı kıskandı ama? Sonra biz Talha ile ders çalışırken mesaj attı. Hem Talha'nın numarası bende vardı.
Tab ya Talha arada şu soruyu yap bakalım diyordu ders anlatırken. Ben soru çözerken mesaj atmış olabilir. Kıskanma olayı ise ben anlamayım diyeydi. Yeni bir hatta almış olmalı.
Daha tam kendine gelmemişti sanırım. Çünkü bana Gamzeli'm dediğini fark etmemişti.
Sanırım anladığımı bir süre çaktırmasam iyi olacaktı. Samira'ya falan danışıp ne yapacağımı düşünürüz.
"Beren." demesi ile "Talha uyandın sonunda! Senin için nasıl endişelendim, anlatamam." dedim.
"İyi misin? Merdivenlerden düşerken sana bir zarar geldi mi?" diye sordu. Ben buna kıyamam ki hemen beni soruyor.
Ciddiyetimi korudum ve "Sadece ayağım kırılmış. Onun harici iyiyim." dedim.
"Seni yuvarlanmadan tutamadım özür dilerim." dedi.
"Özür dilemene gerek yok ama bir daha böyle saçma bir kahramanlık yaparsan seni pergellerim. Donkişotluk yapma*." dedim.
"Bakarız. " demesine tebessüm ettim. Gizemli Jojuk olduğunu bildiğimden mi bilmiyorum ama gözüme oldukça tatlı geliyordu.
İçeri annem ve babamın girmesi ile dikkatimi onlara verdim.
"Kızım iyi misin? Çok endişelendik." dedi annem. Ağladığı çok belliydi.
"Anne sadece ayağımı kırdım. Sorun yok." dedim.
"Nasıl korktum anlatamam. Ya o arkadaşın sana yardım etmek için gelmeseydi. Yuvarlanırken ya kafanı çarpsaydın." dedi.
"Anne görüyorsun. İyiyim. Evhamlanma bu kadar." dedim.
"Anne yüreği bu. Sus bakalım." dedi.
Talha'yı gösterip "Bu arada bana yardımcı olan arkadaşım." dedi.
Babam Talha'yı şöyle bir süzdü ve "Sağ ol delikanlı." dedi.
"Rica ederim efendim." dedi Talha.
"Senin bir yakının hastaneye gelmedi mi yavrum?" diye sordu annem.
"Annem ve babam şuan iştedirler. O yüzden daha haberleri yoktur." dedim.
"Hastaneden çıktıktan sonra ne yapacaksın?" diye sordu annem.
"Bilmiyorum efendim. Cüzdanım, ev anahtarım gibi eşyalarım okulda kaldı. Annemler de gece on bir gibi eve gelirler." dedi.
Şuan durumuna oldukça üzülmüştüm. Benim annem ve babam anında gelmişlerdi. Onunkilerin daha haberi bile yoktu.
"Sende annenler işten eve dönene kadar bizde dur yavrum. Öyle seni burada bırakamayız." dedi annem.
Talha tam itiraz edecekken annem babama dönüp "Sen çıkış işlemlerini hallediver hadi." dedi.
*Donkişotluk yapmak: Hiç gereği yokken kahramanlık yapmaya kalkışmak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gamzeli'm/ Texting
ChickLitUyku tutmayan bir gece bilinmeyen numaradan gelen mesajlar ile başladı her şey...