Kapının çalması ile koşarak kapıya gittim. Koştuğum için babamdan ters bir bakış yemiştim ama olsun.
Kapıyı açtığımda Pınar annem, Mustafa babam, Metin'i ve benim için en önemlisi olan Talha'yı gördüm.
Elindeki çicek ve çikolatayı bana verirken gülümsedim.
Yalandan öksüren babam ile bir adım geriye çekildim. Beş yıllığı aşmış bir ilişkimiz olmasına rağmen babama göre yakınlaşamazdık.
"Hoş geldiniz." diyerek gülümsedi annem.
Herkes içeri girerken Samira "Yüzükler kesilir kesilmez kırmızı kurdeleyi bana vericeksin. Evlenme teklifi alayım artık diye hepsi yiyeceğim." dedi.
"Geri zekalı." diye mırıldandım ve herkesin ardından salona geçip oturdum.
Büyükler arasında bir konuşma başlarken Talha'ya baktım. Heyecandan bacağı titriyordu.
Bu haline gülümsedim. Takım elbise içinde oldukça yakışıklı gözüküyordu.
"Hadi kahveleri yapın kızlar." dedi babam. Samira ve Aşkım ile ayağa kalkıp mutfağa gittik.
Arkamızdan Burhan da gelince "Lan sen kız mısın?" diye sordum.
"Bu günde özel selamlaşma gerektiriyor diye düşündüm." demesi ile sırıttım.
Ellerimizi yumruk yapıp çaktık, üç kez kollarımızı havada sallayarak etrafımızda döndük.
Bir tur el çarpıştırma oyunu oynadıktan sonra sağ ayağımın iç kısmı ile onun sağ ayağının iç kısmını tokuşturduk.
En son arkamızı dönüp popolarımızı çarpıştırdık.
"Bunlar akıllanmaz." diyen Samira'ya sırıttım.
Ona döndüğümde tüm kahveleri hazırlamıştı.
"Hızlı köle." dedim.
Kahveleri alacakken Aşkım "Tuz koymayacak mısın?" diye sordu.
"Yazık be." dedim.
"Azıcıktan sorun olmaz." dedi Samira.
Ufak bir şey tuz atıyordum ki Samira bir tatlı kaşığı tuz koydu.
"Sonu hastanede bitmesin bunun." dedim endişeyle.
"Bir şey olmaz." dedi Samira ve tepsiyi elime sıkıştırdı.
Derin bir nefes alıp salona geçtim ve kahveleri dağıttım.
Talha kahveyi eline alıp bana baktığında dudak büzdüm.
Kahveyi dikmesi ile yüzü buruştu. Kıyamam ama ben buna.
"Sebebi ziyaretimiz belli. Gençler birbirlerini görmüş, beğenmişler. Zaten artık bu isteme gibi işler de sadece gelenek diye yapılıyor. Daha fazla uzatmadan Allah'ın emri peygamberin kavli ile kızınız Beren'i oğlumuz Talha'ya istiyoruz." dedi Mustafa babam.
Zaten annesine anne, babasına baba diyorum. Böyle düşününce tuhaf oldu.
Babam elimin üstüne elini koydu ve gülümseyerek "Veriyorum ama kızımı bir saniye bile üzerse dünyayı dar ederim." dedi.
"Merak etmeyin öyle bir şey olsa sizden önce biz gelin kızımızı koruruz." dedi Mustafa babam.
"Hadi o zaman anne ve babanın elini öp." dedi babam.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gamzeli'm/ Texting
ChickLitUyku tutmayan bir gece bilinmeyen numaradan gelen mesajlar ile başladı her şey...