27.11.2019
ASMİN ARSLANOĞLU
Bedenimi saran tedirginlikle arabaya geçerken Boran gayet keyifliydi. Bana kaplan olmadığımı ispat edecekmiş ve bakışlarından anladığım kadarıyla gösterme şekli başka olacaktı. Ellerim soğudu, tenim ürperdi. Aklıma 'Grinin Elli Tonu' sahneleri gelirken saçmaladığımı anladım. Yok daha neler Asmin. Kızdıracaktır en fazla.
"Bu kadar düşüneceğini bilsem söylemezdim" dış dünyaya geri dönerken yutkundum.
"Hı?"
"Pek bir kaplansın bakıyorum(!)" alay ediyordu benimle.
"Bence sen benim o kaplan halimi biliyorsun"
"Hı hı biliyorum. Oğlumuzun oluşumunda büyük katkısı var" anlık bir duraklama yaşadım. Tahmin ettiğim gibi Boran bel altı çalışıyordu. Ama duraklamama sebep olan bu değildi. Boran'ın o geceyi hatırladığını dolaylı yoldan belirtmesiydi.
"Sen hatırlıyor musun?" neden böyle bir soru sorduğumu bilmiyordum ama merak etmiştim. O hatırlarken ben hatırlamıyorsam haksızlıktı bu!
"Evet, niye hatırlamayayım ki. Alkol beni etkilemiyor güzelim, bir süre sonra hepsini hatırlıyorum"
"Bana hatırlamıyorum demiştin" bana yalan söylemişti. Evet ben sarhoştum, hareketlerim kontrolsüzceydi ama anlaşılan o her şeyin farkındaydı.
"Sana yalan söylemedim, sabah hatırlamıyordum. Zamanla seninle yaklaştıkça aklıma gelmeye başladı. Başta bende hatırlamıyordum" diye itiraf etti. Moralim bozulmuştu bu durumda. O geceye dair neredeyse hiçbir şey yoktu bende fakat kocam gayet net hatırlıyordu. Of! "Üzülme bu kadar. Çok istersen hatırlatırım sana, uygulamalı olarak" sesinden boşalan muzipliğe göz devirdim. İstiyor olabilirdim fakat bunu söylemeyecektim.
"Hep böyle kuduruyor musun? Yoksa beni kızdırmak için mi?" dişlerini göstererek güldü yine bana.
"Ne kudurması kızım normalim bu. Ama sadece sana" göz kırpmayı eksik etmemişti bunu söylerken.
"Bazen hamile kalışıma hiç şaşırmıyorum" Boran'ın yüksek arzulamasıyla şuan bu halde olmamız çok normaldi. Hatta ve hatta ikinci bir çocuk düşündüğümüz zaman aynı durum olabilir şüphesine giriyordum.
"E yani güzelim. Hem kafamız güzeldi hem si-" devam etmesine izin vermedim. Fakat ne söyleyeceğini az çok anlamıştım.
"Sus ya! Terbiyesiz" Boran gür bir kahkaha atarken gözlerimi kaçırdım ondan. Fesat herif!
"Tek başıma yaptım sanki" dedi yine gülerek. "O geceyi hatırlamadığın için bütün suçu bana yıkabilirsin fakat şunu unutma fazlasıyla istekli ve durdurulamazdın kaplan hanım(!)"
"Yalan söylüyorsun, niye inanayım?" söylemiyor da olabilirdi. Kendime zerre güvenmiyordum. Sonuçta ilk ben onu öpmüştüm. Sonrasında işin seyri değişmişti.
"Yalan söylüyorsam kedi olduğunu kabul et"
"Kedi falan değilim ben! Hem bunun onunla alakası yok" Saçlarımı geriye attım usulca. Bir sıcak basmıştı beni. Lanet hormonlar! Alt tarafı konuşuyoruz, hiçbir şey yapmadık ya!
"Yerine göre değişiyor" bak bu doğru olabilirdi. Bazen Boran'ı kızdıracak şeyler yaptığımda kedi gibi davranıyordum. Zorla yanına sırnaşıp, ilgi gösteriyordum ki kızmasın. Kızdığı zamanlardaysa üzülmüş gibi yapıyordum. Anca öyle başa çıkıyordum yani ne yapayım. "Yatakta kaplansın ki en sevdiğim bu" durup durup azıtıyordu Boran. Ya da önce söylemeye çekinip sonrasında hemencecik söylüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nefret Masalı (Anlaşma)
Teen FictionBen Asmin Arslanoğlu. Sevmediği, istemediği, nefret beslediği bir adamla evlenen Asmin. Ondan tiksinip en ufak dokunuşunda ortalığa ayağa kaldıran Asmin. Öyle bir değişmiştim ki bana dokunma diye kendimi ortalığa atan Asmin, artık o adamı benimse...