*Sınır en az 100 vote, 100 yorum.
----------------------------------------------------
22.05.2020
ASMİN ARSLANOĞLU
"Asmin bugün ayın kaçı?" Boran'ın sorusunu tek gözüm açık düşünmeye başladım. Gerçekten hangi günde saatte olduğumuzu bilemiyordum.
"Ben ne bileyim Boran. Aras bize saat tarih mi bırakıyor" sızlanarak söylediklerimde haklıydım. Aras son sekiz günde hiç olmadığı kadar huysuz ve huzursuzdu. O gece bizi bölmemesinin acısını misliyle çıkarıyordu. Gece ve gündüz kavramlarını karıştırır olmuştum artık.
"Uyudu" düşen başımı kaldırıp Aras'a baktım. Gerçekten uyumuştu. İnanamayarak göğsümden ayırıp yatağına bıraktım yavaşça. Bir saat bile olsa uyumak istiyordum. On dakika bile olurdu. "Çıkıyorum ben" yerime usulca kıvrılıp Boran'ı onayladım. Odanın kapısını sessizce araladı ve aynı sessizlikle evden çıktı. Zaten yorgun bedenim sessizliği bulduğu gibi uykuya dalar sanmıştım fakat bu sefer de uyuyasım gelmiyordu. Defalarca dönmeme rağmen başarısız olmuş ve yataktan çıkmıştım. Adımlarımı banyoya yöneltip aynadaki görüntüme bakakaldım. Göz altlarım belirginleşmiş, gözlerim şişmişti. Saçlarım darmadağın, kıyafetlerim lekeliydi. Resmen çökmüştüm. Ben bu hallere gelecek kadın mıydım yahu. Hep o Boran yüzünden. Derin bir nefes verip saçlarımı karıştırdım. Yağlanmıştı ve duş almam gerekiyordu. Aras Baran sürekli üstüme kustuğundan kıyafet değiştirmem artık işe yaramıyordu. Kendimden tiksinip çabucak duşun altına girdim.
Neredeyse beş dakikada bitmişti duşum. Oğlumuz yüzünden her şeyi hızlı yapmaya alışmıştım. Ah neredeydi oyalana oyalana aldığım duşlar. İç çekip baş havlumu saçlarıma sıkıca dolayıp banyodan çıktım. Kendime temiz kıyafetler çıkarıp makyaj aynamın önüne geçtim. Yüzümü ve vücudumu kremle nemlendirip, yara olmuş göğüs uçlarıma ayrıyeten krem sürdüm. Acısına dayanıp emilmesini beklerken çamaşırlarımı giydim. Hemen ardından pijama takımımı da giyip saçlarımı havludan çıkardım. Uzun olduğundan yorulmama rağmen saçlarımı seviyordum.
Boşlukta kalan gözlerimi aynaya çevirdim. Evde ses olmasına alıştığımdan yorgun olmama rağmen Aras Baran'ın sesini arıyordum. Boran'ın bana yardımlarını, ilgisini özlemiştim kısacık sürede. Erkeklerimin biri uyumuş biri işe gitmişti. Ben de bir başıma kalmıştım. Huysuzca sızlanıp saçlarımı tarayıp ördüm ve odama döndüm. Huysuzluğuyla baş etmek çok zor olan oğlum burnumuzdan getirdikten sonra şimdi uyuyordu. Telefonumu elime alıp yatağa atlarken örtüyü de belime kadar çektim. Telefonla ilgilenirken uyuyabilirdim.
Klasik bir şekilde whatsappa girip mesajlara cevap verdim ve instagrama geçtim. Aras Baran doğduğundan beri bir kaç kez paylaşmıştım fakat hiç yüzünü atmamıştım. Canım sıkıldığından galerime girdim ve fotoğraflarıma bakındım. Üçümüzün çektiği fotoğraflara gülmekten öteye gidemiyordum. Ama favorilerim her daim ikisinin olduklarıydı. Boran'ın uyurken yediği tekmeler, Aras'ın altını değiştirirkenki yüz ifadeleri ve daha nicesi galerimde büyük yer kaplıyordu. İçlerinde epeyce bakınıp en son bir fotoğrafa karar verdim. Fakat paylaşmadan önce ayın kaçı olduğunu merak edip baktım.
Bugün yirmi ikisiydi. Kısa bir anlık düşündüm neyin tarihi olduğunu ve hatırlamamla kendime küfrettim. Boran'ın doğum günüydü bugün. Elimi alnıma vururken hâlâ inanamıyordum. Nasıl unutmuştum. Bir de sorduğunda terslemiştim. Kasıtlı olarak sormuştu. Bilip bilmediğinden değildi benim hatırlayıp hatırlamadığımı görmek içindi. İçimi alan sıkıntıyla dudağımı ısırmaya başladım. Çabucak yataktan kalkarken yeni bir plan yapmaya başladım. Bu akşam o doğum günü olacaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nefret Masalı (Anlaşma)
Roman pour AdolescentsBen Asmin Arslanoğlu. Sevmediği, istemediği, nefret beslediği bir adamla evlenen Asmin. Ondan tiksinip en ufak dokunuşunda ortalığa ayağa kaldıran Asmin. Öyle bir değişmiştim ki bana dokunma diye kendimi ortalığa atan Asmin, artık o adamı benimse...