Bölüm 5 | •Evleniyoruz• |

13.7K 438 44
                                    

12.06.2019

ASMİN ARSLANOĞLU

Avludaki divanda rahat bir şekilde oturmuş hatta uzanmıştım. Avluda oynayan çocuklara yine ve yine otoritemi kurmuş, sakin sakin oynamalarını izleyip sonra kendi halime döndüm.

Telefonumdan instagrama girip gezindim bir süre. Ama keyfim yerinde değildi. Boranla yaptığımız aşırı gereksiz telefon görüşmesi sinirlerimi bozmuştu. Ukala herif. Birde on kere arıyor yüzsüz. Açmıyorum işte ne zorluyorsun. Derin bir nefes alıp tuttum. İçimden de ona kadar sayıp nefesimi geri bıraktım. Çocukluğumdan beri yapardım bunu. Sakinleşmek için pek bir etkisi yoktu sanırım. Ama ben psikolojik olarak sakinleşmiş hissediyordum.

Instagram'dan da sıkılıp Whatsappa girdim. Bir süre oradan gelen mesajlara bakıp aklıma yatanları cevaplandırdım. Durum atanların durumlarına ufak bir merak hissetsemden sonrasında gereksiz bulup bakmamış ve öylece çıkmıştım.

Rehberime girip arayacak bir kurban seçtim.

Bu isim Mehveş Yıldırım. Kendisi anneannem olur. Yaşına dair bir fikrim olmamasına rağmen şimdiki gençleri -ben de dahil- cebinden çıkarırdı. Gözlerimin yeşil olduğunu ve onun gözlerinden aldığımı söylerdi. Babaannem de mavi olduğunu ve kayınvalidesinden aldığımı söylerdi. Göz rengim mavi-yeşil karışımıydı. İki tarafından genlerinden faydalanırken Alaz tamamen baba tarafıydı. Bu yüzden Anneannem kendilerine benzediğimi öne sürerek beni daha çok severdi.

Anneanemin erkek torun ayrımı yoktu. Asla ayrım yapmazdı. Ama babamı ve ailesini pek sevdiğini söyleyemezdim. Alaz'ı da onlara benzettiği zamanlar olduğundan bana daha yakındı. Bazen babama laf söyleyince ona çok gıcık oluyordum. Ama aslında seviyordum ya.

"Ah kuzum! Kusura bakma anneannem. Elim hamurluydu bakamadım" açar açmaz 'alo' dememi bile beklemeden ardı ardına konuşması beni güldürürken kafamı iki yana salladım. Hiç değişmeyecek bu kadın.

"Sorun yok Mehveş Sultan. Hayırdır ne yapıyorsun yine?" Evet çok hamarat bir kadındı gerçekten.

"Dedenin istekleri mi bitiyor kızım! Yine onunla uğraşıyorum!" Dedi sitemle. Birbirlerini severek almışlar ama asla kavga etmekten vazgeçmiyorlar. Bazen onları kendime idol alıyordum. Çok güzel bir evlilikleri vardı.

"Seni kızdırmak için yapıyordur, biliyorsun" dedim bende gülerek. Bir süre sohbet ettikten sonra konağın geniş kapısı açıldı. Gözlerim o tarafa kayarken çoktan göz hapsine alındığımı farkettim. Uzaktan anlaşılmayan ama parlak yeşil olduğunu bildiğim gözler beni izliyordu. Anneanneme veda ederken o da dibimde bitmişti. Uzattığım ayaklarımı indirip ayağa kalktım.

Aramızdaki boy farkı yine meydana gelirken dağılmış sarımsı kumral saçları güzel duruyordu. Üzerine giyindiği beyaz gömlek yine teninde uyum sağlamıştı. Siyah kumaş bir pantolon giymişti.

"Neden geldin sen?" Diye sordum beklemeden.

"Konuşacağız demiştim! Konuşmaya geldim!" Karın ağrısının nedeni şimdi anlaşılmıştı. Neden takmıştı konuşmaya bu kadar. Neyse sonuçta ayağıma gelen o olmuştu.

"Ne konuşacakmışız?" Kollarımı göğsümde bağlarken bakışlarıyla hareketlerimi takip etti. Sonra gözlerini kenetledi gözlerime.

"Burada mı?" Dedi eliyle bulunduğumuz ortamı işaret ederken. Başımı olumlu anlamda salladım. Ellerini sakallarında gezdirip, derin bir nefes aldı. İstediğini yaptıramayacağını fark etmiş olacak ki az önce kalktığım divanı işaret etti. Konuşmadan geçip oturdum. Ayaklarımı da kendime toplayıp bağdaş kurdum.

Nefret Masalı (Anlaşma)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin