14

49 9 3
                                    

Üçümüz birbirimize bakıyorduk. Rebecca elindeki kazmayla, ben dönen başımla,mia sandalyede. Üçümüzde ne olduğunu anlamamıştık.

İçeriye arkamızdan giren sam ve dean bile ilgimizi çekmiyordu şuan.

"Ne duruyorsun rebecca çıkar beni buradan." dedi mia rebecca'ya bakarak. Rebecca'ysa bana odaklanmıştı.

"Rebecca sana diyorum." dedi mia yeniden.

Rebecca kıpırdamıyor, aksine bana bakıyor ve oldukça endişeli şekilde duruyordu. Rebecca'dan umudu kesince bana odaklanmıştı.

"Kath" dedi. Aylar önceki gibi. Ama şimdi sesi güçsüzdü. Kalbimin üzerindeki baskı artmış yüreğim oldukça öfkeliydi. Bizi bu hale getiren zamana öfkeliydim.

"Neler oluyor mia?" dedim. Gözlerini küçücük yapmış bana bakan bir kedi misali'ydi şimdi.

Ses etmedi ve o da sustu. Arkamdan yaklaşan adımlarla yanımda bitiveren adama baktım.

Sam yanıma gelmiş ve bana güç vermek ister gibi arkamda durmuştu.

"Onlara sorrrr." diye bağırdı aniden ve bana iyice sinirli baktı. Bir anda olduğum yerde sıçradım.

Sam'den bir adım atıp uzaklaştım. Ve mia'ya yaklaştım. Benim ona yaklaştığımı fark ettiğinde durdu ve beni izledi.

"Ben senden dinlemek istiyorum." dedim ve önünde diz çöküp oturdum. Bu çaresizlikti sanki içimde çırpınan olduğu yerde sayan çaresizlikti. Öfkem geniş bir alanı yakalamış gibiydi.

"Kimse bana inanmıyor." dedi çaresizce.

Gözlerimden damlayan yaşa engel olamamıştım. "Üzgünüm" dedim sadece.
Üzerime yığılıyordu sanki odadaki her bir karanlık. Midem bulanıyordu.

Daha fazla duramayacaktım bu odada hızlıca ayağa kalktım. Odadaki herkes bana bakıyordu. Hepsini geride bırakıp odanın kapısına geldim. Karanlık merdivenlere tavandan vuran belli belirsiz bir ışık vardı.

Merdivenleri etrafı daha fazla izleyemeyerek çıktım. Hafif kararmış gökyüzüne çıktığımdaysa yüzüme vuran hava sayesinde biraz kendime gelmiştim.

"Katharine iyi misin?" arkamdan gelen rebecca'ya baygın yüzümü gösterdiğimde korkarak bakmıştı bana.

"Sen hiç iyi değilsin" dedi ve bana yaklaştı. Arkamdaki balya yığınına yaslattı beni. ona baktığımdaysa endişeliydi.

"Yaralanmışsın." dedi. Gözlerini kanamış olan kafamda ardından burnuma kaydırdı.

Bir anda kafasını yanına çevirdiğinde gözleri öfke doldu. Bende, yüzünü çevirdiği tarafa çevirdim bakışlarımı.

Dean karşımızda,oldukça umursamaz tavrıyla bana bakıyordu.

"Ona ne yaptınız?"dedi rebecca çok öfkeli bir sesle.

Dean'se şimdi ona bakıyordu. Dudakları bir ara aralandı ancak geri kapandı.

"Neden susuyorsun?" dedim. Sesim gerçekten o kadar yorgun çıkmıştı ki birazdan düşüp bayılıcağıma emindim.

Rebecca'da fark etmiş olacak ki bana çevirdi bakışlarını.

"İyi değilsin." dedi dean.

Sesimi daha güçlü çıkarmak için boğazımı temizledim ve konuştum.

"İyiyim."

"Bu seni ilgilendirmez" dedi rebecca. Yüzüne tükürür gibi söylemişti bunu. Aslında bu beni mutlu ediyordu. Yanımda beni koruyan birinin olması beni mutlu ediyordu şimdi.

Dean,"Ona yardımcı olmuyorsun şu anda" dedi. Sesi öfkeli bir hal almıştı.

"Dean sakin ol!" dedi sam. O da bu kavgaya yeni katılmıştı. Sam elini dean'nin arkasından omzuna koydu.

"Polis bizi arıyor gitmemiz gerek" dedi rebecca üzerime eğilip. Ancak dean ve sam duymuştu. Neden şimdi herkesin içinde söylemişti ki bunu?

Birbirlerine baktılar ve bize baktılar. Sam birkaç adımda yanıma geldi. "Ne polisi?" dedi.

Rebecca'ya sinirli bakışlarımı yollarken,yeniden bana odaklanan adama baktım.

"Bize neler olduğunu anlat, bizde sana anlatalım."dedim.

Gözlerini benden alıp dean'e çevirdi. Tam konuşacaktı ki bu sefer de onun sesini bölen bize yaklaşan sarışın kadın oldu.

"Neler olduğunu mu öğrenmek istiyorsun?" dedi ve bize yaklaşmaya devam etti.

Ahırın içine girdiğindeyse önce dean'e sonra bana baktı. Ardından rebecca'yı gördü. Tek kaşını havalandırıp gülümsedi.

"Bakıyorum toplayıp getirmişsin yine birini"

"Bize herşeyi anlat,ve bizde gidelim." dedim ve yaslandığım yerden hışımla kalktım. Tanrım bu da neydi tam bir soytarıya dönmüştüm.

"Öyleyse seve seve anlatırım"dedi.

"Anne"dedi dean uyaran bir sesle ancak o pek umursamadı onu.

"Şeytan girdi onun içine katharine."

Rebecca bana baktı bende ona. Kafamı dean'e çevirdim o da bana bakıyordu.

"Bundan emin misiniz?" dedim. Oldukça sessiz bir şekilde.

"Elbette eminiz" dedi anne. Yeniden ona çevirdim bakışlarımı.

İşte şimdi rebecca'yla nefeslerimizi tutma zamanıydı. Kendimizi güçlü tutmak zorundaydık.

"Şimdi sıra sizde,polislerle ne işiniz var?" dedi dean.

Rebecca bana bakıyordu bende ona söyleyip söylememe arasında gidip gelen beynim bir anda çıkardı içindekileri.

"Onu öldürdük" dedim. Rebecca'ysa bana bakıyordu. Şaşkındı. Sadece onu suçlayacağımı düşünmüştü.

"Harika şimdi bir de kanun kaçakçısı iki kız." dedi anne ve kafasını iki yana salladı.

Ona bağırıp çağırmak hatta saçlarını yolmak istiyordum. Tanrım beni affet bu kötü düşünceleri al içimden. Öfkem dinmiyordu bu kadına karşı.

Ama nedensiz bir öfkeydi. Ses etmedim. Rebecca'nın açılan ağzını elimle kolunu tutarak kapattırmıştım.

"Kimi öldürdünüz?" dedi sam ikimiz de de gözlerini gezdirdi. Ben rebecca'ya baktım o da bana.

"Rain" dedi tek kelimeyle. Bütün vücudum, hücrelerim tepki vermişti hepsi uzaklaşmak istemişlerdi benden.

"Ne?"

Sam saçlarını elleriyle geriye iterek endişeyle bize baktı. "Bu yıllarca hapiste yatmanıza neden olabilir. Belki de aslımanıza bile,halk rahibeleri önemser." dedi sam.

"Sen yapmadın kath,ben yaptım." dedi rebecca. Gözlerinde biriken yaşları tutmak istedim. Yağmur yağmasın istedim yanaklarına.

"Hadi eve gidelim,yarın düşünürüz buna bir çare." dedi sam. Şimdi sakindi. En azından öyle gözüküyordu.

Anne önden çıkmıştı bile, sam de arkasından ilerledi. Koluma girmek isteyen rebecca'nın koluna girmeyi reddettim ve arka da duvara yaslanmış bana bakıyordu.

Sinirli yüzüne yaklaştım, o ilk gün gördüğüm günkü gibi muhteşem güzel yüzü, bir şah esermiş gibi her detayıyla izledim. Vuran ışıkla parlıyordu adeta yüzü.

O da beni izliyordu. Neden izliyordu beni?

Bir kaç adım uzakta durdum. Yaslandığı duvardan bana doğru yaklaştı ve ellerini uzattı her iki elini de yanaklarıma getirdi. Beni iyice yaklaştırdı kendine. Şimdi aldığı ve verdiği her nefesi kalbinin gümleyişini bile rahatça duyuyordum.

"Seni her gün bekledim kath,beni o karanlıkta terk ettiğin günden beri her gece,oraya beni bıraktığın yere gittim. "

"Beni neden bekledin?"

___________

İşte sonunda doğru soru katharine,haddiii oylayıp yorumlayın sevgiler.


sessizHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin