3

128 16 6
                                    

#katherine

Evi inceledim korkarak,huzur verici bir havası yoktu. Yeni yeni bir ev olmasına rağmen korkutucuydu.

Bir anda yanımdaki  cama vuruldu bakışlarım yanıma döndüm. Yeşil gözlü adam gözlerini kısmış beni süzerken çıkmam gerektiğini anladım.

Kapının kilidini çevirip dışarı çıktım. Dışarı çıkar çıkmaz baş örtümü savuran esinti,yağmur biraz titrememe neden olmuştu. Bu üşüme değildi. Adeta bir uyarıydı.

Kapıyı yavaşça itip etrafıma bakındım. Koca çiftlikte sadece biz vardık. Oysaki fazla geniş ve büyük bir yerdi.

"Burada sadece 2 kişi misiniz?" dedim. Yeşil gözlü adama. Elindeki sigarayı ağzından çıkarıp bana baktı. Üstü yapış yapış olmuş ve oldukça yeni takımı sırıl sıklam olmuştu.

"Burada yaşamıyoruz biz,burası sadece beveryn'nin evi" dedi.

Dudaklarından ayırdığı sigarayı yeniden dudaklarına götürüp,arkasına döndü ve eve doğru yürüdü.

Uzun kardeşte kendini gösterdiğinde yanıma yaklaştı ve dudaklarını iki yana kıvırıp gülümsedi.

"Hadi gel, rahiple tanış" dedi.

Kafa sakladım ve hafifçe tebesüm ettim. O da arkasını dönüp eve doğru ilerledi. Hiç canım istemiyordu hatta koşa koşa kiliseye gitmek istiyordum.

Tabii bu mümkün değildi. Bir sürü tepe ve bir sürü yol aşmam gerekiyordu. Ve bu yağmur asla izin vermezdi. Aslında o adama minnet duyuyordum. Beni büyüten bu adama minnet duyuyordum.

Bir adım attığımda içimde dönenlerin dışında beni takmayan ayaklarıma şükür ettim. Korkusuzlardı.

Eve her yaklaştığımda,evin önümde büyümesi beni iyice korkutuyordu. Kafam bulanırken fısıltılarla dua ettim.

Ve çakıl taşlarda süründü sanki ayaklarım merdivenlerine ulaştığımda aklıma yeniden geldi kiliseye ilk girişim.

'Burası çok büyük ve çok korkunç efendim' dedim. içimden. Nefes verdim, ne zamandır içimde tuttuğumu bilmediğim, o can yakıcı nefesimi.

Bir kaç adımda çıktım merdivenleri. Kapıya ulaştığımda beni bekleyen uzun adama baktım.

"Rahip içeride" dedi. Ve kolunu biraz uzağındaki kapıya uzattı. Elini takip edip kapıya ilerledim. Kafa sakladım.

Korkma,tanrı yanında katharine!

Ulaştığım kapıyı hızla açıp, içeri bakındım. İçeride sessizlik sahipken rahibi bulmaya çalıştı gözlerim. Onu bulmaya çalışırken bu loş odayı tanımlamaya çalıştı gözlerim. Duvarın dört bir yanı kitaplarla çevrili ve oldukça güzeldi. Bir avize ve köşede mumlar yanıyordu odayı aydınlatmak için.

Oda oldukça havasız ve ağır kokuyordu. Etrafta bir cam yoktu. Var olsa bile raflar önünü kapatmıştı. Sonunda kendini ahşap masaya yaslamış ve bana bakan o adama baktım.

Yeşil gözleriyle karşıma gelen adama baktım. Yeşil gözleri karanlığın etkisiyle kap kara gözüküyordu. Islanmış saçlarındaki damlalar saçlarından etrafa dökülürken onun bu meleksi yüzünü incelemeyi durduramadım. Üstündeki ceketi çıkartmış, beyaz üstüne yapışmış gömleği içini gösteriyordu.

Yutkundum "Baba nerede?" dedim. Ellerimi önümde birleştirip. Biraz yana kaydı ve arkasında duran adam belirdi.

Hafif kelleşmiş,yüzünde buradan bile belli olan ince uzun çizgiler belirmiş,gözlerinin okyanus maviliği buradan bile belli oluyordu. Dudakları ince bir çizgi gibi küçük omuzları düşük ve ağır bir şey sırtlıyormuş gibi olan sırtı hafif eğikti.

sessizHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin