11

46 10 5
                                    

Kapının başına geldiğimizde hafif karanlık olan gökyüzü biraz daha kararmıştı gözümde. Bu hastalıklı evden uzak olan her yer huzurdu benim için.

Gerimde kalan rebecca'ya baktığımda ses etmeden beni izlediğini gördüm.

Kapıyı iterek içeri girdiğimde ilk defa çamurlu olmayan yola adımlarımı attım. Mia'yı çok özlemiştim.

Dört ayın ardından ona kavuşmak daha ne dileyebilirdim ki?

"Burası mı?" diyen sesle aşağı ve yukarı kafa salladım.

"Mia" diyip önden bağırarak koşan kadına karşı tepkisizce baktım. Belki benden daha fazla özlemişti.

"Miaa" diye yeniden bağırdı. Koşturdu ve kapıya geldiğimizde tahta kapıya sertçe üç dört kere yumruk attı. 

Kapı yavaşça açıldığında birbirimize baktık. İçeri doğru açılan gıcırtılı kapı birbirimize uzun süre boş boş bakmamızı sağlamıştı.

Rebecca hızla içeriye girdi ve yeniden bağırdı.

"MİA"

Ama bu bağırmaların ikimizde boşa olduğunu içeri girdiğimizde anlamıştık.

Ev tamamen boşaltılmıştı. İçeride bir toz zerreri bırakılmadan hem de.
Rebecca büyüttüğü gözlerini bana çevirdi. Yapılacak birşey yoktu sanırım.

Konuşamadık ve sadece birbirimize baktık gözlerimizle anlattık birbirimize çaresizliğimizi. Ancak cümleler ağzımından yuvarlanamadı bir türlü.

Ondan gözlerimi çekip mutfağa ilerledim. Mutfaktaki sandalyelerden birini çekip oturdum.

O da arkamdan geldi ve bir sandalye alıp yanıma oturdu.

Öylece izledik dışarıyı. Konuşmadık.  Çünkü konuştukça birbirimizin çaresizliği vurucaktı bizi.

Aslında kırgındım ne hakkım varsa? onları yaslandığım bir koltuk gibi düşünmeye başlamıştım. Uzun süredir kimse için düşünmediğim bir şeydi.

Hava giderek kararırken sonbaharın kızgın bir nefesi içeriye üfledi. Dış kapı hızlıca kapanırken ikimizde olduğumuz yerde hafifçe sıçradık.

"Şehire kaçalım" dedi ve benim konuşmam için bana baktı.

Gitmekten başka çaremiz yoktu.

Cevap vermedim elbette vermeyecektim. Kendimi onun kurduğu hayallerdeki mutlu çerçeveden uzak buluyordum.

"Bu geceyi burada geçirelim sabah olursa çıkarız yola." dedim.

Gözlerindeki heyecanı ona bakmayan kalbim bile hissediyordu. "Haklısın yola çıktığımızda karanlık olur." dedi ve sandalyesine kuruldu rebecca.

Bazen onun benden küçük olduğunu düşündürecek davranışları oluyordu. Ancak bozuntuya vermek istemesemde artık garipleşiyordu bu durum benim için.

Fazla bir yük daha biniyordu sanki sırtıma. Düşündükçe düşünüp aklımı kıran aklım düşündükçe başka bir yol bulamayan aklım. İyice çorbadaki kaşığa dönmüştü.

"Yukarı odada yataklar var" diyen sesle hızla arkamı döndüm. O ne ara yukarıya çıkmıştı?

"Güzel" dedim ağzımın içinden. Evet sevindirici bir haberdi. O yeniden mutfaktan çıktığında izledim onu.

"Aman tanrımm" diye bağıran sesle koşup ayağa kalktım. Ne ara bağırdığı korüdordaydım ben bile anlayamadım.

Açtığı kapıda gördüğüm görüntü benim de ağzımı ikiye ayırmıştı.

Rahip beveryn'nin bütün eşyaları olduğu gibi karman çorman edilmiş kitaplıkları bir yana devrilmiş ve devrilen kitaplığın yerinden oda loş bir ışık alıyordu içeriye. 

"Burada ne olmuş böyle?"dedi.

Dean ve sam böyle birşey yapmazlardı başka kim gelip bunu yapabilirdi ki?

" hey size kapıyı kapatın demiştim"

Dışarıdan gelen sesle ikimizde hızlıca açtığımız karışık odanın içine girdik. İlerideki masanın altına girip bekledik.

"Kapatmıştık rüzgar açmış olmalı" seslerden birden fazla kişi olduklarını anlaşılıyordu. Bunlarda kimdi şimdi?

"Ahırdalar biliyorsun değil mi?eğer biri içeri girerse neler olacağını biliyorsun değil mi?"

Ahırda kim vardı?net birşey anlayamasam da yanımda hızlı nefesler alıp veren rabbecca'nın omzuna dokundum. Yüzü karanlıktan gözükmese de omzu dediğim bir yere dokundum.

Ellerini hemen üstüme örten rebecca'nın korktuğunu anlamıştım. Bende korkuyordum. Korkma da diyemezdim ki!

İçeriye adımlayan seslerin ardından büyük bir sessizlik kapladı içeriyi.

"Biri varmış biri girmiş içeriye."

Korkuyla birbirimize baktık. Karanlıkta olsa anlamıştık gözlerimiz kavuşmuştu birbirine.

"Sende iyice paranoyak oldun,sadece sikik kapı açıldı bu kadar...açlıktan ölüyorum"

İkiside mutfağa doğru ilerlediler gitmeliydik onlar oraya girmişken gitmeliydik.

Hızlıca ayağa kalktım ve kapıya yöneldim. Arkamdan geldiğine inandığım rebecca'ya göz ucuyla baktım.

Masanın altında sihay gölgesiyle öylece kalmıştı. Ne yapıyordu?

"Rebecca" dedim çok sessiz konuşarak. Bana dönen kafasıyla hızla ayağa kalkıp yanıma gelmesi çok hızlı gelişti. 

"Onlar oradayken gidemeyiz." dedi sessizce. Kafa salladım. Ve kafamı kapıya hafif eğerek karşı taraftaki mutfağa baktım. Kimsecikler yoktu görünürde.

Tam zamanıydı işte çıkıp gitmenin. Elimi arkama uzatıp rebecca'nın elini tuttum. O da anlamış gibi sıkıca tuttu elimi.

Ve bir anda kapının arkasından çıkıp fırladık dışarıya. Dışarıya çıkar çıkmaz ne yöne gideceğimizi bilmesek te hemen evin taş merdivenlerden hızla inip ahıra doğru ilerledik.

Oranın arkasından da direkt olarak ormana açılan yoldan çıkabilirdik.

Rebecca'ya döndüm gözleri ağlamamak için zor duruyor gibiydi. Benim de öyleydi ancak ona planı anlatmalıydım.

"Ahırın arkasından bir yola çıkacağız oradan da direkt olarak şehire koşacağız tamam mı?" dedim. Kafasını salladı.

Bende evin saklandığımız yan köşesinden ahıra doğru baktım. Kimsecikler yoktu.

Ahıra doğru büyük adımlarla kıyafetleri izin el verdiğince hızlı koştuk. Ayakkabılarıma giren taş çakıl artık bu saaten sonra işlemiyordu.

Ahırın siyah sürgülü kapısına geldiğimizde işittiğim sesler durmamı sağladı. Ancak onlar gitmemiş miydi?mia'ydı.

İçerisini daha net görmek için adımladığımda rebecca elimi kendime gelmem için sıktı.

Ancak zaten oldukça kendimdeydim. Önden ilerleyip beni de arkasından koşturdu.

Rebecca ahırın köşesine balyaların yanına geldiğimde beni duvarla kendi arasında bırakıp nefes nefese konuştu.

"Az önce ne oldu öyle?" dedi ve sustu. Daha fazla şey söyleyecek kadar nefesini ayarlayamamıştı.

"Bişey yok sadece ahırda birinin sesini duydum sanki." dedim ve giderek güçsüzleşti sesim.

Rebecca kaşlarını çattı. "Kimin" dedi.

Gözlerimi kaçırdım "dean'di sanki." dedim.
"Belki de bahsettikleri kişiler onlardı." dedi kendi kendine. Odaklandığım yerden kendi kendine konuşan rebecca'ya baktım.

Olabilir miydi?bahsettikleri kişiler onlar mıydı?

________

Oylayıp bir kaç yorum atarsanız iyi olur gençlerrr... iyi okumalar!!

sessizHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin