Herşey anlamını yitirmişti bu sabah ağzımda kan tadı alarak uyanmıştım gecenin bir saatinde. Elimde küçük not defterim eski günlere dair neleri not ettiğime bakıyordum. O zamanlar için bana ilginç gelen şeyleri daha önce yaşamadığım deneyimleri yazmıştım. Bir nevi günlüktü aslında.
Sayfalar arasında dolaşırken küçük bir kağıt gördüm arasında.
İyi ki doğdunnn güzel kardeşim seni aramızda görmekten oldukça müteşekkriz.
D.Bu notu ilk defa görüyordum. Gerçi aylardır açmadığım bir defteri sevgili dostum, bir zamanlar bulup içine bu notu sıkıştırmıştı.
Sahiden doğum günüm ne zamandı benim ya da bugün aylardan ne zamandı. Elimde olmadan sağıma baktım. Düz beyaz zeminle gözlerim buluştu.
Eski bir refleksti. Eskiden yatağımın hemen sağında bulunan komidinin üstündeydi takvim.
Manastırda kızların sadece cumartesileri dışarı çıktığı düşünülürse gün saymak için yeterli bir sebepti.
Camdan dışarıya uzandı gözlerim karanlık çekilmişti gökyüzünden saat 5.30 falan olmalıydı.
Elimdeki not defterini kapatıp yastığımın altına ittirdim. Örtümü üzerimden çekip ayaklarımı sarkıttım yere tahta zemine yerleşen ayaklarım oldukça küçük bir cızırtıyla kulaklarımı tırmaladı.
Ardından ellerimden destek alarak kendimi yataktan doğrulttum. Zemin küçük cızırtılarla hareketlerimi kısıtlasa da ilerlemeye devam ettim. Beni boğan bu havadan bir an önce kurtulmalıydım.
Dışarı çıkıp biraz güzel havayı tenefüs etmeliydim.
Kapımı aralayıp doğruca merdivenlere yöneldim. Kırıcı bir esinti almıştı. Merdivenlerin altında yanan mum ve iki gölge düşmüştü yere. Kim olduklarını anlayamasam da fısıltıları yükseldi.
"Ona söylemeliyiz artık,zaman daralıyor beveryn"
Merdivenin trabzanlarına dayadım elimi ve biraz daha eğildim.
"Ona sen söylemek ister misin sam?" dedi beveryn "ya da sen dean?çünkü omuzlarıma bıraktığınız bu yükü kaldırmak kolay değil."
Bir süre sessizlik sürdü merdivenlerin başında bu saatte ne toplantısıydı bu?
"Kabuslar beveryn artık sam'in kaldıracağı türden değil. Görmüyor musun günden güne eriyor gözlerimizin önünde" dedi dean sakince.
"Belki başka bir çözümü vardır. Son zamanlarda yaşananlardan sonra iyice yaklaştıklarını ikimiz de çok iyi biliyoruz." dean oldukça hızlı ve endişeli konuşuyordu bu beklenmedikti.
"Bütün yolları denediğimi bilmiyor musun?"dedi beveryn. Sesi yorgundu.
Kalbimde hissetiğim ani bir sıkışmayla geriye çekildim. Gözlerimin önüne gelen bir çok anıyı anlamaya çalışıyordum.
Merdivenin başında bir sessizlik oluşmuştu nefes almak istediğim de oldukça hırıltılı bir nefes alabilmiştim.
İlk göz göze geldiğim dean'di bana doğru hızlıca gelmişti elini belimin altından dolayıp düşmemem için beni sıkıca tuttu. Elini yüzüme yaklaştırdığı anda karanlıkta büyüyen ışık iki gözümü de doldurdu.
Ve kendimi bir süre bu ışıktan savunmak için kollarımla gözlerimi kapadım. Bir süre öyle kaldım. Korkuyordum.
Ayaklarıma değen serin su ve yumuşak kum gözlerimi yavaşça aralamamı sağladı. Evet bir kumsalda ayaklarıma gel git yapan bir denizin yanındaydım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sessiz
HorrorKapıları sürgülü bir gerçekti. Kimse görmüyordu. Duvar siyahtı,kapı siyahtı. Kimse görmüyordu onun gördüğünü. Gözlerinin önündeki şeyi görememişlerdi. "O burada" dedi dean ve elindeki meşaleyi etrafa salladı. Rahip beveryn'se yıkılmış bir şekilde e...