0.0

46.7K 1.4K 3K
                                    

Başlama tarihinizi buraya bırakın.🤍

(14.23)
Koray: selam denisa

Ben: ne var

Koray: görgüsüz

Koray: selam diyene ne var mı denir

Ben: kısa kes işlerim var

Koray: acil manitam olman lazım

Ben: o kadar kafayı yemedim

Koray: lan sen okulun en güzel kızısın

Ben: bilmediğim bir şey söyle Koray :)

Koray: benimle ego yarıştıran bir çocuğa seninle çıktığımı söyledim.

Koray: çıkmamız lazım

Ben: şu ana kadar okuldan hiçbir erkekle çıkmadım.

Ben: senin gibi bir geri zekalı ile çıkarak adımı lekeleyemem.

Koray: dönem boyu ödevlerini yaparım

Ben: kesmedi

Koray: sana istediğin kadar makyaj malzemesi alırım

Ben: kabul, yanıma gel

Koray: neredesin lan

Ben: senin gibi eziklerin takılmadığı bir yerdeyim

Koray: sanırım genelde popülerlerin takıldığı arka bahçedesin

Ben: çabuk öğreniyorsun

Koray: geliyorum

Ben: seri ol

Ben: çıkışta istediğim tüm makyaj malzemelerin listesini eline vereceğim

Ben: yarın getirirsin

Koray: peki...

Koray: ama iki ay boyunca yapacağız bunu

Ben: kabul dedim

Koray: tamam Denisa :)

Kahvemi masaya bırakarak etrafa göz gezdirdim. Koray gerçekten istemeyeceğim tarzda bir çocuktu. Fazlasıyla çekingen ve pasifti. Benim tarzım değildi ancak sınırsız makyaj malzemesi fırsatını kaçıramazdım. Bunun için gerçekten değerdi. İki ay boyunca ona istediğim kadar makyaj malzemesi aldırabilirdim.

Okulda fazlasıyla popüler bir kızdım ve genelde egoist olarak anılıyordum. Bu yüzden erkekler reddedilme korkusuyla bana pek yaklaşmazdı ama özümde düşündükleri gibi biri değildim. Sadece soğuk bir yapım vardı, bu egoistlik olmamalıydı.

Begüm gülümseyerek telefonunu masaya bıraktı. "Gerçekten şaka gibisin Denisa. Kabul mu ettin?"

Tek kaşımı kaldırarak, "Yani, kabul etmeyip ne yapacağım? İstediğim kadar makyaj malzemesi diyor çocuk." diye cevap verdiğimde göz kırptım.

Uzay elindeki soğuk kahveyi masaya bırakarak, "Ulan bu erkekler kafayı yemiş, bu kadar geri zekalı olunur mu?" dediğinde kaşları çatılmıştı.

Uzay, aramızda sürekli duyar kasan komik bir çocuktu.

Aniden Koray'ı yanıma doğru yürürken görmemle gözlerimi devirdim. Yüzündeki heyecanı buradan görebiliyordum.

Yanıma oturduğunda gülümsüyordu.
"Merhaba sevgilim."

Yüzümü ekşilterek, "Begüm ve Uzay biliyor." diye mırıldandığımda Koray kaşlarını kaldırdı. "Ah Pekâlâ. Ne düşünüyorsunuz? Yakıştık mı?"

Koray bana iyice doğru sokulduğunda Uzay gülümsedi ve kahvesinden bir yudum aldı. "İğrençsiniz."

Begüm, "Berbatsınız." diyerek başını iki yana salladı.

Koray dudaklarını büzdü. "Ama gerçekten ayıp oluyor. Ben alıngan bir insanım."

Şu an sırf makyaj malzemeleri için bu çocukla çıktığıma inanamıyordum... Gerçekten çıkıyorduk şaka gibiydi. Sanırım iki aydan zarar gelmezdi. Değil mi? En fazla ne olabilirdi ki? Sadece okulda yan yana gelirdik, geri kalan tüm zaman diliminde ayrı olurduk.

Birdenbire telefonumun titremesiyle elimi masada duran telefonuma götürüp açtım.

053********: susayım susayım diyorum da

053********: yanındaki lavukla çıkıyorsan ben bu iti alır, okulunun girişindeki direkten aşağı sallandırırım.

053********: üstüne de bayrak asarım, başkasının olana yürüdü diye.

4 Aralık 2020 |İrem Aydın.

inci kolyeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin