(Yazarın anlatımıyla)
Müzik : İnanç Şanver - Gölgeler
Nilsu ve Eymen arkadaşlarını uyandırmadan yavaşça balkona doğru ilerlediler ve sandalyeleri düzeltip oturdular. Nilsu, elindeki kağıdı ortalarında duran masaya koydu ve konuşmak için dudaklarını araladı.
''Sence bu işte Gediz'in bir parmağı var mı?'' diyerek, kollarını birleştirdi ve arkasına yaslandı.
Eymen ise bir, iki saniye konuşmadı ve sadece başını sallamak ile yetindi.
''Bence de yoktur ya. Gediz bizi satmaz.'' diyerek, tekrardan konuştu Nilsu.
Eymen gökyüzüne bakmayı bırakıp, başını Nilsu'ya doğru çevirdi ve hafif bir şekilde gülümsedi.
''Belki de baştan beri aramızda olan bir ajandı. Kimseye güvenemeyiz, Nilsu.'' diyerek konuşmasına başladı Eymen ve konuştuktan sonra başını gökyüzüne doğru çevirdi.
Nilsu, kaşlarını çatmış bir vaziyette ve anlamsız bakışlar ile Eymen'e bakmaya başladı.
''Gediz, bizim arkadaşımız. Öyle bir şey yapmaz. Hem senin yapmayacağın ne malum.'' dedi, Nilsu ve gözlerini kısarak Eymen'e doğru bir bakış attı.
Eymen, Nilsu'nun bunu demesiyle derin bir iç çekti ve iki saniyeliğine gözlerini kapattı, açtıktan sonra ise Nilsu'ya doğru bakıp konuştu.
''Öyle bir şey yapmam. Hele ki sana karşı.'' diyerek, başını tekrar gökyüzüne çevirdi.
''Neden?''
''Benim diğerlerinden ne farkım var?''
Eymen, yavaşça Nilsu'nun ellerini tuttu ve gözlerinin içine bakarak konuştu. ''Biz kardeşiz. Kardeşlerin birbirlerine kötü bir yanlışı olmaz.'' yavaş yavaş gözleri doluyordu. Yutkundu ve kardeşinin ellerini bırakmaya karar verdi fakat Nilsu, ikizini kendine doğru çekti ve sımsıkı sarılarak gözleri dolu bir şekilde konuştu.
''Beni sakın bırakma, Eymen.''
Eymen'de kardeşini sıkıca kucakladı ve gözünden bir damlanın düşmesiyle konuşmaya başladı.
''Asla bırakmayacağım. İkinize de söz veriyorum.'' diyerek, başını gökyüzüne doğru çevirdi ve gülümsedi.
Nilsu ise kaşlarını çattı ve geri çekilerek kardeşinin yüzüne bakarak konuştu.
''İkinize derken?''
Eymen gözyaşlarını sildi ve gülümseyerek konuştu. ''Annemiz.'' Eli ile gökyüzünü işaret etti. ''Bizi izliyor bu yüzden ona da söz verdim.'' Nilsu'nun gözleri tekrar dolmaya başlamıştı. ''Anne, seni hiç tanımadım ama çok seviyorum ve ben de söz veriyorum. Kardeşim ile birbirimizi asla bırakmayacağız.'' dedi. Sıkıca birbirlerinin ellerini tuttular ve gökyüzüne bakmaya devam ettiler.
***
Gediz, terli ve bir o kadar da korkmuş bir şekilde uyandı ve hızlıca yataktan doğrulup derin derin nefes almaya başladı. İldem ise ondan iki dakika önce uyanmıştı ve arkadaşını bu şekilde görünce konuşmaya başladı.
''Gediz?''
Gediz, başını İldem'e doğru çevirdi ve sakinleştikten sonra konuştu.
''İyiyim, sadece kötü bir rüya gördüm.''
İldem yattığı yerden doğruldu, gözlerini ovuşturduktan sonra cümlelerine devam etti.
''Ne gördün ki?''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EGİNA ( İLK PERDE BİTTİ / KİTAP OLACAK)
SpiritualDört tane kişinin bedenleri, birbiriyle değiş tokuş olmuştu fakat ruhları aynıydı. Beşinci kişinin ise bir gücü vardı fakat o, diğerlerinden farklıydı. Neden mi? Çünkü o Egina'yı oluşturuyordu, o olmasa diğerlerinin de hiçbir anlamı yoktu. Bunun yan...