Bölüm Şarkısı: Gece Yolcuları- Gökler Ağlıyor
ASYA
Gözlerimi kırpıştırıp açtığımda bir hastane odasındaydım. Vücudumda ne işe yaradığını bilmediğim bir sürü kablo ve boru vardı. Burada ne işim vardı? Oldukça susamıştım. "Gözlerini açtı," diyen bir kadın sesi duyunca fısıltıyla su istedim. Konuşmak çok zor gelmişti.
Sonra birden neler olduğunu hatırlayınca...
Sarp'ın yanına gitmeye karar vermiştim. Anlaşılan o ki başaramamıştım. Maalesef hala hayattaydım. Sarp'sa toprağın altında... Bu düşünceyle bir türlü akmamış olan gözyaşlarım üzerime hücum etti. Bana su getirmeye çalışan zavallı hemşireyse neye uğradığını şaşırdı. Artık içimde tutamıyordum. Sarp ölmüştü... Ben neden hala yaşıyordum? Aldığım her nefes sanki üzerime fazladan bir yüktü.
Gözlerimi daha fazla açık tutamadan tekrar uykuya teslim oldum. Bir süre sonra yine uyandığımda bu sefer farklı bir odadaydım ve üzerimde kablo ve borular çıkarılmıştı. Hemen yanımdaki koltukta annem uyuyordu.
Daha sonra babamın sesini duydum."Naile kalk, Asya gözlerini açtı."
Annem başını kaldırdığı gibi yanıma koşup elimi tuttu.
"Çok şükür, açtın gözünü güzel kızım," dedikten sonra derin bir nefes aldı. Sonrada gözlerinden yaşlar süzülmeye başladı. "Sana bir şey olacak diye çok korktum. Lütfen bizi bırakıp gitme, " derken artık hıçkırarak ağlıyordu.
Bazen bir eylemi gerçekleştirirken fazla düşünmezsiniz. Korkunç bir acıyla aldığım bir anlık kararın arkada kalanlara neler yaptığını görmenin beni derinden sarsacağını hiç tahmin etmemiştim. Çektiğim acı o kadar yoğundu ki başka hiçbir şey düşünemiyordum. Tek arzum Sarp'a kavuşmaktı. Ama bunu bencil bir şekilde beni sevenleri perişan hale getirerek yapmak... İşte bu tam anlamıyla tükendiğimin göstergesiydi.
Acıma dayanamayacağımı düşünerek bir karar almıştım ve şimdi sonuçları ile yüzleşiyordum. Annemin ve babamın perişan olmuş halleriyle... Onları evlat acısı yaşamanın kıyısında bırakmıştım. Şimdi bununla da yaşamak zorundaydım.Kendimi biraz daha iyi hissediyordum, yalnızca fiziksel olarak elbette. Sarp'ın olmadığı bir dünyada ne kadar iyi olabileceksem o kadar iyiydim işte. Utku'nun annem gibi perişan olmuş yüzünü görmek beni bir kere daha aldığım karara pişman etmişti.
"Asya ben... Ben çok korktum. Bir kardeş acısı daha yaşatma bana ne olur?" derken Utku'nun sesinde acı oldukça belirgindi. Uzun zamandır duymadığım sesimle "Bir daha olmayacak," dedim.
Sarp'ın yanına elbette gidecektim ama ecelimi bekleyerek!
Anneme ve beni seven diğer insanlara tekrar aynı korkuyu yaşatmayacaktım. Ama Sarp'ın yokluğu zehirli bir sarmaşık gibi içimde büyürken bununla nasıl başa çıkacağımı hiç bilmiyordum.
İntihar etmeyi denediğim için olay adli makamlara intikal etmişti. Polise ifade vermem ve bir doktorla görüşmem gerekmişti. Olayları anlatırken tekrar tekrar yaşamak o kadar korkunçtu ki doktorum sakinleştirici ilaç vermek zorunda kalmıştı ve ben ancak öyle ağlama krizimi durdurabilmiştim. İki aydır yas tutmadığım ne varsa hepsi şimdi canıma okuyordu. Bütün bu ağlamalarım sonsuza kadar sürecek gibiydi.
İntihar ettiğim gece Utku'nun yanıma bıraktığı kutudaki kar küresine bakarak bu kararı almıştım. Sarp'ın yokluğu ve birlikte artık hiçbir an yaşayamayacağımız gerçeğini yüzüme vurmuştu. Artık kar yağdığında sokak lambalarının altında tek başıma duracaktım. Ve o an bundan daha önemli hiçbir şey yok gibiydi. Ta ki Utku o kutudaki defteri getirene kadar...
Sarp bana bir günlük bırakmıştı. İçerisinde bana yazılan satırlarla birlikte...
Sevgilim, Asya'm;
Bu satırları yazarken ümidim henüz tükenmiş değil. Ama eğer olurda en kötü ihtimaller gerçek olursa diye yazıyorum. Veda etmek için değil inan ki. Sadece içimi sana dökebilmek adına.
Hayatımın en güzel gününü sorsalar senin kimliğini bulduğum günü söylerdim. Varlığından henüz haberim olmuştu ve ben seni görür görmez büyülenmiştim. Seninle birlikte geçirdiğim her an o kadar kıymetli ve güzel ki. Nereye gidersem gideyim seni sevdiğim gerçeği asla değişmeyecek. Gittiğim yerde yine sana kavuşmayı bekleyeceğim. Olanlar için kendini suçlamanı istemiyorum. Bu hastalık ikimizin de suçu değildi güzelim. Ve inan bana sen elinden gelen her şeyi yaptın. Ama şimdi hayatına devam etmen gerek.
Yaşaman gerek Asya!
Kendin için yapamıyorsan bile, benim seni bir yerlerden izlediğimi düşün ve benim için yaşa. Seninle hep gurur duydum ve duyacağım, sende lütfen o bahsettiğin inci gibi hayallerinin arkasında durmaya devam et. Kendi işinin patronu ol öncelikle, sonrada beni kalbinde taşıyarak dünyayı gez.
Yeniden sev. Bunu kabul etmeyeceğini biliyorum. Ama eğer bir gün bir adam çıkarsa karşına, kalbini yeniden açmaya korkmamalısın.
Sevgilim bana yaşattığın bu büyük aşk için sana minnettarım. Kısa gibi görünse de ömrüm, upuzun ömürlerinde aşkımızın onda birini yaşayamadan ölenler var. Ne diyordu Dumbledore; "Ölenlere üzülme Harry. Yaşayanlara üzül, özellikle sevgisiz yaşayanlara."
Ben senin aşkınla yaşadım ve ölüyorum. Bu maddi bedenin çok ötesinde bir şey sevgilim ve ömrümün asla boşa geçmediğini hissettiriyor. Bu defterin geri kalan satırları senin. Bana anlatmak istediğin ne olursa buraya benimle konuşuyormuşçasına yaz olur mu? Ne zaman özlersen, ne anlatmak istersen.Seni tüm kalbimle seviyorum. Her zaman seninle olacağım!
Sarp.
Hıçkırıklara boğulmuş halde bu satırları sevgilimi hissederek kaç kere okuduğumu hatırlamıyorum. Ölmek üzereyken bile beni düşünen harika bir adam sevmiştim. Sarp'ın haklı olduğu bir nokta varsa o da yaşadıklarımızın buna değdiğiydi.
O dünyaya beni severek veda etmişti, bende onu severek yaşayacaktım.Aynı istediği gibi, onun için... Onun hep yanımda olduğunu ve beni izlediğini düşünerek...
Artık ağlayıp kendime acıyarak kalan ömrümü tüketemezdim ama yaşayacak gücü de kendimde bulamıyordum. Bende doktorun önerisini kabul ettim ve tedavi olabilmek için bir ruh sağlığı kliniğine yatmayı seçtim.
En azından yaşamaya tahammül edebilecek kadar iyileşmeliydim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yol Arkadaşım (Tamamlandı)
Ficción Generalİnsan bir hikaye anlatmaya karar verince nereden başlayacağını bilemiyor bazen. Aslında söyleyecek çok sözüm var, hissediyorum. Size hikayemi anlatacağım, hatta başka hikayeleri de. Hayat denen bu zorlu yolda yürürken yalnız olmadığınızı bilin istiy...