Yeni bir bölümle karşınızdayız iyi okurlar
***************************************
Erva'dan;
Akşam olmak üzereydi nerdeyse yine kimse gelmemişti 2 gündür ne Nil'i ne de Karan'ı gördüm diye düşünürken depodan kilit sesi geldi sanırım geldiler. Ama içeri iki adam girdi.
"Karan Bey sizi çalışma odasında bekliyor"
genelde kendi gelirdi genelde değil hep kendi gelirdi içime bir huzursuzluk düştü adamlar bileklerimdeki kelepçeyi açtılar ve koluma girdiler merdivenleri çıkıp çalışma odasına geldik kapıyı açıp içeri girdim oda oldukça kalabalık olması beni çok şaşırttı ve daha da tedirgin etti
Araf, Bartın , Nil koltukta oturuyordu Karan çalışma masasında kucağında bir kadın vardı sanırım Alev buydu dolgun dalgalı saçları bronz teni yeşil iri gözleri ile güzelliği mankenleri çatlatacak cinstendi Karanın bu kadına neden bu kadar aşık olduğunu şimdi anlamıştım"Bu mu aşkım cidden. Yalçın değil senin bununla evlenebileceğine evine hizmetçi olarak alabileceğine bile inanmaz"
Ne! Karanla evlenmek mi!
"Niye ? Senin gibi orospuya benzemediğinden mi "
dedi Nil Alev ona kötü kötü baktı"Nil kelimelerine dikkat et!"
Diye uyaran Karan ile sesi kesildi şuan duyduklarıma inanamıyorum Allah'ım bu bir kabus olmalı
"Ben yanlış duymadım dimi 'KARANLA BENİM EVLENMEMDEN' mi konuşuyoruz"
Alev denilen kadın Karanın kucağından kalkıp masaya oturdu
"En azından anlama özürlüsü değil" deyince iyice sinirlendim
" sen kim oluyorsun da bana hakaret ediyorsun"
deyip kızın üzerine atılacaktım ki"olduğun yerde dur yoksa buna pişman olursun' diyen Karanın sert çıkışı ile duraksadım.
Sinisce gülen Alev "Sana kendimi tanıtayım ben Alev. Karanın sevgilisiyim "
"biri bana neler olduğunu açıklayabilir mi"
dedim hepsine tek tek bakarak
"Siz anlatırsınız. Aşkım ben acıktım aşağı inip bir şeyler yiyelim mi ? "
Dedi Alev Karanın ceketi ile oynayarak. Ben bana olanları anlatın diyorum kız acıktım diyor Allah'ım yaa
" Olur canım"
dedi Karan ve Alevi elinden tutup götürdü onu ağızdan ilk defa 'Canım' kelimesini duydum Karan yeri göğü inleten kimseyle bir hoş sohbeti olmayan adam Alev gibi bir kadına 'Canım' demişti kuzenine dahi kaba davranırken. Bu adam hiçbir şeyi hak etmiyordu"Bak Erva " dedi Araf nefes alıp devam etti
"Şöyle otur önce "
gösterdiği berjere oturdum"Alev Karanın sevgilisi bundan bir kaç ay önce Alev Karanın düşmanı ile birlikte oldu. Yani şey anlamda "
"Evet biliyorum Nil bahsetti" dedim Araf yattı diyemeyince
"İşte ama ikiside birbirini tanımıyordu Karan Alevin peşine taktığı adamlar sayesinde Yalçın ile Alevi bastı sonra Karan Alevi terk etti Yalçın da babasının intikamı için Alevi öldürmek istiyor yani Karanın en çok değer verdiği insanı Alevi bulmuş tehdit etmiş Karan da bunun doğru olmadığına inandırmak için evlilik numarası yapacak ve "
"Vesi o kadın benim dimi"
dedim hiç birinden ses çıkmıyordu"peki o adam bana bir şey yaparsa ne olcak ? Tabii ki hiç bir şey Avre zaten kim ki Karan'ın düşmanı ona bir şey olmuş olmamış kimin umrunda. Allah kahretsin benden ne istiyor canımı mı durmasın şimdi alsın dur demem"
göz yaşlarımı durduramıyordum koşarak odadan çıktım arkamda duyduğum tek ses "Erva" ydı koşarak üst katlara çıktım ve 4.üncü kattaki büyük balkona geldim burası evin önünde kalıyordu ve tahminim doğru çıkmıştı en üst kat büyük bir odaydı ve duvarlarında sadece tablolar vardı balkona girip demirlere tırmandım ve demirlikleri arkama aldım bitecekti işte her şey kurtulacaktım bu eziyetten annemle babama kavuşacaktım bugün benim en mutlu günüm ama neden ağlıyordum ağlamayacaktım gülecektim kurtuluyordum ruhum ve bedenim huzura kavuşacaktı acılarım bitecekti.
"Erva dur "
"Sakın bir delilik yapma"
"Erva gel konuşalım" gelen sesler ile arkamı döndüm Araf ve Nil'di
"Neyi konuşucaz haaa! Nasıl daha kötü öldürülürüm onu mu " dedim gözlerimden yaşlar akıyordu ama ben gülüyordum delirmiş miydim yoksa deliriyor muydum
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARAN
ChickLit'o kızı bana verin ' köyün meydanında durmuş köylülere sesleniyordum 'O kızı burda ve onu bana teslim etmezseniz bu köyü başınıza yıkarım. Avre yapacaklarımı en iyi sen biliyorsun eninde sonunda seni bulacağım kendi ayağınla gel ki insanlara yazık o...