Keman Ağlıyor 🎻🎶
Merhaba sevgili okurlarım ikinci bölümle karşınızdayım umarım ilk bölümü beğenmişsinizdir 🙂 Neyse fazla uzatmadan yeni bölüme geçelim🖤
......
-Her yeni gün kimileri için yıkım kimileri için yeni bir umuttur -
......2.Bölüm (lunapark):
Erva yetimhaneye geleli tam 1 hafta olmuştu. Gündüzleri yurt içindeki etkinlikler ve derslerle geçerken akşam yemek yedikten sonra uyumaya gidiyordu ve asıl sorun burda başlıyordu gündüz bir takım uğraşlar onu anne ve babasını unuttururken geceleri sürekli ağlıyor anne ve babasını istiyordu.
Sabah her zamanki gibi Melek hanım odaya çocukları uyandırmaya girmiş herkesden önce uyanıp hazır halde olan Erva'yı görmüştü.
"Bücüre bak sen hafta sonu ders olmayınca nasıl erkenden ayaklanıyor."
Dedi ve kızgın gibi baktı bu bakış gerçek bir kızgınlıktan daha çok sitem ve dalga gibiydi.Erva bunu anlayınca iki elini dudaklarına götürüp gülüşünü saklamaya çalışıtı ama gamzeleri onu ele vermeye yeminliymiş gibi kendini göstermişti.
"Ama napayım Meyek abya derşley çok şıkıcı." Dedi.
Melek hanım onun bu üzgünmüş gibi duran haline gülüp "ama derslerimize gitmezsek bilgili olamayız dimi." Dedi.
Erva yine gülerek "iyi de Meyek abya biz el işi kağıtları ve boyama kalemleri ile nasıl bilgili olabiliriz ki?" Diye sordu ama bu soru daha çok kendini desteklemek için sormuştu.
"Çok mu bilmişiz biz haaa?" Dedi Melek Hanım ve Erva'yı gıdıklamaya başladı.
"Biyazçık " diyen Erva gülmeye devam etti."Hadi sen önden git yemekhaneye bende diğer bücürleri uyandırayım da kahvaltıya geç kalmayalım. " Dedi Erva'nın saçını karıştırarak.
"Didimmm." diyerek
odadan koşarak çıkan Erva, peşinden hızlı koşma diyen Melek ablasını duymamıştı bile .Yemekhane erek yurdu ile kız yurdu arasında olan uzun koridorda askıda kalıyordu yemekhanenin önüne gelen Erva'nın dikkatini geldiği ilk günden beri bu büyük kapı çektiyordu orada ne var çok merak ediyordu aceba büyük bir lunapark mı var diye hayalinde canlandırdı bu görüntü onun oraya gitmek için olan heyecanını arttırdı Melek ablası gelene kadar orada oynayabilirdi adamlarının o yöne doğru ilerletti ki...
"Ervacım yemekhaneye gir hadi" diyen Melek ablasının sesini duydu yanaklarını şişirerek nefesini dışarı verdi ve adımlarını yemekhaneye döndürdü. Masalara göz atan Erva Araf ve Bartın'ı gördü
"Ayafff , Baytınnn" diye bağırıp yanlarına oturdu
Gözlerini deviren Araf "Yine mi sen" dedi"Baytın değil bücür Bartın r harfi ile" ona ismini öğretmeye çalışan Bartın kafasını iki yana salladı
Erva "Hey neyse buyaya otuyabiliy miyim" dedi sevecen bir şekilde gülüp
"Hayır çünkü Selin ve ben oturucaz"
Erva arkasından gelen ses ile onlara baktı Sıraç'ın yanında ki kız ona sinisi bir şekilde gülüyordu ama Erva yapacağı şeyi çok iyi biliyordu
"Yaa öye mi piki ben didiyoyum." dediSıraç ve Selin yerlerine geçerken Erva yeni ve en sevdiği arkadaşı Afra'nin yanına gitti
"Afya şende oyuncak bücekler vaydı ya onlay yanında mı "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARAN
ChickLit'o kızı bana verin ' köyün meydanında durmuş köylülere sesleniyordum 'O kızı burda ve onu bana teslim etmezseniz bu köyü başınıza yıkarım. Avre yapacaklarımı en iyi sen biliyorsun eninde sonunda seni bulacağım kendi ayağınla gel ki insanlara yazık o...