→2←

1.4K 113 58
                                    

Ben bu hayattaki şansıma bir ara soksam iyi olacaktı. Resmen çocuk dibimde bitmişti be. O bana piç gülüşünü atarken ben göz devirmekle meşguldum. Ne olurdu şu an yaşadığım her şey rüya olsaydı.

"Bakıyorum da çok ineksin"

Çözmeye çalıştığım problemden kafamı kaldırmamı sağlayan sesi ile ona bakmıştım. Tanrım! İnsan sadece sesine bile aşık olurdu bunun. Çok derinden gelen bir sesi vardı. Kendine gel Kim Seokjin ukalanın teki işte. Şimdi ona gününü göster!

"Bakıyorum da sen de fazla ukalasın"

Dediklerim ile piç gülüşü solmuştu. Oh noldu? Lafı sindiremedin mi? Kıyamam

"Asıl ukala olan sensin sabah arabamın camını kırdın hatırlatırım. Ve hala karşıma geçmiş özür dileyeceğine gıcık gıcık konuşuyorsun"

"Şuna bak sen! Ukala olduğu kadar da ağzı da iyi laf yapıyor beyfendinin! O zaman sen de beni sinir etmeseydin tamam mı? Arabanın camı kırılmazdı"

"O araba kaç dolar biliyor musun? Organlarını satsan zor ödersin"

Söylediği şey zoruma gitmişti. Okulda da böyleydi zaten. Çünkü burası hep zenginlerin olduğu bir liseydi ve her ne kadar durumumuz iyi olsa da onlara göre daha fakir olduğumuz için bazen dalga konusu oluyorduk.

"Noldu bir cevap bulamadın mı?"

Ona doğru döndüm ve kırılmış sesimle konuşmaya başladım.

"Baksana haklısın tamam. Bence artık susmalısın derse odaklanamıyorum."

Sanki içten içe içerlediğimi anlamış olacak ki gözlerime bir farklı bakmıştı. Daha sonra hiç bir şey demeden kafasını sıraya gömmüş ve galiba uyumaya başlamıştı.

Çalan zille derin bir nefes almış ve arkama yaslanmıştım. O sırada yeni öğrendiğim adıyla Taehyungun yanına bir kaç çocuk gelmişti. Soluk tenli çocuk uyuyan Taehyunga yaklaştığında çaktırmadan bakmaya başlamıştım.

"Oo kuzen buraya uyumaya mı geldin? Oysaki biz seni ilk günden olay çıkartır diye bekliyorduk"

Soluk tenlinin söylediği şeyle Taehyung kafasını kaldırmış ve piç gülüşünü sunmuştu.

"Çıkartmadığımı nerden biliyorsun Yoongi? İlla okulda mı olması gerek?"

Yoongi denen çocuk gülümsemiş ve arkasında duran iki çocuğa bakmıştı. Biri kızıl saçlı diğeri ise gri saçlıydı.

"Bu Hoseok -dedi kızıl saçlı çocuğu göstererek- Gri saçlı çocuğa bakarak da "Bu da Namjoon"

Dediğinde Tae gülümsemiş ve onlarla el sıkışmıştı.

"Hadi sana okulu gezdirelim"

Yanımdan Taehyungu da alarak gittiklerinde Jimin'in yanımda bitmesi saniyeler almıştı. Çok heyecanlı görünüyordu. Neyden etkilenmişti bu kadar anlamadım.

"Tanrım Jin! O kızıl afet de neydi öyle? Dilim tutuldu sandım."

"Tanımıyorum ama ismi Hoseok galiba Chim"

Dediğimde kalbini tutmuş ve konuşmaya başlamıştı.

"Onu ilk gördüğüm an öleceğim zannettim. Kalbim sıkıştı"

Dediklerine göz devirmiştim.

"Tanrım Chim! Tam bir bad boy görmüyor musun? Böyle birine aşık olamayacaksın heralde"

"Yah saçmalama Bad Boysa nolmuş yani? Çok konuşma bir gün sen de öyle birine aşık olursun ve yersin bu laflarını!"

"Ben mi? Asla! Hayatta olmaz!"

BAD BOY☙Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin