"Siz Kim Taehyung Kim Seokjin'i kocalığa kabul ediyor musunuz?"
"Evet!!"
"Siz Kim Seokjin Kim Taehyung'u kocalığa kabul ediyor musunuz?"
"Evet!"
"Sizleri eş ilan ediyorum. Birbirinizi öpebilirsiniz"
Nikah memurunun sözüyle Taehyung yüzüne sinsi bir sırıtma yerleştirmiş ve Jin'e yaklaşmaya başlamıştı.
"Bir dakika ya bu da ne? Biz ne ara bu hale geldik? Ne oluyor ya!"
"Sus Seokjin ve beni öp! Daha bunun gecesi de var!"
"Ne diyorsun sen be sapık! Evlenmeden olmaz!"
"Acaba şu an napıyoruz benim gerizekalı kocacım?"
Jin bu sözün üzerine bir şey diyememiş ve çaresizce dudaklarına yaklaşmakta olan Taehyung'u izlemişti.
"Abi uyan!"
"Ne!"
Jin aniden üstüne ayı gibi abanan Jungkook'la uyandığında refleks olarak kardeşinin kafasına bir tane geçirmişti.
"Ah! Ne yapıyorsun be? Ben seni kafama vur diye mi uyandırdım. İnsanlık da yaramıyor sana!"
Jin hâlâ rüyanın etkisinde olduğu için Jungkook'a cevap vermemiş ve istemsizce sırıtmaya başlamıştı.
"Ne? Komik mi ne sırıtıyorsun abi? Ayrıca sen rüyanda ne görüyordun?"
Jin nihayet kendine geldiğinde gördüğü rüyayı hala daha anlamlandıramamıştı.
"Sanane ne görüyorsam görüyorumdur yani bundan sanane!"
"Aman sakin ol be bir şey demedik! Sabah sabah seninle uğraşamam. Ayrıca rüyanda kimi öpüyorsan umarım onun önünde bir gün rezil olursun!"
"Ne? Ne öpmesi be ne saçmalıyorsun?"
"Uykumda dudağımı büzen bendim sanki!"
"Yah! Velet bir git yoksa seni şu yastıkla döveceğim"
"Tamam tamam gidiyorum ben. Anneme omletten yemek istemediğini ve hepsini benim yiyeceğimi söyleyeceğim ehehe!"
"Böyle bir şey yaparsan seni kardeşlikten reddederim!"
"Önce ben seni abi olarak görüyor muyum onu sorsana bi!"
"Seni şimdi-"
Seokjin'in fırlattığı yastık Jungkook'un kafasını es geçmiş ve Jungkook Seokjin'e son bir kez dil çıkartıp ayaklarını poposuna vura vura kaçmıştı.
"Yok biz bunu kesin evlatlık aldık. Bunun benim kardeşim olması mümkün değil!"
Yatağını toplarken bir yandan da söyleniyordu Jin.
"Sinirliyken hep böyle tatlı görünür müsün?"
Jin duyduğu sesle kafasını kapıya çevirmiş ve hemen ardından Taehyung'un onu ayıcıklı pijamasıyla gördüğü aklına dank etmiş ve yüzünün kızarmasına engel olamamıştı.
"Cevap bekliyorum Seokjin-ah~"
"Ne? Ne cevabı? Ben hatırlamıyorum bir şey!"
"Ah hadi ama Seokjin!"
Jin Taehyung'un sitem eder haline hafif tebessüm etmiş ve dünkü olanlar aklına gelince dudaklarını ısırmıştı.
Dün;
"Hey! Burası konağa gitmiyor beni nereye götürüyorsun?"
"Sakin ol Seokjin seni eve götüreceğim merak etme"