Taehuyung'un anlatımından;
Söylediği şeyle şok olmuştum. Onun da benden aşağı kalır yani yoktu tabi. Silkelenmiş ve sorumu tekrar yöneltmiştim.
"Kim Konağı'nda mı yaşıyorsun?"
Biraz tereddüt ettikten sonra cevap vermişti.
"Şey evet ailem orda çalışıyor. İşleri çok yoğun olduğu için ailecek oranın müştemilatında kalıyoruz"
Nasıl yani şimdi bu çocuk bizim evimizdeki hizmetçilerden birinin çocuğu muydu? Şaşkınlığımı bastırmaya çalışıyordum.
"P-peki sen niye orda inmek istedin?"
Gerçekleri söyleyemezdim. Hem biraz eğlenmekten zarar gelmezdi öyle değil mi? Aklıma gelen ilk yalanı söylemiştim.
"Hmmm şey benim evim oraya yakın da yürümeyi sevdiğim için oradan yürüyerek gidiyorum işte."
Kafa sallamıştı. Yüzüne bakan herkes inandığını anlayabilirdi.
Konağın önüne geldiğimizde önce o sonra ben arabadan inmiştik.
"Umarım bir daha karşılaşmayız"
Diyerek koşar adımlarla konağa girmişti. Aynı evde yaşıyorduk. Nasıl karşılaşmayacaktık acaba!
İçeri girdiğini anladığımda ben de arkasından gizlice girmiştim. Müştemilatın önünde kendi kendine konuşmaya başlamıştı.
"Of ne diyeceğim ben şimdi anneme ya!"
Salak salak söylenmelerini dinliyordum. İtiraf etmek gerekirse bu hali çok tatlıydı. İlk gördüğüm andan beri güzel olduğunu farketmiştim zaten. Evet o güzeldi hem de bir çok kızı kıskandıracak kadar.
Dolgun pembe dudakları, Geniş omuzları, orantılı vücudu ve en önemlisi de yüzü çok güzeldi.
Onu izlemeye o kadar dalmiştim ki telefonuma gelen mesajla irkilmiştim.
Kuzen: Size geliyorum. Biraz kafa dağıtmaya ihtiyacım var.
Anlaşılan bir şeye kafasını takmıştı.
Seokjin söylene söylene müştemilata girdiğinde ben de koşarak eve girmiştim. Odama girdiğimde beni bekleyen annem ile şaşırmıştım."Oğlum nerelerdeydin? Daha yeni geldin ve hemen ortalardan kaybolmaya başladın."
Ceketimi çıkartmış ve ona sarılmıştım. Bunu bekliyor gibi beni sımsıkı sarmıştı. İşte o an annemi ne kadar özlediğimi anlamıştım.
"Merak etme anneciğim bak ben güvenedeyim hem bak biraz sonra Yoongi gelecek."
"Hah bir kaçağımız da o zaten. Sen Amerika'ya gittin gideli nerdeyse hiç gelmedi buraya şimdi gelince kulaklarını çekeceğim onun."
Gülmeye başladığınızda içeri aniden dalan Yoongi annemi görünce şaşırmıştı. Annem yanına gitmiş ve sarılıp kafasına hafifçe vurmuştu.
"Nerelerdeydin sen hiç gelmedin Taehyung gideli. İkiniz de kaçaksınız!"
"Yengeciğim üzgünüm hiç vaktim olmadı. Ama daha sık geleceğim bundan sonra emin olabilirsin"
Yoongi gülerek söylediğinde annem saçlarını karıştırmıştı.
"Neyse ben artık uyuyayım malum ben siz gibi genç değilim yaşlandım artık"
İkimizi de öperek odadan çıkmıştı.
"Neyin var Yoongi?"
"Hiç sadece kuzenimle kafa dağıtmaya geldim olamaz mı?"