Bölüm 13 " Git diyorum; ama gitme"

74.3K 3K 214
                                    

Feridun Düzağaç "Alev Alev" şarkısını ınız

" İnsanı sessiz kalmaya zorlayan acı, onu bağırmaya zorlayan acısından çok daha ağırdır.."

Sol alttaki yıldızı parlatarak bana destek olabilirsiniz, seviliyorsunuz ❤️❤️

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Sol alttaki yıldızı parlatarak bana destek olabilirsiniz, seviliyorsunuz ❤️❤️

Keyifli okumalar

Konakta görülmemiş bir kalabalık vardı. Bir grup mutluluktan halay çekerken; diğer grup cenazedeymiş gibi izliyordu.
Zenan hanım gelen tebrikleri alıyor, göğsünü kabartarak gelenleri selamlıyordu.

Ferdane hanımın gönlü kırıktı. Yukarıdaki gelinine dertleniyor, mutsuzluğuna ortak oluyordu.
Görümcesine baktı çok da memnun olmayan bir ifadeyle. Kızını verdiği bu eve düğün günü gelinmezdi. Ayıp karşılanıyordu. Ama Zenan hanım son iki haftadır çıkmıyordu konaktan.
Kocasının hatırına susuyor, iğneleyici lafları yutuyordu.

Evet, Karahan'ı bu işe onlar bulaştırmıştı. Ama Zenan hanımın bu yönünü hiç görmemiş, kızı Dicle'yi çok seviyordu.
Ama bilmiyordu ki kızı da ana toprağına çekmiş.

Ferdane hanımın kolundan tutarak çekti köşeye Zenan kadın. Gelmeyen nikah memuruyla içine kurt düşmüş, duyacağı şey ile rahatlamalıydı. Kızı Dicle'yi baba evinden bile çıkarmaya tenezzül etmeyen damat hâlâ daha ortalıkta görünmüyordu. Böyle bir iş görülmemişti. Karahan nerelere gitmişti? Kan dökülmesini Zenan kadın da istemiyordu. Hem; kim kan dökecekti? Biricik oğlu Doğan mı? Büyükçe yutkunarak Karahan'ın bir an önce konağa gelerek nikahı kıyması için son kırıntısına kadar direnecekti.

" Oğlun telefonlarını açmıyor Ferdane, nerdedir bu oğlan? De hele bana; nikah memuru nerde kaldı?"

Ferdane hanım yanından geçen misafirlerine zoraki gülümsemesiyle bakıp kolunu tutan kadını yukarı çıkarmaya çalışarak, "Hayde, yukarıda konuşalım Zenan abla." dedi.

Kolunu kurtarıp yüzündeki sinirle, "Bu ne demek oluyor Ferdane, yoksa nikah memuru heç gelmeyecek mi?" Karşılıklı, merdiven başında bakışıyordu ikili.

Sıkıntıyla, gözlerini avludaki coşkulu kalabalıkta gezdirerek, "Karahan nikahı istemiyi.." demesiyle Zenan kadının sürmeli kara gözleri büyüdü.

Duyduklarıyla beynine kan gitmediğini düşündü. Karşısındaki görümcesine düşmanıymış gibi bakıyordu. Sonunda ağzındaki nefretini gizlemeden yüksek sesiyle, "Ne demek Karahan nikahı istemiyi Ferdane! Siz benimle dalga mı geçiyonuz, yoksa; oğlun, o uğursuza mı kıydı nikahı?" Dedi.

Bu evliliği asla resmiyete dökmem demişti Karahan. Hem zaten Asel'in de resmi nikahı yoktu.
Sabırsızca yerinde kıpırdandı yaşlı kadın.

Tekrar Zenan kadının kolundan çektirip, "Yürü, yukarıda konuşalım Zenan-" dese de etkili olamadı.

İmkan'Sızım (Yeniden Yazıldı) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin