Bölüm 4 "Bir tutam delilik, rapor"

87.3K 2.8K 404
                                    

İyi okumalar

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


İyi okumalar

Elalemi, ayıplarıyla anan bir kimsenin senden de teşekkürle bahsedeceğini zannetme !!!

" Sizdeki ilaçların dozunu azalttım, çok ilaç almanız taraftarı değilim Fatma hanım. Haftaya tekrar kontrole gelin duruma göre dozajını biraz daha düşürürüz."

Tebessüm ederek konuşan Asel'e baktı orta yaşındaki hasta kadın. İlk defa görüyordu böyle bir doktor. Genelde ona hep bakmadan ilaç yazan doktorlar çıkmıştı karşısına.

"Teşekkür ederim doktor hanım, Allah razı olsun."

"Sağlıklı günler Fatma hanım."

Çıkan son hastasıyla yanındaki asistanının öğle molası çoktan gelmiş demesiyle gözü kolundaki siyah kordonlu saatinde gezindi.

...

" Karnında ölmüştü Asel, görmeliydin; cenin, yeşilimsi bir gaz salgılamıştı."

Konuşan arkadaşı Ebru doktoru dinleyerek olmayan iştahına rağmen önündeki tavuk soteden bir çatal alarak yavaşça çiğnemeye başladı.

Hastanede çok da iyi anlaştığı doktor sayısı artmıştı.

Oturduğu masaya elindeki yemekle doktor Kerem gelip izin ister gibi baktı genç kadınlara.
Tebessümle karşılık verdi doktor Ebru. Kızıl saçlarını savurup, Kerem'le göz göze gelmeye çalıştı. Ama plastik cerrahisi onunla değil de daha çok kalp doktoru Asel'le ilgileniyordu. İçini istemsizce kıskançlık kaplamıştı.

Kerem Asel'in dalgın halinde göz gezdirdi. Nedense ayakları onu bu kadının yanına getiriyordu. Tam karşısındaki sandalyeyi çekerek oturdu.

" Kerem'cim, bu akşam için iki adet tiyatro biletim var. Ertelediğimiz kahve sözünü tutsan mı artık?"

Kerem yeşil gözlerini sağında oturan kadının tebessüm eden yüzüne çıkardı. Kahve sözünü hatırlamıyordu.

" Bu teklifiniz için teşekkürler Ebru hanım; ama bu akşam için başka bir planım var."

Ebru dudaklarını bükerek aslında hiçbir planı olmayan adama baktı. Her seferinde geri püskürtüyordu.

Asel'se önündeki yemeğe dalmış, masada dönen sohbeti zaten dinlemiyordu.

Mardin'e ayak bastığından beri anılar onu esir almıştı. Onu sıkan ailesi değil, sevdiğine duyduğu özlemdi. Yüreğindeki sevdalısını görmek için can atan bedeni günden güne eriyor gibiydi. Sonunda yiyemediği yemeğini eline alarak ayağa kalkınca masada oturan ikili Asel'e baktı.

" Size afiyet olsun."

Ebru, gidecek olan kadınla keyiflenmişti.

" Sana da canım."

İmkan'Sızım (Yeniden Yazıldı) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin