Paragraflar arası yorumlar yaparsanız çok mutlu olurum ve oy vermeyi unutmayın lütfen seviliyorsunuz😍😌
❝ Benim olan bu yürek bile hep tanımlanamaz kalacak benim için.. Kendi kendime yabancı
kalacağım hep.. ❞/ Albert Camus ~Sisifos /
Kuzey'den...
Ne zordur insanın çaresizlikle sınanması...
Canınızdan çok sevdiğinizin bir nefes için çırpınışı...
Uğruna kalbinizi bile susturmaya razı olduğunuz birinin elinizden kayıp gitmesi...
Dünyayı yakıp kavuracak kadar gücün vardır belki ama öyle bir an gelir ki,o güç bile yetmez herşeyini kaybedersin..
Kaybediyordum...yine mağlup çıkıyordum bu savaştan..ama bu kez ruhum da terk ediyordu beni...
Korkuyordum...korku duygusunu içine gömmüş soğukkanlı bi katildim önceleri...herkesin bir bakışta korktuğu, önünde titrediği birisi... ama şuan kollarımda uyuyan bu melek en büyük korkum olmuştu...
Korkuyordum..tam kazanmışken kaybetmekten..kalbime sevgi duygusunu serpen bu kadının da beni terk edip gitmesinden ölesiye korkuyordum...
Kaç gün,kaç saat olmuştu hâlâ uyanmamıştı...Doktorlar ellerinden geldiğini yaptıklarını söylüyorlar ama yetmiyor işte... içimdeki bu duygu boğuyor beni..benim gökyüzüm olan o maviler siyahlarımla buluşmayana kadar da geçmeyecek...
Şuan çiftlik evindeydik...Emre her yerde kardeşini ararken onu hastaneye götüremezdim ama hastaneyi onun ayağına getirmek iki vur iki gibi birşeydi benim için..yeter ki uyansın..yeter ki açsın o okyanus mavilerini...onu bulduğumda babamın odasının arka bahçesindeydi... gördüğüm manzara soluğumun kesilmesi için yeterliydi o an..benim kadınım, sevdiğim,nefesim olan kadın kanlar içinde yatıyordu yerde... yağmurun altında kırmızı saçlarıyla kırmızı elbisesiyle birleşen kanı o bembeyaz tenini saklıyordu benden... Keşke daha önce söyleseydim gerçekleri.. Emre'nin aradığı kız kardeşinin o olduğunu... bu işin peşini bırakmayacağını bilmem gerekirdi... sahi ne çok sakladığım varmış sevdiğimden..
Hayran ama korku dolu bakışlarım onun üzerindeydi...Bedeni kollarım arasında resmen kaybolmuş gibiydi... öyle narin ve zarif ki ona her baktığımda yaşattığım, yaşadığı onca acı için lanetler okuyorum kendime... Sürekli görmeye alıştığım asi, savaşçı Yıldızımın aksine kollarımdaki kız öyle kırılgan, öyle savunmasız gözüküyordu ki...Kızıl saçlarının bir tutamını okşadım titreyen parmaklarımla... nasıl güzeldi ona dokunmak..kokusuna bağımlı olduğum saçlarını öpmek....uyansa şuan sarsa kollarını boynuma..gömsem başımı boynuna...kokusuyla yeniden can bulsa hücrelerim...Eğilerek kulağına fısıldadım kaçıncı kez olduğunu bilmeden..
"Uyan artık deniz kızı... bu adam sensiz nefes alamıyor...duyuyor musun beni göğsümde bir taş var sanki .. " elimi yumruk yaparak bilmem kaçıncı kez vurdum kalbime...o uyanmadıkça neye yarardı bu kalbim atması... "ben senle nefes alıyormuşum sevgilim.. dudaklarında hissetmek istiyorum hayatı.. aç şu mavilerini artık..." diyerek tekrar eğildim ve hafif bir öpücük kondurdum dudaklarına... sonra yarasından öptüm defalarca....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SİYAH&BEYAZ
Fanfic* * * Kuzey sakince yaklaştı yatağa..Eliyle duvardan destek alarak yavaşça eğildi Yıldız'ın üzerine.. sinirden kızaran gözleriyle kadına baktı. "Oğlum benim yanımda benim evimde yaşayacak..Tabiki sende bizimle geleceksin.. Oğlunu kaybetmek istemiyor...