Mafya Raketi

Mahvetmiş

Annemin odasına gittim ve "Biraz dışarı çıkmak ister misin?" diye sordum.

"Baban o kadar şeyi yapmış ama ben onca sene onu severek yaşadım." dedi.

"Bizi mi dinledin?" diye sordum.

"Hakettiği cezayı ona ver. Ben biraz dışarıda yalnız dolanmak istiyorum." dedi.

"Tamam anne." dedim.

"Helen'i de kaçırma. Zeki, güzel kız." dedi.

"Anne sen yapma bari." dedim.

"Hadi odamdan çık." demesi ile odasından çıkıp aşağıya indim.

"O deli kıza ne söyledin bilmiyorum ama gitti." diyerek yanıma gelen babama Helen'in silahını doğrulttu.

"Ne yapıyorsun Ayberk?" diye araya girdi Ogeday.

"Lan kızın tüm hayatını mahvetmiş!" diye bağırdım.

Tam konuşmaya devam edecekken dışarıdan birisini babamın tam kafasına sıktı.

Pencereye baktığımda Helen başka birinden silah almış olmalıydı ki elinde silah ile duruyordu.

Kapıyı açıp içeri girmesine izin verdim. Eve girince "Cezasını ben almalıydım." dedi.

"Bunu keşke bana da deseydin." dedim.

"Yenge merhaba!" diye bağırdı Levent.

Helen bu dediğine gülerek "Merhaba Levent." dedi.

"Yengem olduğunu kabul etmişsin!" diye heyecanla konuştu Levent.

"Sadece tartışmaya girmek istemiyorum." dedi Helen.

"Şey ben gideyim en iyisi." dedi. Kapıya yönelmişti ki geri dönüp bana sarıldı.

Gülümseyerek kollarımı ona sardım. Silahımı almaya çalıştığını fark etmem ile "Ne yapmaya çalıştığının farkındayım." dedim.

"Nasıl koydun bu silahı ki kardeşim, alamıyorum." dedi.

Tabancamı çıkarıp ona verdim. Gülerek aldı ve beline yerleştirdi.

"İki mafya silahlarını değiştirince ne olur, biliyorsundur diye düşünüyorum." dedim.

Gözlerini kaçırarak "Bilmem. Ne oluyor?" diye sordu.

"Bilmem. İlerleyen zamanda bir şey oluyor mu diye bakarız." dedim.

Batıl bir inanca göre iki mafya silahlarını değiştirirse birbirlerine aşık olurdu.

"Yarın sabah müsait misin? Silahlarınızı geri almak için buluşmamız lazım." dedim.

"Bilemiyorum. Müsait olduğumda seni bilgilendiririm." dedi ve yanağımdan öptü.

"Artık yanaktan öpmen kesmiyor." dedim.

"Silahlarımızı değiştirirken bunu da konuşuruz." deyince gülümsedim.

"Beni de Feyza ile tanıştırırsın, değil mi yenge?" diye sordu Levent.

"Sen Feyza'yı nereden biliyorsun?" diye sordu Helen.

Levent tam cevap verecekken Ogeday ağzını kapattı.

"O zaman görüşürüz." dedim ve Helen'i kapıdan geçirdim.