Mafya Raketi

Değil

Eve geldiğimizde Helen annemlerin yanına geçip oturdu. Bende oturacakken Ogeday ayağa kalktı ve "Ayberk biraz bahçede konuşalım mı?" diye sordu.

"Konuşalım." dedim.

Ogeday bir şey demeden bahçeye çıkınca arkasından gittim.

Bahçe koltuğuna otururken "O çocuk senden değil." dedi.

"Başka kim biliyor?" diye sordum.

"Sadece ben." deyince yanına oturdum ve derim bir nefes aldım. Özellikle annemin öğrenmesini istemiyordum.

"Başkasının çocuğuna benim diyerek eline hiçbir şey geçmez. Anca çevrendikleri kandırabilirsin. Daha fazla zaman geçmeden çocuğu kimden yaptıysa ona gidin ve baba olduğunu açıklayın. Bu tür hayırlı işlere yalan karıştırılmaz." dedi Ogeday.

Sessizce "Kıza bilinci kapalıyken tecavüz etmiş." dedim.

"Bunu bilmiyordum. Bir an yanlış anladım. Kusura bakma." dedi.

"Sorun değil." dedim.

"Yakında evlenirsiniz o zaman." dedi Ogeday.

"Bugün evlenme teklifi ettim. Yakın zamanda evleniriz." dedim.

"O adama n'oldu?" diye sordu.

"Çocuğun biyolojik babası diye Helen öldürmek istemiyor. Yaptığı yanına kalacak gibi. Ben dokunursan Helen ile aram bozulur." dedim.

"Tanıdık biri mi bu?" diye sordu.

"Hayır. Tek bildiğim Melisa'nın yattığı şerefsiz olduğu. Adı Selim'di." dedim.

"Şimdilik bunu kafana takma. İleride ne olacağı belli olmaz." dedi.

"Öyle." diyerek onu destekledim.

"Senin tenis işin ne oldu? Turnuvalar yaklaşıyor. Bu turnuvalara katılırsan iyi bir ilerleme kazanırsın." dedi.

"Bu zamanda ne turnuvası? Çocuk, evlilik, şirket, ölümler... Sanırım kariyerim burada son buluyor." dedim.

"Hemen pes etme.  Çok iyi bir oyuncusun." dedi.

"Bilemiyorum. Artık Helen ve çocuğu düşünüp hareket etmem lazım. Sanırım önceliklerim değişti." dedim ve ayağa kalktım. 

"Sen bilirsin. Ben sadece yardım ediyorum. Karar senin." dedi.

"Dediğim gibi böylesi daha iyi olacak." dedim.

"Neye karar verirsen ver en iyisi olması için çabalayacağım." dedi.

"Eyvallah kardeşim." dedim.